6 Element 2 Güç Serisi: SON VARİS

Bölüm 15 ~Sadece Bana.

Selamm.

Nasılsınızz.

Başama saatini alalım...
11,40

Bu gün burayı çok uzun tutmuyorum ve sizi yeni bölüme uğurluyorumm...

* * * * * * * * * * * * * * * * * * * * *

Herkezin gözü benim üzerimdeydi. Çok takmamaya çalışıp(!) kızkarın yanına gittim.

Aurora "luna. Çok güzel görünüyorsun."

Hemen sonra ella konuştu "luna kızım, erkek olsam ilk sana düşerdim." ben bu kızın deli olduğunu söylemiş miydim?

Ona muzip bir gülücük gönderdim.

Adalina "luna tam bir prenses gibi olmuşsun"

"hepinize teşekür ederim. Ama siz kendi güzelliğinizin farkında değilken böyle konuşmayın. İnanılmaz güzel olduğunuzu biliyorsunuz değil mi?"

Adalina "tabikide, biliyorum" dedi ve açık kalan saçını savurdu.

Bu hareketiyle kahkaha krizine girmiştik.

Üzerimde hissettiğim gözlerle o tarafa döndüm. bir çift gözleriyle yakacak kadar sert bakan mavi gözler beklemiyordum.

Tabikide bekliyordun.

Tamam bekliyordum.

Masaya bir garson geldiğinde odağımı ona çevidim.

"ne isterdiniz?"

Tepsideki içeceklere baktım.

Farklı farklı içecekler vardı. İçinden bir tanesini seçtim.

İçecek: kırmızı renkteydi, üstünden kırmızı renkte bir duman cıkıyırdu ama içecek soğuktu bardak buğlanmıştı.

Adalina "luna eminmisin? O çok ağır bir şeydir."

"neki bu?" tuttuğum içeceği havaya kaldırdım.

"o sabah gördüğün redinsg gülü'nün özünden yapılmıştır. Ve o çiçek çok ağır bir öze sahiptir dikkat et"

Arkamı döndüm ve alex'in gözünün içine bakarak içeceği kafama diktim.

Ağzıma verdiği acı ve bir o kadar da güzel tat, çok hoşuma gitmişti.

Garsona el hareketi yaptığımda yanıma geldi ve yine o içeceği aldım.

Kızlarla sohbete dalmıştık ben o içecekten 5 tane bitirmişken biraz kafam dönmeye başladı. Ayrıca gülme isteğimde geliyordu.

Adalina "luna bu kadar dayanabilmen bile mucize. Şimdi deli gibi olman gerekiyordu."

"nolacak be" derken biraz sırıtıp birazda yeni aldığım aynı içecekten bir yudum aldım.

Sonra yanıma birini hissettim.

Döndüğümde, her zaman beklediğim kişi olmadığını gördüm.

Karşımda Dark kralığının prensi duruyordu.

Ona -ne var- bakışları attığımda konuştu.

"prenses luna. Size kendimi tanıtmamıştım, ben Darcy" dedi ve elini uzattı.

Uzattığı eli tutmakla, tutmamak arasında kalsamda içtiğim şeyin bende yaptığı kafa tutmama sebeb oldu.

Hala mantıklı tarafım - niye tutuyorsun mal- desede benim mantıklı düşünecek kadar düşünebileceğim beyinime yolum kapatılmıştı.