Asıl kral, Valoru nereden tanıyordu?
Hızla kolumu yakalayıp sertçe tuttuğunda arkasını dönüp şövalyelere başıyla çıkmaları için işaret verdi. İçimde küçük çaplı bir korku olurken olabildiğince dik durmaya çalışıyordum ki kendimi açıklayabileyim ve neyi söyleyip söylemeyeceğimi tartayım.
"Baba ne yapıyorsun, bırak!" Taht Odasının kapısı kapandığında Argus yanımıza yaklaşıp babasının kolunu benden çekmişti.
"Sen kenarda dur! Bu kızın bana anlatacakları var!" Hah! Ben niye sana anlatayım? Ağzımdan kaçırmam dışında bilinçli bir şey söylemem!
"Asıl siz bana bir şeyleri anlatmalısınız. Valoru nereden tanıyorsunuz?!"
"Haddini bil! Kral Kaja'nın huzurundasın!" Bir anda bu gür sese karşı sesim içime kaçmıştı. Öhöm öhöm.
"Yalan söyleyip sarayıma giriyorsun ve birde gelmiş bana hesap soruyorsun!" Yutkundum. Hadi kızım yapabilirsin. Valoru o da tanıyor. Ya düşman ya da dost.
"Size burada bütün bildiklerimi anlatmam oldukça saçma olur, kralım. Ancak bana sizin nereden tanıdığınızı söylerseniz bende bildiklerimden bahsedebilirim. Hem aksi bir durumda beni öldürmeniz çokta zor olmaz. Ama benim sizi öldürmem pekte mümkün gibi durmuyor."
Hah, yaşlı kral seni! Öldürmek istesem öldürürüm hem elemente bile ihtiyaç duymadan. Ama işte, Argus var.
Ona güven vermek açısından o şekilde konuşmuştum. Yoksa kesinlikle acizliğimden değil.
Bir süre düşünür gibi bana baktıktan sonra nihayet bir şeyler dedi.
"Evet. Sezdiğim aksi bir durumda öldürürüm. Valoru Kanlı Element savaşından tanıyorum. Savaşı elbet herkes bilir fakat, herkes isimleri bilemez. O yüzden bana savaşı bildiğini değil o isimi nereden bildiğini söyle!"
Hayır. Önce onun nereden bildiğini öğrenmeliydim.
"Alessi babama her şeyi, yani en azından benim gördüklerimi anlatıyorum. O bize yardım edebilir." Argusun dediğiyle ona döndüğümde kafamı hayır anlamında salladım. Gerçekten saçmalıyordu!
"Baba Alessi yı-"
"Hayır! Argus sen karışma!"
"İsmin Alessi demek. Bak Alessi, Valorun ismini bilmek bir çok şeyi açıklar zaten. Bana kim olduğunu söyle daha fazla uzamasın. Bir savaş olacağını da biliyordun zaten. Ancak savaşı başlatanın Valor olma nedenini anlayamıyorum. Ve de berbat bir yalancısın."
Son söylediğiyle kaşlarımın çatılmasına engel olamasam da hemen düzelttim. Gayette iyi düşünmüştüm o strese göre.
Kral bu sefer sakin bir şekilde konuşmuştu. Ben söylemesem zaten Argus söyledi söyleyecekti. Resmen ağzı açık konuşmak için fırsat kolluyordu.
"Geçmiş elementlerden birinin soyundanım."
Argus elementlerle ilgili olayları anlamasada babasının bunu biliyor olması kafasındaki, böyle şeylerin imkansız olması düşüncesini kaldırmıştı en azından. Şaşkınlıkla olayları anlamaya çalışırken Kral da aynı şekilde şaşkındı.
"Ölen elementlerden birisi miydi?"
Boğazımı temizledim ve sesimi düzenleyip konuştum. "Hayır." Yüzündeki şaşkınlık artarken bir adım daha yaklaştı.
"Alistair'ın kızı mısın?! O hala yaşıyor mu?" Babamın ismini bilmesiyle onun düşman olmadığını anlamıştım. Ama kimdi? Gözlerim hızla dolarken ağlamak için doğru bir yer olmadığını biliyordum. Sesimi toparlamaya çalışıp cevap verdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TILSIM: ELEMENTLER TOPLANIYOR
FantasyOnlar kazanmıştı. Eğer amaç düşmanın istediğini ona vermemekse evet, kazandılar. Ama kazanmak hayatta kalmayı başarmaksa hayır, kaybettiler... * * * Yüzyıllarca nesillerle süre gelen güçler ilk kez devam edecek bir soy bulamamış ve...