Tek kelime ile 'O.'

13 3 0
                                    

Arkanda kitaptan bahseden kız, dedi. Kalp atışlarım hızlanıyordu ve merak ederek yine sordum, neden? O sabah daha yeni gelmiştik okula, bir grup kız gelip seni sordu ve gelmedi dedik. Bir kız baş başa konuşabilir miyiz, dedi. Tabii ki de deyince konuşmaya başladı. O neden gelmedi, dedi? Hastadır, dedim. O kadar uzun sorular soruyordu ki... Ben senin hocaya yaptığın gibi yapıyordum, kısa kısa cevaplar veriyordum ama onu tatmin etmiyordu. Asıl amacını merak ettim ve sordum: "Neden merak ediyorsun onu?" dedim. Edebiyat hocalarına vereceği yazılar varmış, uzun zamandır yazamıyormuş, hedefi yazar olmakmış ve yazdığı kitabı ortalarına gelip bırakmış,dedi ve konuşmaya devam etti. Eğer onu okula getirebilirsen çok yardımcı olursun, dedi. Ona ihtiyacım var, dedi. Hiç tanımadığım bir kızın hakkımda böyle konuşması aslında hoşuma gitmişti. Gözyaşlarım akmaya başladı, arkadaşlarla vedalaştık ve yine yalnız başıma kalmıştım. Aslında kitabı merak ediyordum ama kızın beni bu kadar merak etmesini de düşünüyordum. Ne oluyor, bir sese aşık filan mı oluyorum, diye konuştum kendi kendime. Ayağa kalkamayacak bir haldeyken okula koşa koşa gitme isteği nedendir bilmiyorum. Akşam oldu özelden biri aradı.Konuşmadı, öylece sustu. Arayan kişiye konuşacak halim yok, kimsen ya konuş ya da kapatacağım, dedim. Yine sustu, kapattım. Gece alarmı bir daha kurdum. Sabah oldu, alarm çalıyordu. Bir yandan o hasta halimle o yataktan kalkmak istemiyordum bir yandan da ayağım iyi olmamasına rağmen koşa koşa gitmek istiyordum. Dışarıda hafiften yağmur yağıyordu kalktım üstümü giydim evden çıktım. İlk ders bitmişti, dışarı çıktım. Arkadaşlar, çıkma yağmur yağıyor daha iyileşmedin, dediler ama onları dinlemedim dışarı çıktım. Yağmurun altında geziniyordum, arkamdan bir ses: "Hasta değil misin yağmurda niye geziyorsun?" Ben içimi ısıtan böyle bir ses duymamıştım daha öncesinde. Oydu, geçen gün kitaptan yüksek sesle bahseden o kız. Elinde iki tane ıhlamur çayı ile karşımda duruyordu. Severim ıhlamuru ben de hastayım sen de al lütfen biraz için ısınsın, dedi. Biraz konuşabilir miyiz, diye sordu. Tabii,dedim. O gün seni okula ben getirttim. Arkadaşların ayakkabının kaygan olduğunu ve orda kaleye geçeceğini söyledi. Biz kızlarla sizin kalenin arkasına geçtik ve senin duyacağın sesle konuşmaya başladık.Senin duyacağını ve merak edeceğini ama utangaç olduğun için gelip bize bir şey soramayacağını da biliyordum. O gün beni aramışsın ama bulamadın öyle değil mi, dedi. Öyle, dedim. O gün hastaydım ama senin için gelmeliydim okula, dedi. Şaşırdım açıkçası neden, dedim sadece neden? Bir kaç kez benim yanımdakilere yazdığın bir kaç sayfayı göndermişsin okumaları için. Ben de onlardan alıp okudum. Yirmi yaşındaki bir gencin böyle güzel yazması aslında mutlu etti beni. Yaklaşık bir aydır seni izliyorum, dedi. Bir kez daha şaşırdım, aslında mutlu da olmuştum. Konuşmaya devam etti. Elimdeki kitap sana çok ilham verecek ve yarım kalan duyguların tekrar yeşermesine sebep olacak, dedi. Daha çok merak ettim. Kitabın ismini söyler misin belki daha önce duymuşumdur. dedim.

Umut'suz Bir Bahar Akşamı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin