"Demek günün çok güzel geçti. Sevindim, sonunda seni fark etti Jennie!"Jennie, gülümsedi. Yoongi ile telefonda konuşuyordu. Eve geldiğinde direkt olarak Yoongi'yi aramıştı. Gün içinde Taehyung ile yaşadıklarını anlatıyordu.
"Evet, Yoongi! Çok güzel bir gün geçirdik. Sohbet ettik, yemek yedik, gezdik. O kadar güzeldi ki!"
Yoongi, güldü. Jennie'yi mutlu gördüğü için sevinmişti. "Senin için çok mutluyum, Jennie. Umarım, hep böyle mutlu olursun."
Jennie, dudaklarını büzdü. "Sen de çok mutlu ol, Yoongi. Bunu hak ediyorsun."
Yoongi, gülümsedi. "Sen mutluysan, ben de mutluyum. Sen benim tek dostumsun, Jennie."
"Sen bir tanesin Yoongi, bir tane! Çok seviyorum seni!"
Yoongi, güldü. "Ben de seni, kedi kız. Ben de seni."
"Jennie, aşağıya gelir misin canım!? Misafirin var!"
Jennie, kaşlarını çattı. "Kim ki acaba? Neyse. Yoongi, benim kapatmam gerek. Seni sonra arayacağım."
"Tamamdır, güzellik. İyi akşamlar."
Jennie de iyi akşamlar diyerek telefonu kapattı. Terliklerini giyindi ve aşağıya indi.
Taehyung'u karşısında görünce donakaldı. "Taehyung? Ne işin var burada?"
Taehyung, gülümsedi. "Aradım fakat biri ile konuşuyordun. Ben de seni görmeye geldim. Vaktin var mı?"
Jennie, gülümsedi. "Sana vaktim her zaman var, Taehyung."
Bayan Kim gülümsedi ve içeriye geçti. Jennie, dışarı çıktı ve kapıyı kapattı. Taehyung'a baktı.
"Nasılsın?"
"İyiyim. Sen?"
Taehyung, gülümsedi. "Ben de iyiyim. Bugün çok güzeldi. Sanırım unutamayacağım bir gün olacak."
Jennie, gülümsedi. "Ben seninle yaşadığım hiçbir anıyı unutamıyorum bu yüzden her zaman hatırlayacağım."
Taehyung güldü ve cebinden bir paket çıkardı. Bu küçük bir hediye paketiydi. Jennie'ye uzattı.
"Bunu sana almıştım ama verme fırsatım olmadı. Umarım beğenirsin."Jennie, Taehyung'un elindeki pakete baktı. "Ben çok teşekkür ederim, Taehyung. Düşünmen bile yeterli."
Taehyung, paketi uzattı. "Önemli değil. Hadi aç bakalım."
Jennie, paketi Taehyung'un elinden aldı ve açtı. Paketten bir kolye çıkmıştı. Ucunda peri kızı olan bir kolyeydi bu. Jennie, hayranlıkla baktı kolyeye.
"Bu çok güzel. Teşekkür ederim, Taehyung." deyip sarıldı.
Taehyung, hızlanan kalp atışlarını önemsemeden elini Jennie'nin beline götürdü ve sarıldı.
Jennie, ayrıldığında kolyeyi Taehyung'a uzattı. "Takar mısın?"
Taehyung, kafasını salladı gülümseyerek. Kolyeyi, Jennie'nin elinden aldı. Jennie arkasını döndüğünde kolyeyi boynuna taktı.
Jennie, saçlarını tekrardan salık bıraktı ve Taehyung'a döndü. "Teşekkür ederim. Bu çok güzel. Hiç çıkarmayacağım, emin olabilirsin."
Taehyung, gülümsedi. "Rica ederim, Jennie. Sana çok yakıştı. Gördüğümde aklıma sen geldin ve sana aldım."
Jennie, Taehyung'un elini tuttu. "Seni seviyorum, Taehyung. İki bin dokuz yüz seksen dokuz oldu!"
Taehyung, güldü. "Ben de seni seviyorum. Benimkini sayacak mısın?"
Jennie, gülmeye başladı. "Evet, sayarım. İki bin dokuz yüz doksan oldu!"
"Üç bin olduğunda bana bir sürprizin vardı değil mi?"
Jennie, kafasını salladı. "Evet, üç bin olduğunda sana sürprizim olacak."
Taehyung, heyecan ile gülümsedi. "Çok heyecanlandım şimdi. Söylesen olmaz mı?"
Jennie, kafasını hayır anlamında salladı. "Hayır, söyleyemem. Adı üstünde sürpriz. Üç bin olmasını bekle, yakışıklı."
Jennie, Taehyung'un yanağına öpücük kondurup içeriye geçti.
Taehyung, tek elini yanağına koyup sırıtmaya başladı. Jennie, onu şapşal biri yapıyordu.
💙💙💙
selam! 🙋🏻♀️
dün bölüm atamadım çünkü halamdaydım. orada yazmaya fırsatım olmadı.
ikinci bölümü bugün atabilirsem atacağım.
finale son iki bölüm! :'))
sizi seviyorum! 🤍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i love u 3000
Fanfictionjennie, taehyung'a kendisini sevdiğini 3000 kez söyler. jennie & taehyung.