Aslında size yardımcı olabilirim gençler, deyince dökülmek üzere olan gözyaşlarım mutluluk gözyaşlarına döndü. Son bir senedir ben böyle güzel bir haber almamıştım galiba. Yusuf'la Muhammet bana baktı. Adam, ne bekliyorsunuz bana doğru gelmek için,deyince hızlı adımlarla adama doğru ilerledik. Bu kitap bu yayın evin de yayınlandığını biliyorsunuz zaten. Biz o kitap yazarıyla uzun zamandır konuşmuyoruz bazı sorunları olduğu için. Ben bugün sizin için o yazarla konuşacağım eğer sizinle görüşmek isterse yarın aynı saatte burada olursunuz, cevabı neyse size vereceğim, dedi. Çok teşekkür ettiğimizi söyleyip yayın evinden ayrıldık..
Galiba bugün hiç geçmeyecek diye düşündüm içimden. Genç oğlan, daha ne üzülüyorsun ki yarın görüşeceksin işte, deyip beni teselli etmeye çalıştı.Mahalleye gelince yine yarın aynı saatte buluşuruz diye vedalaştık. Eve geldim, uzun zamandır yazamadığım yazıyı yarıladım. Ve o yazıyı en iç duygularımla yazdığıma eminim çünkü o yazıyı yazarken gözümde yaş bırakmamıştım. Ertesi gün olsun diye sabırsızlanıyordum ama ya o yazar benimle konuşmak istemezse diye saçma bir cümle de içimi kemiriyordu. Gece geç saatlerde gruptan mesaj aldım. Aynen söyle yazıyordu: "Sonuç ne olursa olsun o kitabı yazacaksın. "Bu kitabı okuduktan sonra birçok kararım değişmişti aslında. Yazmam gerektiğini anlamıştım ben de. Ertesi gün olmuştu. Bugün kesinlikle güzel olaylar olması lazımdı. Arkadaşlar geldi, yola koyulduk,gideceğimiz yere vardık. Hafiften yağmur yağıyordu.İçeriye kolay gelsin diyerek girdik. Adam, arka taraftaydı. Bana doğru gelin gençler deyince arkaya gittik.Kitabın yazarıyla konuştum, senin yaşadığın olayları anlattım, sizin onunla görüşmek istediğinizi söyledim. Peki ya cevabı ne oldu deyince kalbim sanki yerinden çıkacak gibiydi. Adam bir kağıt uzattı bana.Adresi burada yazıyor, şu an İstanbul'da yarın burada olacak eğer okula gitmeyip ziyaret edersen kitabın içindeki gizli hikayeyi öğreneceksin, ve merak ettiklerinin cevabını bulacaksın dedi. O an çok mutlu oldum. Tekrar teşekkür edip vedalaştık. Tam çıkmak üzere kapıya gelmiştik ki arkadan yükselen sesi geldi kulağıma ve dedi ki "İnandığın yoldan hiçbir zaman vazgeçme genç. Senin kitabı da burada basalım. Yıllar sonra seni de gençler sorsun. "Arkamı dönüp hafiften gülerek çıktım. Biraz dolaştık, sinemaya gittik,günümüz iyi geçti. Siz yarın okula gideceksiniz, ben yazarın yanına gideceğim, dedim. İşimizi zorlaştıran şey ise kitapta onun isminden hiç bahsedilmiyor,sadece sevdiği kadından bahsediliyor olmasıydı. Akşam olmuştu, eve vardık. Evdekilere yarın okula gitmeyeceğimi, işlerimin olduğunu söyledim. Başta itiraz etseler de daha sonra kabul ettiler... Sabah mutlu bir şekilde uyandım. Çok merak ediyordum adamı. Aklımda deli gibi sorular vardı hepsini tek tek sormalıydım. Cevaplarını tek tek almalıydım. Telefondan konumu açarak gideceğim yeri işaretledim. Sonunda geldim iç sesimin beni getirdiği son durağa. Bir dükkandı, eski bir kitapçı...