1. EMARELER

1.5K 459 6.6K
                                    

Merhaba dostlarım. Bu seri benim 2021 yılının şubat ayında yayımlamaya başladığım ilk kurgum. Uzun bir süre Lalelerinden serisinde beraber olacağız ve umarım, inanıyorum ki bir gün kitap halinde elimizde tutup sayfalarını çevirebileceğiz. Hep sizinle olmak dileğiyle sevgili güvercinler, sizi seviyorum.

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir. İyi okumalar!

Billie Eilish, Everything I Wanted ♪

LALELERİNDEN I
SİYAH EMARE

09.02.21

Tik tak...

Zaman akıp giderken saatlerce bekledim, dirilmesini. Belki çocukluğumun, belki pişmanlıklarımın, belki de yaptıklarımın.

Tik tak...

Bir veda, iki veda, üç veda... Son defa.

Kirli eller vardı, öğrendim. Keskin ve acı dolu çığlıklar attım, ağladım. Ne birisi kurtardı beni ne de yardım etti bana. Bana, ruhum bile yardım etmedi. Gizli gizli ağladım, kimsenin bana dokunmasına veya yanıma yaklaşmasına izin vermedim. Şehir alıştı da bir ben alışamadım, seneler geçti ve ben yine acıdan kıvrandım.

Acımasızlığın kucağındaydık, masadan eksiliyor birer birer dostlar.

Tik tak...

Bir katil, bir ceset, bir ölüm, bir patlama.

Tik tak...

Bir yangın, bir ateş, bir kibrit. Ve onlarca yanmış ceset.

Yanıyorduk, cayır cayır yanıyorduk. Önce ben, kanatlarım. Ben Sokak Güvercini'ydim ve benim ilk kanatlarım yanmaya başladı. Biz ölüyorduk, önce kafeslenerek, sonra da yanarak. Yakılarak. Cayır cayır...

Düşüncelere dalmış babama baktım, o ise doğrudan karşımızdaki cesede bakıyordu. Kanlar içinde bırakılmış bu ceset bir öğretmene aitti, kafasından beş kurşun ile vurularak öldürülmüştü. "Ne düşünüyorsun?" dedim kan kokusunu düşünmemeye çalışarak. "Baba?"

"Dolunay Sanat Akademisi." Bana baktı, öfkeliydi. "Bu adam orada akademisyenlik olarak görev yapıyordu."

"Peki, ben ne yapacağım?"

Duruşu dikti ve cesedi izleyen bakışlarını son kez bana yöneltti, karşımda doğrudan bana bakıyordu. "Bir görevin var. O akademide neler olup bittiğini öğreneceksin." Başımla onayladığımda son kez konuştu. "Bu yolda yalnız yürüyeceksin, sakın görevinden kimseye bahsetme. Bahsedersen seni öldürürler, Hazal."

Bu babamın son cümlesi oldu.

Ölmek istiyordum zaten. Ölmek isteyecek kadar nefret ediyordum ben bu dünyadan.

Ölüm bana özgürlüktü.

Ölüm zihnimin derinliklerini soğuk bir üfleme yaparken kalbim buz tuttu. Kalbimin kırık sesleri geldi kulağıma. Kalp bir insanın yuvası veya zindanı olabilir miydi?

Göreceğiz.

Sessiz çığlıklar atıldı, duymadık. Bu sessiz çığlıklardı güvercinleri kafesleyen, laleleri solduran, hayatı bize zindan kılan.

LALELERİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin