Bölüm 11 ~Beraber.

6.6K 432 119
                                    

Herkeze selamlarr.

Başlama saatinizi alalım...
19.45

Bölüm düzenlenmiştir bu yüzden alakasız yorumlar eskiye dayalıdır

Bankta oturmuş insanları izliyordum.

Aklım Alexander'daydı geliyorum demiş daha sonra hiç konuşmamıştı.

Daha sonra içimdeki hala çözemediğim o bağın kan pompolar gibi attığını hissettim.

Gelmişti.

Nereden geldiğini hissettim.  Emin bir şekilde başımı sağa döndüm.

O anda gözlerim gözlerine hapsoldu.

Gözlerini gözlerimden ayırmıyordu. Gözlerinde gördüğüm şey ise...

Endişe ve meraktı.

Yanıma gelmiş ve sormuştu, "iyi misin?" Gerçekten merak mı ediyordu? Neden?

İyi miyim?

"iyiyim"

İyi değilim.

"değilsin. İstersen anlatabilirsin."

İsitiyor mudum?

Evet istiyorsun.

Soruma, yanıtını iç sesim vermişti.

Evet anlatacaktım ama bu gerçekleri, ona mı yoksa kendime mi itiraf edicektim bilmiyordum. "Geldiğimden beri etrafımda bilmediğim şeyler gerçekleşiyor, anlamdıramadığım şeyler yaşıyordum. Birden her ne olduysa siganisti denilen bağ çıktı bunun nasıl oldığunu kavrayamadan her bokta karşıma çıkan bir kadın 'prenses' deyip duruyordu.  Daha bunu kabul etmeyi redederken, aynı gün içinde gerçekten prenses olduğumu öğreniyorum."

Ne hissedeceğimi bilmeden minik bir kahkaha attım "hayır o da yetmiyormuş gibi prensesi olduğum kralığın sorumlulukları ve acıları ben daha kabul etmeden sırtıma bindi. Şimdi söyle sen iyi olur muydun?" Bana bakan gözlerinde okuduğum bilmişlik ama birazda şaşkınlık duraksamama neden oldu.

Ama bir anda yüzüme soğuk bir su gibi gerçek geldi aklıma. Bu defa içimi, çok daha büyük bir acıyla, kederle kapladı.

Ailem.

Onlar yaşıyorlardı ama ölüden farksızlardı. Bir anne ve bir babam vardı. Benim bir ailem vardı ama onlar daha doğduğum gün elimden alınmıştı.

Tıpkı gerçeği bilme hakkım gibi...

Benim, bu bir anda gelen gerceklik dalgasıyla sarsılmamı anlamayan Alexander "prenses mi?" Diye sormuştu.

Oysaki gözleri  sorusunun cevabını bildiğini haykırıyordu.

Dağılmış bir sesle "evet solis Kralığının o meşhur prensesi tam karşında"

Alexander minik bir gurur gülümsemesi takınmıştı yüzüne "emin ol senden daha azını beklemiyordum" daha sonra anlayışlı bir sesle "yaşadığın şeyler senin gerçekliğin. Eninde sonunda bunu öğrenecektin fakat nir anda bu kadar hızlı bir şekilde olması senin için zor olmalı üzgünüm. Bu arada alex demen yeterli"

Beni sorgulamamıştı, anlayış göstermiş ve üzülmüştü ama sanki ben normal biri olsaydım benden nefret etmeye devam edecekti. Qlauış ve üzüntüsüne ne kadar inana bilirdim?

O ande bir şey farkettimki artık sor gulamak istemiyordum sadece o anlığına bunu umurmamamayı seçtim.

Bu anı yaşamayı seçtim.

6 Element 2 Güç Serisi: SON VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin