Taehyung, Chaeyoung'un kapısını çaldı ve seslenmeye başladı. Biraz huyuna gitmesi lazımdı. "Chaeyoung, abiciğim. Güzelim benim, girebilir miyim içeri?"Chaeyoung, güldü. Yalaklalıkta üstüne yoktu. İşine gelince öyle kibar biri oluyordu ki o bile şaşırıyordu. "Gel abi, gel."
Taehyung, gülümseyerek içeri girdi ve elindeki çilek dolu tabağı Chaeyoung'un kucağına bıraktı. "Bak sana çilek getirdim. Çok seversin."
Chaeyoung, tabaktaki çileklerden aldı. "Ne için geldin, bakalım?"
Taehyung, şirin olduğunu düşündüğü gülümsemesini Chaeyoung'a sundu. "Aşk olsun, canım kardeşim. Ben hiç çıkarlarım için senin yanına gelir miyim?"
Chaeyoung, öpücük attı. "Gelirsin çünkü ben de gelirim. Kendimden biliyorum."
Taehyung, tek bacağını diğer bacağının altına koydu ve Chaeyoung'a baktı. "Tamam, söyleyeceğim. Jennie'ye yazıp nerede olduğunu öğrensene."
Chaeyoung, çileklerini yerken konuştu. "Karşılığında ne alacağım, peki? Benim de bir kazancım olmalı değil mi, abiciğim?"
Taehyung, ayıplarcasına baktı Chaeyoung'a. "Yazık, kardeşlik de kalmamış. Her şey çıkar ilişkisine dönmüş. Sen nasıl bir kardeşsin, Chaeyoung? Ayıp ama."
Chaeyoung, göz devirdi. "Bana ne. Ne vereceksin? Onu söyle bana."
Taehyung, ofladı. "Tamam, YSL'den çanta alacağım sana. Orijinal, çakma değil ama sen bana Jennie'nin her şeyini anlatacaksın. Yoksa almam."
Chaeyoung, isyan edercesine konuştu. "Ya ama olmaz ki böyle. Bana bir çanta için arkadaşını sat diyorsun."
Taehyung, ellerini iki yana kaldırdı. "Bilmiyorum artık, Chae. Karar senin."
Chaeyoung, üzgünce konuştu. "İstemiyorum çanta falan. Ben arkadaşımı satmam. Hem Jimin alır bana. Sana mı kaldım, haspam? Hıh."
Taehyung, göz devirdi. "İyi alsın sana Jimin, ne alıyorsa. Sen bana Jennie'nin nerede olduğunu söyle."
Chaeyoung, kafasını salladı. "Tamam, söyleceğim."
Taehyung, heyecanla baktı Chaeyoung'un yüzüne. "Hadi söyle."
Chaeyoung, omuz silkti. "Bilmiyorum."
"Ne demek bilmiyorum? Boşuna mı heyecan yaptırdın bana?"
Chaeyoung, göz devirdi. "Tanrı aşkına, abi! Ben nereden bilebilirim Jennie unnienin nerede olduğunu? Her dakika onu takip etmiyorum, ben."
Taehyung, umursamazca omuz silkti. "Tamam, sor öğren o zaman. Zor mu?"
Chaeyoung, alnını ovuşturdu. "Of, derdin bitmiyor abi. Bitmiyor!"
Chaeyoung, telefonunu çıkardı ve Jennie'nin ismine tıkladı.
Taehyung, heyecan ile Chaeyoung'un kolunu çekiştirdi. "Hadi, Chae. Yaz hemen!"
Chaeyoung, kolunu tuttu. "Kolum göçtü, abi!"
"Aman yapıştırırız, bir şey olmaz."
Chaeyoung, tip tip baktı Taehyung'a. Gerçekten söyleyecek başka bir şey kalmamış mıydı?
"Tamam, kötü şakaydı. Hadi yaz."
Chaeyoung, göz devirip telefona döndü tekrar. Parmaklarını klavyede gezdirmeye başladı.
siz: unnie, selam!
jennie unnie🌸: selam, chae!
jennie unnie🌸: bir şey mi oldu?siz: ben bir şey soracaktım. neredesin sen?
jennie unnie🌸: basketbol sahasındayım.
siz: tamam, unnie. sağ ol, sonra görüşürüz!
jennie unnie🌸: tamam, canım. ❤️
15.23, görüldü."Basketbol sahasındaymış."
Taehyung, ayaklandı. "Sağ ol, güzellik. Hadi ben kaçtım."
Chaeyoung'un odasından çıktı ve hazırlanmak için kendi odasına gitti.
💙💙💙
iyi akşamlar. 🤍
atacağımı söylemiştim. yazınca atayım dedim. saat biraz geç ama olsun.
sizi seviyorum, kendinize iyi bakın. 🤍
bu arada size bir şeyden bahsetmek istiyorum. bana bir mesaj geldi. yazarların olduğu bir grup varmış ve kitap falan yazıyorlarmış. bana da teklif geldi. düşüneceğimi söyledim ama büyük ihtimalle reddeceğim çünkü siz de biliyorsunuz ki, kendi kitaplarıma bile zor yetişiyorum. eğer kabul etsem oraya yetişemem. bu yüzden kabul etmeyi düşünmüyorum ama size de sormak istedim. sizce ne yapmalıyım?
fikirleriniz benim için çok önemli. cevap verirseniz çok mutlu olurum. ve son bir soru daha. kitaplarımı beğeniyor musunuz? hoşunuza gidiyor mu? umarım güzel yazıyorumdur. 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i love u 3000
Fanfictionjennie, taehyung'a kendisini sevdiğini 3000 kez söyler. jennie & taehyung.