13. ÇİÇEK SOLDU VAZO ATILDI

504 289 415
                                    

Bu kitapta bahsi geçen karakterler, kurumlar ve olaylar her ayrıntısıyla kurgudan ibarettir ve kalemime aittir.

Keyifli okumalar :')

İmera, Bitmeyen Sevda ♪




Siyah ve sade bir elbise... Uzun ve yırtmaçlıydı. Bir omzumu açıkta bırakıyordu, tamamen açıktı o omzum ama onun aksine diğer omzumda bir detay vardı ve bu detay o omzumu az bile olsa kapatıyordu. Kollarım zaten açıktı. Elbiseye bayılmıştım tek kelimeyle, üzerime de çok iyi durduğunu düşünüyordum. Topuklu ayakkabılarla da elbiseyi kaldırınca tamamen bir bütün haline gelmişti elbisem. Takı olarak da bir kolye vardı, kolye papatyalıydı ama kristal gibi taşlardan oluşuyordu. Bir de bileklik vardı, bilekliğin üzerinde ise yine zarif bir papatya... Bu bilekliği güvercinli bilekliğimin yanına takmıştım.

Ayaz'ın tepkisini çok merak ediyordum. Bu merakı daha fazla uzatmadan ona haber verdim hazır olduğumu ve odaya gelmesini bekledim dört gözle.

Kapı tıklatıldı ve açıldı. Önce o geldi, sonra kokusu.

Beni gördüğü an tepkisiz kalmıştı, beni izliyordu sadece. Nasıl olduğumu sordum, cevap vermedi. Ona yaklaştım bu yüzden ben de, o ise sadece etkilenmiş bir şekilde bakışlarını üzerimde gezdiriyordu.

"Papatya, nasılım? Yakışmamış mı?"

Derin bir iç çekti. "Yakışmamasına imkân var mı, Güvercin?"

Tebessüm ettiğimde biraz yaklaştı bana, parfüm kokusu burnuma geldikçe hoş hissediyordum. "Ayaz, ben de parfümünden istiyorum." dediğimde gülerek nedenini sordu. "Çok güzel kokuyorsun, hoşuma gidiyor." Masasına yaklaşıp çekmecesinden bir parfüm şişesi çıkardı ve ben de onu takip ettim. Parfümü üzerime sıktığında hâlâ gülüyordu. "Teşekkür ederim." diyerek bir adım geri attım.

"Her zaman, hadi gidelim artık." Başımı sallayarak onayladığımda beraber odadan çıkıp ilerledik, kurumdan da çıktığımızda Ayaz'ın aracı binanın önündeydi hemen. Araca yaklaştığımızda Ayaz ilk defa benden bir adım öne çıktı, genelde hep azıcık arkamdan yürürdü. Öne çıktığında aracın kapısını bana açışını izledim. "Buyurun Güvercin Hanım," dediğinde bir an bakışlarımız kesişti.

"Çok naziksin," dediğimde arabanın ön koltuğuna binmiş bulundum. Ayaz da hemen yanıma, şoför koltuğuna geçtiğinde merakım biraz ağır bastı. "Nereye gidiyoruz?" diye sordum merakla.

"En sevdiğim mekânlardan birisine."

Biraz üstü kapalı bir cevap. "Beraber zaman geçirmek nereden geldi aklına? Yani cinayetler falan, biraz sıkıntılı dönemdeyiz." İçinden geldiğini söyledi sadece samimi bir ses tonuyla. "Hep böyle içinden geldiğinde mi yaparsın güzellikleri?" diye sordum ben de. Aslında daha öncesinde söylemişti bunun cevabını, soruyu sorduktan sonra hatırlamıştım.

Derin bir nefes aldı. "Eskiden evet derdim ama artık hayır, seninle her dakikamı güzelleştirmek istiyorum." Sessizliğe yayılan ikimizin tebessümünden sonra Ayaz'ın tekrar söze girdiğini duydum. "Belki biraz benden bahsederim sana." Aklıma Vernem Nidahen gelince birden irkildim, içinde bulunduğum bu durumu sorgularken Ayaz bakışlarını üzerime yollamıştı. "Ne oldu, güzelim? Kötü bir şeyden bahsetmemiştim."

"Aklıma bazı anılar geldi." diyerek geçiştirmeye çalıştım.

Sustu, sanki anlıyordu ne düşündüğümü ve üzerime gelmiyordu. Ve muhtemelen içimdeki bu kararsızlığın da farkındaydı. Gerçekten de o katil, Ayaz mıydı? Buna kim inanır ya, en azından ben inanmak istemiyordum. Moralimi yüksek tutmaya çalıştım ama aklıma Vernem Nidahen geldikçe moralim düşüyordu. Morali düşen tek kişi ben değildim, Ayaz da benim gibiydi çünkü arada sıkıntıyla nefes alıp veriyordu. Bir derdi vardı.

LALELERİNDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin