TET -4

163 31 39
                                    

Çok heyecanlıydım. Yaşayacaklarım ve beni bekleyen şeyler için. Dün yaptıklarımı düşünüp duruyordum. Zihnim sürekli yeni sorular üretiyordu ve bu soruların cevaplarını alamadığım içinde birikiyorlardı. Bütün gece uyuyamamıştım ve içimdeki enerjiyi durduramıyordum. Bir şeyler yapmak, gücü kullanmak istiyordum. Ama büyücü mağaradan çıkmamam gerektiği konusunda uyarmıştı. Derin uykuda olduğunu düşünüp çıkmaya çalışsamda başarılı olamamış ve yakalanmıştım. Büyücü sonuşta belkide uyumuyordur. Yada uyusada beni görebiliyor olmalı.

Zar zor geçen uzun bir gecenin ardından mağaranın girişinden havanın aydınlanmaya başladığını gördüm. Hızla ayağa kalkıp çıkışa doğru ilerlemiştim ki gene uyuz büyücünün sesini duydum.

"Hazır mısın?"

Böyle bir şey demesini beklemediğim için biraz şaşırsamda hemen cevapladım.

"Evet hazırım." Büyücü yaslanarak uyuduğu ki uyuduğunu düşünmüyorum, mağaranın duvarından doğrularak kalktı ve yanımdan geçerek mağaranın çıkışına ilerledi. İşte başlıyorduk!

Heyecan ve kaygı bütün benliğimi ele geçirmeden kendimi toparlamam gerekiyordu. Her an heyecandan bayılabilirdim. Düşünceler zihnimi elegeçirmişti zaten. Bu gün bütün olmasada çoğu sorularıma cevap bulmak istiyordum.

Mağaranın çıkışından düz çayıra doğru ilerliyorduk. Hava yeni yeni aydınlanmaya başlamıştı. Derin nefes alıp verirken büyücü durdu ve bende durdum. Nefesimi tutup ne diyeceğini bekliyordum.

"Önce rüzgarı hissedip onu kullanmayı öğreneceksin. Unutma, hisler ve düşünceler birlikte olmalı. Zihnini boşalt ve gereksiz şeylerin kafanı kurcalamasına izin verme. Düşüncelerine hakim olursan duygularınada hakim olursun-"

"Duygularına hakim olanda güce hakim olur." Diyerek devam ettiğimde kafasını sallayarak dediklerimi onaylamıştı.

Derin bir nefes aldım ve gereksiz düşünceleri ve kafamdaki soruları bir kenara bırakmaya çalıştım. Rüzgarı düşündüm. Onun esişini ve çevremde dönüyor oluşunu. Saçlarım uçuşmaya başlamış, ayaklarım yerden kesilmişti. Hafiflediğimi hissetmiştim. Rüzgarın dönüyor oluşunu hissedebiliyordum. Yapabildiğimi anlayıp gözlerimi bir anda açınca hızla yere düştüm. Rüzgar hızlı sayılabilecek şekilde dönmeye devam ederken ellerimden destek alıp yerden kalktım. Kaşlarım çatık bir şekilde büyücüye döndüğüm.

"Daha yumuşak nasıl inebilirim!?"

"Kendini de hissetmelisin. Havalandığını biliyorsun. Havada olduğunu unutmadan yavaşça indiğini düşün. Elbise, düşüncelerine uyacaktır. Daha yukarı zıplamak istediğinde ve yükseklere tırmanacağında. Yakında bunları gözünü kapamana gerek kalmadan gerçekleştirebileceksin."

Onu onayladığımda hala esen rüzgara baktım. Onu dindirmek için ayağa kalktığımda büyücü tekrar konuştu.

"Dindirme. Alçaktan estir."

Gözlerimi kapayıp rüzgarın aşağılardan estiğini düşünmeye çalıştım. Ama sadece onu düşünemiyordum. Aklıma sürekli havalanma olayı gelip duruyordu.

"Yeter artık Alessi. Şunu düşünmeyi bırak ve rüzgara odaklan!"

Neyi düşündüğümü nereden biliyordu? Hızla gözlerimi açıp ona baktığımda aşağı düşmeye başlamıştım. Düşmek istemiyordum. Yüzümü korumak için siper alır gibi yapıp gözlerimi sıkıca kapamıştım ki bir anda durdum. Yavaşça gözlerimi açtığımda yerle bakışıyordum. Düşmemiştim! Durmayı başarmıştım!

"Durd-" Büyücüye dönüp tam söylemiştim ki yere yapışmam bir oldu. Yavaşça dizlerimin üzerine oturup büyücüye baktım.

"Durdum ama genede."

TILSIM: ELEMENTLER TOPLANIYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin