selam! 🙋🏻♀️
önceki bölüme bakmayı unutmayın. 🤍💙💙💙
Jennie, topu potaya atmak için zıpladı. Top potaya girmediğinde Yoongi güldü. "Biraz daha uza belki sokarsın o topu potaya."
Jennie, kafasını Yoongi'ye çevirdi. Elini kaldırdı ve hareket çekti. Sonra da dil çıkarıp Yoongi'nin yanına geldi.
Yoongi, gülmeye başladı. "Hey, terbiyesiz bir kedi kız oldun şu anda!"
Jennie de gülüp Yoongi'nin yanına oturdu.
"Ben hep terbiyesizdim, sen şimdi görüyorsun." dedi gülerek.
Yoongi, kahkaha atmaya başladı. Gerçekten komik ve kafa kızdı. Onun yanındayken eğleniyordu.
"Komik kızsın."
Jennie, gülümsedi. "Sen de komiksin. Keşke aynı sınıfta olsaydık. Derslerde çok eğlenirdik."
Yoongi de gülümsedi. "Olsun, farklı sınıflarda da olsak eğlenebiliriz. Ben seni bulurum ya da sen beni."
Jennie, parmağı ile Yoongi'yi işaret etti. "İşte istediğim cümleler. Tuttum seni, dostum!"
"Onu bunu geç de senin Taehyung ne oldu?"
Jennie, hüzünlü bir şekilde gülümsedi. "Ne olacak? Hiçbir şey olmadı. Kızların dediğine göre beni kıskanıyor fakat ben öyle düşünmüyorum. Bana değer verdiğini biliyorum fakat arkadaşça. Bunu çokça da belli ediyor." Son sözlerini gülerek söylemişti.
Yoongi, üzgünce baktı Jennie'nin yüzüne.
"İstersen bunu test edebiliriz."
Jennie, kaşlarını çattı. "Nasıl, yapacağız onu?"
Yoongi, gülümsedi. "Yarını bekle."
Jennie, çatık kaşlarını indirdi. "Hey, neden gizemli gizemli konuşuyorsun?"
Yoongi, böbürlenerek konuştu. "Gizemli olmak benim işim kızım, bilmiyor muydun?"
Jennie, hatırlamışçasına elini şıklattı. "Ah, tabii ya nasıl unuturum? Sen şimdiye kadar gördüğüm en gizemli insansın."
Yoongi, göz devirdi. "Gıcık."
Jennie, gülüp kafasını Yoongi'nin koluna vurdu. Yoongi de gülmeye başladı.
Yoongi, gülmesini durdurup ayağa kalktı ve elini Jennie'ye uzattı. "Benimle basketbol maçı yapmak ister misiniz, hanımefendi?"
Jennie, gülümsedi ve elini Yoongi'ye uzattı. "Memnuniyetle, beyefendi."
Yoongi, topu sektirdi ve potaya attı. Top potaya girdiğinde Yoongi, Jennie'ye baktı. "Bak, işin ustası burada."
Jennie, topu aldı ve potaya attı. Top girdiğinde Yoongi'ye baktı. "Jennie Kim varken Min Yoongi de kimmiş? Jennie, Yoongi'yi gömer, gömer!"
Yoongi, Jennie'nin elindeki topu bir anda alıp potaya attı. "Görelim bakalım, gömüyor muymuş gömmüyor muymuş?"
Jennie, gözlerini kıstı. "Savaş mı istiyorsun, Min Yoongi?"
Yoongi de gözlerini kıstı. "Evet, Jennie Kim."
Jennie, Yoongi'ye doğru koşmaya başladı. "Seni yeneceğim Min Yoongi!"
Jennie ve Yoongi gülerek basketbol oynarlarken onları izleyen biri vardı. Kim Taehyung. Üzgünce onları izliyordu. Hiç Jennie ile dışarıda aktive yapmamıştı, kendisi yapmak istememişti. İşi olduğunu söyleyip ertelemişti. Onu hep üzmüştü. Şimdi onu başka biriyle gülerken görünce kendine kızmıştı.
"Onu hep üzdüm artık mutlu etmek istiyorum." gülümsedi. "Seni mutlu edeceğim, Jennie Kim. Çok mutlu. Belki sevebilirim de seni. Deneyebilirim."
💙💙💙
selam! 🙋🏻♀️
• taehyung'un aklı başına geldi, sonunda cnxnkxlslsllsls
• önceki bölüme bakmayı unutmayın.
• umarım şu fake instagram hesabı editini yapabilirim. videosunu izledim. yeni liskook kurgusu yazıyorum, onun için lazım. umarım yapabilirim.
• neysee, iyi akşamlar. sizi seviyorum, kendinizi iyi bakın. 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i love u 3000
Fanfictionjennie, taehyung'a kendisini sevdiğini 3000 kez söyler. jennie & taehyung.