Playist:
Kill Me Heal Me dizi müziği...(Öncelikle benim ilk izlediğim Kore dizisi ve bu şarkı benim için çok önemli, birçok şey ifade ediyor... Beni 2 yıl önceye götürüyor. 2 yıl önceki bana bakınca ne kadar da değiştiğimi görüyorum... Bu 2 yıl hayatımın en güzel yıllarıydı. Bunu sebebsiz söylemek istedim.)
Eteklerimden tutmuş koşuyordum. Prens ile olan görüşmemize geç kalmıştım. Koşmam yasaktı ama bir kereliğine bir şey olmazdı herhalde. Arkamdan bir ordu kadar insan da benim gibi koşuyordu. Ancak ben onlardan farklı olarak öküz gibi koşarken onlar, nazik nazik koşuyordu.
"Velihat prensesimiz lütfen, koşmayı bırakın."
Arkamdan yalvarırcasına bağıran bir hizmetliyi hiç takmadan, duymamış gibi devam ettim. Onlarla aram açılmıştı. Normalde çok kötü bir koşucu olmama rağmen onları geçebilmem, onların benden de kötü birer koşucu olduğunun kanıtıydı. Sanırım dünya üzerindeki en kötü koşucu ben değildim.
Tam sola döneceğim sırada ayağım kaydı ve hafif ters döndü. Acı ve korku ile gözlerimi kapattım. Bileğim acıyordu ve ben yere düşmeyi bekliyordum fakat öyle olmadı. Yere düşüp biraz daha acı hissetmek yerine koltuk altlarımda birer el hissettim.
"İyi misiniz, güzel bayan?" Hiçbir acı hissetmem üzerine daha fazla durmayarak gözlerimi açtım. Önümde daha önce hiç görmediğim bir adam vardı ve çok fazla yakınımdaydı. Gözleri tüm yüzümü turluyordu.
Fazla uzun değildi fakat yine de benden çok fazla uzundu. Saçlarının önü alnını kapatıyordu ve saçları en fazla omuz hizasındaydı. Arkadan bir toka ile bağladığını görebiliyordum. Ayrıca yanaklarıyla burnunda daha önce gerçek hayatta hiç görmediğim çilleri vardı. İtiraf etmek gerekirse çok güzellerdi.
Kendime gelebildiğimde ise hızla ondan ayrılıp üzerimi silkeledim. Aslında üstüm pis değildi. Sadece utandığım için dikkatimi dağıtıyordum.
" E-evet, sayenizde i-iyiyim."
Niye kekelemiştim ki? Karşımadaki bana gülerken arkamda ki büyük ordunun ayak seslerini işittim. Buraya geliyorlardı. Nazik şeyler, diyip gülmek istesem de hiç sırası olmadığı için susmak zorunda kaldım.
Başımı kaldırdım. Tam beni tutan kişiye teşekkür edecektim ki o, benden önce davranıp elini kaldırdı. Eli çenemin hizasına gelip oraya dokunacağı sırada bir el onun elini tutmuştu. Her şey çok hızlı ve aynı zamanda her şeyi detayı ile görebileceğim kadar yavaş gelişmişti. Başımı sağa çevirdiğimde Velihat Prens Min Ho'yu gördüm. Korku tüm bedenimi kaplarken yutkundum.
"Müstakbel karımı tuttuğunuz için teşekkür ederim, prensim. Ancak, kendisi yakında karım olacak. Ona dokunmayıp uzak durursanız sevinirim."
Söyledikleri ile gözlerim kocaman açılmıştı. Prens Lee, beni mi kıskanmıştı?..
—
Herkese merhaba güllerim! 🌹 💐
Şimdi herkes bir şok içinde buna eminim sowielfğğdğw
Haruto ficini kaldırıp, bunu yayınlamak... Ne yalan söyliyim, bu kurgu birden aklıma gelmişti ve birkaç bölüm yazmıştım(çok uzun zaman oldu yazalı.)fakat bir türlü yayınlayacak zaman bulamadım. İşte Haruto ficine bakarken ne kadar saçma yazdığımı düşünerek, hayıflandım. Tam bir ay bile sürmüş olabilir. Her neyse onu düzenlemek adına kaldırdım Haruto ficini. Merak etmeyin yani.
Onun dışında bu kurguya aşığım slwşdllx. Beni takip edenler tarihi dizilere ve ficlere aşık olduğumu bilir. Hep tarihi fic yazmak istemiştim ve SONUNDAA
siolarin Çok güzel gaz verdi zkslwpfppcpcpc
Neysem bu kararı tuvalette aldığım için emin değilim ama NE YAPAK AW YAPTIK BİR DELİLİK!
Öyle işte her şeyi yetiştirmeye çalıştığım için kolları sıvadım hemen :")
Kurgudan beklentileriniz neledir?
Kurguda neler olacak sizce?
Tanıtım nasıldı?
Dandik kapak içinde kusura bakmayın dkelelfo ben halledicem o işi merak etmeyin.
Tamamsak birinci bölümde görüşürüz!
Mükemmel olmak🤝Lee Know
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Retrouvailles|Lee Min Ho
FanfictionGözyaşlarım daha fazla yerinde durmayıp, yanaklarımdan aşağı sağanak bir yağmur misali damlarken hiç onları silmeye yeltenmedim ve onun güzel yüzüne utanarak baktım. "Özür dilerim, prensim..." BXG 2021©️Choi_ChaeHee Başlangıç: 05.06.2021 *Tüm hakla...