Kalbimin çarpıntısından yerimde duramıyordum her an Soonyoung Hansol'ün üzerine atlayacakmış hissi veriyordu.
Hansol sıkıntı ile "Kendisi yeterince bela olmamış gibi bir de arkadaşları gelmiş" diye söylendi ve arkasını bize döndü.
Soonyoung tekrardan "Hansol Vernon?" diye sordu.
Vernon? Soonyoung Hansol'ü tanıyordu!
Hansol usulca döndü yüzünde şaşkınlık belirtisi vardı.
"Seungkwan'a bütün bu pisliği yaşatan cidden sen miydin?" Soonyoung durdu iyice bir düşüncelerini tartıyormuş gibi kaşlarını çatıp çenesini ovaladı.
"Ben ona abarttığı gibi hiçbir şey yaşatmadım."
"Vay be ne kadar değişmişsin! Eskiden kibar sevecen bir insandın şimdiyse hayvanın teki olmuşsun!"
Hansol Soonyoung'un pişkin pişkin sırıtıp ona hakaret etmesine göz yumup odasına gitmişti.
Bu çok garip.
Chan ile aynı an da yüksek sesle sorduk. "Onu nereden tanıyorsun?"
"Ya hatırlamadınız mı cidden? Bu bizim yan mahalledeki yalnız takılan çocuk."
İçimde büyük bir boşluk açıldı. Onu hatırlamıyordum. En nefret ettiğim çocuğu bile hatırlıyordum ama Hansol hatıralarımdan bir silgiyle silinmiş, sanki hiç var olmamış gibiydi.
"Hatırlamıyorum" dedim fısıltıyla.
"Küçüktük normal."
Soonyoung'a boş gözlerle baktım. Hiç de normal değildi. Herkesi hatırlarken neden onu hatırlamıyordum?
Chan olayın şokunu hızla atlatıp bana olan gücüyle sarıldı. Ben de ona karşılık verip hiç bırakmak istemiyormuş gibi sıkıca sarıldım. Bu sarılmaya ne kadar da ihtiyacım varmış bütün sinirim uçup gitmişti.
"Sahi siz neden buradasınız?"
"Bu herifin seni ağlatması sinirimizi bozdu sana yardıma geldik. Fena mı ettik?"
Evet onlara çok ihtiyacım vardı kabul ediyorum bunu ama kalacak yer yoktu. Hansol zaten benden nefret ediyor ve çekemiyordu. Bir de benden daha çatlak olan -özellikle Soonyoung- iki kişi daha evine gelmişti. Eğer bizi kapı dışarı ederse bu defa çok haklı bir mazereti vardı bir şey söyleyemezdim.
"Evet Chan fena ettiniz!"
Başımı yere düşürüp koltuğa attım kendimi.
"Çocuk bana uyuz oluyor bir de sizi mi evinde misafir edecek?"
Soonyoung göz devirdi. "Merak etme bir kaç günlüğüne kendimize konuk evinde oda ayırttık."
"Gerçekten mi?"
Chan yanıma sokuldu. "Evet bu adamın sana laf yapacağını biliyorduk çünkü."
Doğru tespit. Zaten İçeri bile adımlarını atmadan söyleyeceğini söylemiş onları geldiklerine pişman etmişti.
"Onu tanımadığın için mi sana böyle davranıyor dersin?"
Hayır bu imkansızdı. Daha onun yüzünü görmeden beni saatlerce kapıda bekletmişti.
"Hayır biliyorsun ilk gün de kapıda beklemişti beni."
Soonyoung dolaptan aldığı sodayı içerken etrafa alıcı gözüyle bakıp suratıma iyice yaklaştı. "O zamanlar ona yaptığın bir davranış yüzünden sana böyle davranıyor olmalı."
Yanağını yana doğru sertçe ittirdim.
"Saçmalama çocuk mu o! Bebekken yaptığım bir davranış yüzünden neden böyle davransın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
housemate 'verkwan
FanficBoo Seungkwan, hayallerindeki şehirde üniversiteyi kazanmış bu 4 yıllık serüvenin eğlenceli, istediği gibi geçeceğini düşünürken ev arkadaşı Hansol düşüncelerine bir taş misali oturmuştu.