0.9

1.8K 183 100
                                    


kedi çocukk!😻: hey, jen! bugün beraber gidiyor muyuz, okula?

siz: tabii ki de, yoongii!
siz: ben sana mesaj atacağım çıkarken.

kedi çocukk!😻: tamamdır, güzellik.
kedi çocukk!😻: hadi, ben kaçtımm. 👋🏻

kedi çocukk!😻 çevrimdışı.

"Jennie! Hadi gel kahvaltıya, canım!"

Jennie, annesi Bayan Kim'in sesini duyduğunda kafasını kapıya çevirdi. "Tamam, anne geliyorum!"

Deri ceketini askılıktan aldı ve beyaz okul gömleğinin üstüne giyindi. Dizine gelen siyah çoraplarını giyindi ve dolaptan siyah spor ayakkabılarını alıp çantası ile birlikte aşağıya indi. "Geldim! Günaydın, Kim ailesi!" deyip son derece enerjik bir sesle konuştu Jennie.

Çantasını koltuğun üstüne bırakıp masaya geldi ve eteğini toplayarak oturdu.

"Günaydın, kızım. Bugün okula benle mi geliyorsun, yoksa kendin mi gideceksin?"

Jennie, portakal suyundan bir yudum aldı ve babası Bay Kim'e baktı. "Yok, baba bugün seninle gelmiyorum ben. Arkadaşım Yoongi ile gideceğim, okula."

Bayan Kim, masaya otururken merakla sordu. "Yoongi mi? O kim?"

Felix, atladı. "Ve neden Taehyung hyung ile gitmiyorsun?"

"Yoongi ile yeni tanıştık ama sanki yıllardır dost gibiyiz. Çok eğlenceli ve samimi biri. Çok yakın arkadaşım oldu. Taehyung ile de gitmedim çünkü bugün için Yoongi ile sözleşmiştik."

Bayan Kim, gülümsedi. "Anladım, canım. Peki, Yoongi nasıl bir arkadaş? Yani sadece arkadaş mı?"

Jennie, kafasını salladı. "Evet, anne. Sadece arkadaşım. Arkadaştan öte bir şey olamayız çünkü sevdiği kız kanserden dolayı hayatını kaybetmiş. Onun acısını taşırken benle nasıl duygusal bir ilişki yaşasın ki?"

Bay Kim, kafasını gazetesinden kaldırdı. "Sevdiği kız hayatını mı kaybetmiş?"

Jennie, kafasını salladı çatalını salatalığa batırırken. "Evet, 18 yıllık hayatı boyunca sadece tek bir kızı sevmiş, o da kanserden dolayı hayatını kaybetmiş. Onun acısını anlayabiliyorum. Eğer aynısı Taehyung'a olsaydı, ben yıkılırdım sanırım."

Bayan Kim, üzgünce baktı. "Kıyamam, yazık ya. Çok üzüldüm, gerçekten. Bir gün eve davet et onu, tanışalım. Anlattığına göre iyi biri demek ki."

Jennie, güldü. "Evet, çok iyi biri. Basketbol oynuyor bu arada. Sahada falan oynuyoruz arada ama tabii o beni yeniyor."

Felix, saçlarını düzeltti. "Eee normaldir, abla. Çocuk basketbolcuymuş, ne bekliyorsun ki?"

Jennie, gözlerini kıstı ve tabağındaki zeytin çekirdeğini Felix'e attı. "Kes sesini, bücür!"

Felix, kahkaha attı. "Abla ne bücürü? İyi misin, sen acaba? Senden uzunum ben. Asıl cüce sensin."

Bay Kim ve Bayan Kim gülmeye başladılar. Jennie, göz devirip masadan kalktı ve çantasını aldı. "Ben çıkıyorum."

Bayan Kim, kafasını salladı. "Tamam, canım. Yoongi'ye selam söyle."

Jennie, kafasını salladı ve spor ayakkabısını giyindi. Kapıdan çıkarken öpücük attı ailesine.

Telefonunu çıkarıp Yoongi ile olan konuşmasına girdi.

siz: ben çıktım, yoongi.
siz: seni bekliyorum.

kedi çocukk!😻: tamam, 20 dakikaya ordayım.

siz: tamamm.

Jennie, gelen sesle kafasını kaldırdı.

"Onunla mı konuşuyorsun?"

Bu kişi Taehyung'du. Jennie, kafasını salladı. "Evet, Yoongi ile konuşuyorum."

Taehyung, 'anladım' dercesine kafasını salladı. "Okula beraber gidelim mi?"

Jennie, kafasını olumsuzca iki yana salladı. "Hayır, çünkü Yoongi ile gideceğiz. Ve seni davet etmeyeceğim çünkü sözümü sadece Yoongi'ye verdim. Senin bana yaptığını yapmayacağım yani. İyi günler, Taehyung."

Jennie, Taehyung'un yanından uzaklaşırken gözyaşlarını tutmaya çalıştı. "Keşke, daha önce sorsaydın bana bu soruyu Taehyung."

Saçları ile yüzünü kapatmaya çalıştı. "Ama yine de seviyorum seni, çok seviyorum."

"İki bin dokuz yüz seksen bir oldu."

💙💙💙

ulan, taehyung. yine üzdün kızı.

 yine üzdün kızı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

😳

her aklına gelen şeyi yazarsan böyle olur, leda. aferin sana mxlddlldlsşsşşs

i love u 3000Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin