1.1

1.9K 173 143
                                    

cuma gününden herkese selamlar. size bu bölüm hediyem olsun, güzel okurlarım. sizleri çok seviyorum. 🤍

💙💙💙

Teneffüs zili çalarken Taehyung ve Jennie bankta oturuyorlardı. Dersten çıktıktan sonra sohbet etmişlerdi ve biraz olsun yakınlaşmışlardı. Taehyung, Jennie ile sohbet ederken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı.

Kızlar ve Yoongi, Taehyung'ların yanlarına gelirken Taehyung göz devirdi. Gelmese olmaz zaten, illaki dibimizde bitecek diye geçirdi içinden.

"Selam! Nasılsınız? Oh, ne rahat dersten çıktınız, biz kaldık dinledik dersi. Neyse ki yanımda Namjoon vardı. Bütün soruların cevaplarını ondan baktım."

Taehyung, güldü ve Jisoo'ya baktı. Jennie'nin ona baktığını fark etmemişti. "Nasıl verdi, Namjoon sana soruların cevaplarını? O kimse ile paylaşmaz bilgilerini."

Jisoo, saçlarını geriye attı. "Biraz tehdit etmiş olabilirim. Paşa paşa verdi."

Jisoo'nun dediklerine topluca güldüler. Yoongi, gülmesini durdurup konuştu. "Benim gitmem gerekiyor, koç ile konuşacağım. Sonra konuşuruz. Sen de bul beni sonra, Jennie."

Jennie, kafasını salladı ve el sallamayı da ihmal etmedi. "Tamam, kedi çocuk. Ararım ben seni."

Yoongi de gülümsedi ve el sallayıp yanlarından uzaklaştı. Taehyung, hızla Jennie'ye döndü. "Neden ona kedi çocuk dedin?"

Jennie, gözlerini kıstı. "Bunu niye soruyorsun?"

Taehyung, güldü ve bankın üstüne yaslı olan elini yanağına koydu. "Belki seninle ilgileniyorumdur." 

Jennie, gözlerini kocaman açtı. Bir anda demişti ve bu Jennie'de şok etkisi yaratmıştı. "Ne dedin sen?"

Taehyung, güldü ve bacak bacak üstüne attı. "Bence sen ne dediğimi anladın."

"Aynen, anladım."

Jisoo, Chaeyoung ve Lalisa film izler gibi onları izliyorlardı. Lalisa, kolu ile Chaeyoung'u dürttü. "Chae, patlamış mısır getirsene."

Chaeyoung, Lalisa'ya tip tip baktı. "Ben patlamış mısır mı sıçıyorum, pardon da? Nereden bulayım sana patlamış mısır? İzle işte öyle."

Lalisa, göz devirdi. "Aman iyi be, getirmezsen getirme."

Jisoo, ikisinin kafasını birbirine tokuşturdu. "Susun sizi geveze maknaeler. Sizin yüzünüzden rahat rahat izleyemiyorum."

Lalisa, dudaklarını büzdü. "Acıdı ama unnie."

Jisoo, Lalisa'ya baktı. "Ay, götüm. Çok da umurumda."

Lalisa, Jisoo'ya el hareketi çekti ve saçlarını savurdu. Jisoo, Lalisa'nın ensesine vurdu.

"Chaeyoung, benimle gelsene bi' sen."

Taehyung'un sesini duyan Chaeyoung koşarak yanına gitti. "Efendim, abi?"

Taehyung, sahada arkadaşları ile basketbol oynayan Yoongi'ye baktı. "Jennie ve Yoongi'nin arasında ne var?"

Chaeyoung, ellerini 'bilmiyorum' dercesine iki yandan kaldırdı. "Bilmiyorum ki, abi. Artık flörtler mi, arkadaşlar mı, sevgililer mi? Bilmiyorum yani."

Taehyung, Chaeyoung'un alnına vurdu. "Sus kız, sen bilirsin her şeyi. Bir kere sizde Jisoo faktörü diye bir şey var. O ne öğrenirse size gelir anlatır. Senin bilmeme lüksün yok. Söyle çabuk."

Chaeyoung, omuz silkti. "Bilsem de niye söyleyeyim?"

Taehyung, göz devirdi. "Neden söylemeyesin?"

"Seni neden ilgilendiriyor ki? Zamanında Jennie hakkında hiçbir şey duymak istemeyen sen değil miydin? Şimdi neden özel hayatı ile ilgili soru soruyorsun? Sen onun neyisin, buna hakkın var mı? Bence önce bunu kendine sormalısın."

"Evet, var çünkü ben..." deyip durdu.

Chaeyoung, sordu. "Çünkü sen ne? Devam et, hadi söyle."

Taehyung, saçlarını karıştırdı. "Çünkü ben onu seviyorum."

Chaeyoung, şok olmuş bir şekilde Taehyung'un yüzüne baktı. Ağzından tek bir kelime çıktı. "Ne?"

🍄🍄🍄

selam! 🙋🏻‍♀️

bugün doğum günüm ve ben de bu özel günde size bölüm atmak istedim.

sizleri çok seviyorum. doğum günümü kutlayan, kutlamayan herkese çok teşekkür ederim. iyi ki varsınız, iyi ki benim okurlarımsınız. ❤️

bugün bütün kitaplarıma birer bölüm atmak istiyorum. eğer atabilirsem atacağım. 🤍

i love u 3000Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin