LALELERİNDEN II

653 415 384
                                    

Merhaba dostlarım!

LALELERİNDEN serisinin 2. kitabı Beyaz Emare'yi okuyorsunuz şu andan itibaren :)) Uzun konuşmayacağım şimdilik, bu kısım sadece Hazal'ın bakış açısından kısa bir giriş ve ilk bölümle yeniden buluşacağız 🤍

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.

LALELERİNDEN II
BEYAZ EMARE

21.04.2024

Öldürdüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Öldürdüm. Öldürdüm lalelerimi, yaşatamadım.

Ölsün, zaten ölüyor.

Laleler çocukluktu, lalelerimiz çocukluğumuzdu. Çocukluğumuzun her bir parçası, mücadelesini verdiğimiz bu savaş yüzünden silinirken laleleri solmaya mahkûm bıraktık.

Solsun, zaten soluyor.

Mahkûmduk, acılarımızın mahkûmuyduk. Acılar, siyahın kalıcılığını arttırıyordu burada ve siyah varsa emareler de vardı. Acıların emareleri vardı, silemedik ve hep sızladı.

Sızlasın, zaten sızlıyor.

Kalpler cayır cayır yanıyordu. Yansın, zaten yanıyor. Kül oluyor.

Örgüt lideri benim kalbimde acılarım yüzünden yanan ateşi söndürmüştü, Siyah Emare Örgütünün lideri. İlk kez bana beyaz laleler gönderdiğinde kısa bir not bırakmıştı arkasında.

"Laleler çocukluğumuzdur. Benim lalelerim, sensin Güvercin."

Gizemi seven bu örgüt liderinin izine rastlamam kolay olmadı ama sonradan anladım ki SE Örgütünün lideri benim bir adım arkamdaydı. Arkama baksam göz göze gelecekmişiz, açık kahverengi gözlerine mahkûm olacakmışım.

İki seçenek vardı. Onunla kalmak ve normal hayata güle güle demek ya da ona sırt çevirmek ve hayata küsmek. İlk seçenekti tercihim ve hayatımın altının üstüne gelmesine izin verdim, iyi ki izin vermişim çünkü hayatımın altı üstünden daha güzeldi. Ben hayatımın altında Ayaz ile karşılaşmıştım. Yine de hayatım normallikten çıktı çünkü normalliğin yerini cinayetler, acılar ve tehlikeler aldı. Her adımımız tehlikeliydi. Her an ölümle burun burunaydık.

Önümü göremiyordum. Sonumu bilemiyordum. Maziyi gömemiyordum. Acılarımı unutamıyordum. Her şeyden en kötüsü de umut edemiyordum...

Bir silah verdiler elime, karşımdaki düşmanı öldürmem için. Yaptım, elimin kana bulanmasına izin verdim çünkü biz çocukluğu için hayatını feda edenlerdik. Lalelerimizin, beyaz lalelerimizin çocukluğu temsil etmesinin sebebi de feda ettiklerimizdi. Çok kayıp verdik bu yolda, lalelerimiz bahçelerimizde nihayet büyümeye başlayacaktı ama ve laleleri gözyaşlarımızla suladığımızı da unutmayacaktık hiçbir zaman.

LALELERİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin