Sabah alarmın sesiyle uyandım. Alarmı kapatıp yataktan kalktım ve banyoya geçtim. Banyoda işimi bitirdikten sonra saçımı kurutup topuz yaptım.Üzerime grafiti yaparken rahat olabileceğim eşofman takımımı giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha fazla geç kalmadan odamdan çıktım.Mutfağa geçip sebzeli krep yanına peynir ve domates koyduğumda bana yetecek kadar kahvaltı tabağı hazırlamış oldum.Yemek yemeği sevdiğim için İtalya'da kursa gidip yemek yapmayı öğrenmiştim.Kahvaltımı hızlıca yapıp masadan kalktım bulaşıkları makineye dizdikten sonra resim odama girip gerekli malzemeleri alıp evden çıktım.Mazemeleri bağaja koyup arabaya geçtim.Arabayı çalıştırdığımda arabada kısık sesli şarkı çalmaya başladı bende eşlik ederek yola çıktım.Holdinge varınca kapalı otoparka geçtim park edip arabadan indim.Bağajdan malzemeleri alıp şirkete girecekken
"Şirket daha açılmadı saat 8 de açılacak" diyen güvenliğe baktım sonrada telefonumdan saatin 6 olduğunu gördüm
"Zaten ben çalışan değilim grafiti yapmaya geldim. Araf Bey'in haberi vardı." dedim.Adam biraz düşündükten sonra
"Ah doğru dün çıkmadan önce söylemişti." diyerek beni içeri aldı.
Bende grafitiyi yapacağım yere giderek boyaları çantadan çıkarıp düzenli bir şekilde yere koydum. Resim yaparken düzenli olmayı seviyorum.10 dakika sonra boyalar düzenlenmiş oldu.Çantamdan kulaklıklarımı alıp takınca sakin bir şarkı açtım.Grafitiyi yapacağım duvarın önüne geçtim.İlk önce siyah boya ile GÖLGE yazdım.Siyah boyayı yerine koyduktan sonra kırmızıyı alıp kenarları biraz daha kalınlaştırdım. Holding beyaz ağırlıklı olduğu için bu renklerin dikkat çekeceğini düşündüm.Başka renklerle biraz daha üstünde uğraştıktan sonra son boyayı düzgünce yerine koydum.Ne yaptığımı daha iyi görebilmek için arkaya doğru adımladım iyi bir uzaklığa geldiğim zaman iyi bir iş çıkardığımı gördüm.Burada işim bittiği için kulaklıklarımı çıkarıp çantama koydum ve boyaları da çantaya dizdim.Alkış sesi gelince o tarafa doğru döndüm Araf Bey hayran olmuş bir şekilde grafitiye bakıyordu.
"Tek kelimeyle harika." dedi.Tabi ki harika sonuçta ben yaptım :)
"Beğenmenize sevindim." dedim ve çantamı aldım.Çıkışa doğru yürüyüp yanından geçecekken
"Sabah erken geldin beraber öğle yemeğine çıkalım" deyince telefonumdan saate baktım 11:32 olmuştu.Acıktığımı hissettim yani bir zahmet aç oluyum yemek bu boru değil.
"Olur hadi gidelim." dedim.Kaşlarını kaldırdı herhalde hemen kabul edeceğimi düşünmüyordu. Yemek için her şeyi yapacak potansiyel var bende
"Tamam hadi gidelim."diyerek beraber çıkışa yürümeye başladık. Sonra birden durdu ve telefonunu çıkardı arkasına dönüp duvarın fotoğrafını çekti benim ona değişik bir şekilde baktığımı görünce
"Abime gösterecem duvarına resim yaptırmak istiyordu kıskansın beni." diyerek sırıttı ve çıkışa yürümeye başladı bende bu halini görünce sırıttım sonuçta Araf Bey'i böyle görmekte varmış.Kafamı iki yana sallayıp ona yetiştim.Otoparka gelince Araf Bey
"Benim arabamla gidelim." deyince
"Ben arabamla geldim buradan sonra başka bir yere gideceğim için kendi arabamla sizi takip ederim" dedim. Mantıklı gelmiş olacakki kafasını sallayıp arabasına bindi.Bende boyaları bağaja koyup arabaya geçtim.Araf Bey arabasını çalıştırıp önüme geçti bende onu takip ettim. Deniz kenarında güzel bir restorana gelmiştik.Arabadan inip Araf Bey'in yanına ilerledim.Beraber içeri geçtik bir garson yanımıza gelip
"Hoş geldiniz Araf Bey sizde hoş geldiniz masanız hazır buyrun" diyerek önden bize yol gösterdi. Ben soru dolu bakışlarla Araf Bey'e bakarken bana dönüp
"Burası abimin restoranı aynı zamanda aşçı.Arayıp geleceğimizi haber verdim."dedi.Anladığımı belirterek önüme döndüm.
Garsonun arkasından cam kenarında bir masaya geçtik.Karşımızda olan mutfağın kapısı açıldı.Kapıdan siyah saçlı mavi gözlü bir adam çıktı.Etrafta gözlerini gezdirip Araf Bey'de durdu. Bu tarafa doğru yürümeye başladı. Adamın Araf Bey'in abisi olduğunu anlamamak saçma olurdu çünkü çok fazla benziyorlardı.Araf Bey'in yanına gelince sarıldı.Sarılırken gözleri bana döndü ve kaşlarını çattı. Benzerliğimizden olsa gerek diye düşünüp takmadım.Araf Bey ile ayrıldıktan sonra Araf Bey bana dönüp
"Ahenk abim Karan,abi Ahenk şirkette ki grafitiyi yaptı" diyerek bizi tanıştırdı.Ben ona baş selamı verince oda aynı şekilde karşılık verdi.
"Siz oturun ben size kendi tarifim olan bir yemeği getiriyim" diyerek tam arkasına dönmüştü ki birden bana döndü
"senin istediğin bir yemek var mı genelde Araf'a benim yaptığım yemekleri getiririm" dedi bende
"Yok siz istediğiniz yemeği getirin farklı bir tat almış olurum."dedim. Kafasını sallayıp mutfağa girdi.
Masada sessizlik olunca bende etrafıma baktım güzel dekor edilmişti. Biz cam kenarında oturduğumuz için kafamı dışarıya çevirdim.Tam karşımda deniz,sağ tarafında orman vardı çok güzel görünüyor.Burada dalgaların sesiyle ve bu manzarayla huzurlu bir şekilde resim yapabilirdim.Buraya gelip resim yapmayı aklıma not ettim.Ben düşüncelere dalmışken garson yemekleri getirip önümüze koydu. Yemek iştah açıcı görünüyordu.Araf Bey'in de yemeği gelince çatalıma yemekten bir parça alıp ağzıma attım bayağı güzeldi.Adam sanki bu iş için doğmuş.Yemeğimizi bitirene kadar konuşmadık.
Yemeğimi bitirince suyumdan bir yudum içip arkama yaslandım.Araf Bey'de bitirdikten sonra daha fazla oturmadık çünkü Araf Bey'in işi çıkmıştı bende dağ evine gideceğim için restorandan çıkmadan Karan Bay'e veda edip çıktık.Araf Bey'e iyi günler dileyip arabama bindim çalıştırdıktan sonra evime sürmeye başladım bavulumu alıp yola çıkacaktım.
Bölümü beğendiniz mi?
Ahenk ile ilgili ne düşünüyorsunuz?
Bölüm ile ilgili fikirlerinizi yazarsanız sevinirim.
