+12+(Final)

69 16 107
                                        

"Hayır kaçmayalım."

"Ama zaten son bir ders kaldı, o da boş ders."

"Ders ingilizce mi?"

"Evet."

Soobin başıyla onaylayıp duvara çıktı ve diğer tarafa atladı. Ardından Ye Won çantaları atıp atladı ve Soobin'in yardımıyla yere indi.

"Eee nereye gidiyoruz?"

Ye Won'un sorusuyla Soobin gülümsedi ve Ye Won'un elini tuttu.

"Görürsün."

×××

"Karaoke?"

"Sevmedin mi?"

"Hayır sevdim. Sadece burayı tahmin etmemiştim."

Girdikleri karaoke, öğrencilerin uğrak noktasıydı. Yan tarafında yemek salonu olması burayı öğrencilerin favorisi haline getiriyordu. Bu civarda sokağın gerçek adı unutulmuş, öğrenci sokağı olmuştu. İnternet alışverişi de olmasa kimse sokağın ismini kullanmazdı. Karaoke, yemek salonu, paten pistti, kitap-kafe olan bu sokak sadece öğrencilerin değil, çalışanların da tercihi olan bir yerdi. Öte yandan Ye Won burayı ilk kez görüyordu.

"Baya güzel yermiş."

"Öyledir. Ye Won sana tüm ülkeyi baştan gezdirmek lazım. Hiç bir yeri bilmiyorsun. Neyse gel önce yemek yiyelim sonra karaokeye geçeriz."

İçeri geçip bir masaya oturdular. Soobin menüye bakan Ye Won'a baktı.

"Ne alırsın?"

"Hımm... Tteokbokki olsun."

(Ramen klasiği olmayan sıradanlıklara meydan okuyan bir kitap : Karşınızda copy!)

"Tamamdır, iki tteokbokki."

Yemeği sipariş edip gelmesini beklediler. Yedikten sonra para ödeyip karaokeye girdiler.

"Bana konser versene. O kadar konservatuvar okuyacaksın sesini duyalım."

"Peki madam, emrinize amadeyim. Hangi şarkıyı istersiniz?"

"Alexander Rybak- Fairytale söyler misin?"

"Tabii."

Soobin ses sistemini ayarlayıp şarkıyı söylemeye başladı. Hareketli ve enerjik bir şarkı olduğu için Ye Won zıplayarak dans etmeye başlamıştı. Şarkı bitince Soobin Ye Won'u ses sisteminin yanına getirdi.

"Hadi beraber bir şarkı seçip söyleyelim."

Kısa bir arayıştan sonra Kard-Hola Hola'yı seçip söylediler. Daha sonra parayı ödeyip çıktılar. Saat akşam 4 olmuştu.

"Eve gidelim. Gerçi felaket yağmur var. Koşmamız gerekebilir."

Ye Won başını olumsuz anlamda salladı.

"Koşmayalım, yağmurda dans edelim. Bunun nasıl olduğunu hep merak etmiştim. Filmlerde baya tatlı ve romantik duruyor."

"Çantalarımız ıslanmasın? İçi okul kitabı dolu."

Ye Won kendi çantasından 2 tane sağlam çöp torbası çıkardı.

"Yağmur yağabilir diye bunu hep yanımda taşıyorum. Çantanı ver."

Ye Won çantaları plastik poşete koyup sıkıca ağzını bağladı ve Soobin'in elini tuttu ve parka koştu. Avril Lavigne- Complicated açtı ve ceketinin iç cebine koydu. İkisi de yerlerinde zıplayıp etrafında dönerek dans etmeye başladı. İnsanlar deli olduklarını düşünüp gülüyordu. Zaten gülen Ye Won ve Soobin insanların şaşkın bakışlarına bakıp daha çok gülüyordu.

×××

Ye Won'un evinin kapısının önündeydiler.

"Bugün için teşekkür ederim. Çok eğlenceliydi."

"Ne demek, bende baya eğlendim. Bunu sık sık tekrarlamak lazım."

Soobin el salladı ve arkasını dönüp yürümeye başladı. Sonra aniden durup Ye Won'un yanına gitti ve dudağına minik bir öpücük kondurup gülümsedi. Kendisine şaşkınca bakan Ye Won'a gülüp yola koyuldu. Ye Won da gülümseyip içeri girdi. İkisinin de bilmediği şey, bir izleyiciydi.

"Ayy kaptı gül gibi çocuğu, aferin kız."

Bu kim mi?

Kim olacak, Ye Won'un annesi.

||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||

Bu kitap da burada bitti, tekrar görüşürüz değil mi? Eh, ebeveynine ifşalanacak çok çift var sonuçta. :D

Neyse, sizi bunaltmadan kaçıyorum artık, bol bol bol sevgilerle 🥰

Neyse, sizi bunaltmadan kaçıyorum artık, bol bol bol sevgilerle 🥰

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
COPY ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin