Birthday

2.3K 226 93
                                    

Kulağına gelen seslerle uyandı. Aslında tam uyanmak da denmezdi buna. Gözleri kapalıydı fakat çevresindeki sesleri duyabiliyordu. Önce telefon sesine uyandı ardından ise yanındaki bedenin kıpırdanmalarını hissetti. Kollarını yanındaki bedene sardı ve burnunu ensesine doğru bastırdı. Kendi kokusuyla karışık parfüm kokusu mest ediyordu onu. Gözlerini aralamak istemiyordu. Sonsuza kadar kalabilirdi bu şekilde.

''Efendim, Jisung?'' duyduğu isimle anında uykusu açılmıştı. Bu saatte ne demeye arıyordu bu çocuk?

''Hyung! Demek Fransa'dasın ve bana demedin? Kalbim ne kadar kırıldı farkında mısın?'' sevgilisinin boğuk sesiyle kıkırdadığını duydu. Ne güzel bir sesti bu?

''Her şeyden haberdar olmak zorunda mısın, kısa şey?''

''Tabiki de. Ayrıca yatakta telefon açmak da ne? Bu bir teklif mi hyung?'' Jisung'un hınzır sesini duymasıyla bunun görüntülü bir konuşma olduğunu anlamıştı. Anında gözlerini açtı ve başını kaldırıp sevgilisinin yanağına yanağını yasladı. Bunu üzerine irkilmişti Jimin.

''Merhaba?''

''Taehyungie? Ne zaman uyandın sen?'' fark etmemişti Jimin onun uyanık olduğunu. Jisung ise sevgili olan ikiliyi rahatsız ettiği için utanmıştı biraz. Omuz silkti Taehyung ve sevgilisinin yanağını öptü. Kıskanmıştı ve çocukça hareketler sergiliyordu.

''En iyisi kapatayım ben hyung. Rahatsız etmeyeyim sizi.''

''Bence de!'' diyip telefonu kapattı Taehyung.

''Ya! Taehyungie ayıp oldu çocuğa ama,'' diye mızmızlandı Jimin. Uykudan şişmiş yüzüyle çok sevimliydi.

''Yoo, olmadı. O da bu saatte aramasaydı.'' pişkince güldü Taehyung ve hafifçe Jimin'in üstüne çıktı.

''Hayatım, saat farkı var biliyorsun? Hem saat 10 olmuş erken değil.'' tekrardan omuz silkti Taehyung.

''Hiç sevmiyorum bu veledi.'' tatlı tatlı homurdanmasına karşın kıkırdadı Jimin.

''Nedenmiş o?''

''Sana aşık çünkü.'' ufak bir kahkaha attı bu sefer Jimin ve Taehyung eridiğini hissetti.

''Öyle bir şey yok, sevgilim. Bu sadece basit bir şakalaşma.''

''Kimin umrunda?'' kafasını sevgilinin boynuna yasladı ve derince kokusunu içine çekti. Hala inanamıyordu yanında olduğuna. Dayanamadı bir kaç ufak öpücük verdi yumuşak boyna. Huylandığı için kıkırdamıştı Jimin. Daha sonra ise bu bir oyuna dönüşmüş, odayı ikisinin kahkahaları sarmıştı. Kafasını kaldırdığında sevgilisinin parlayan gözlerle kendisine baktığını gördü. Hayatının en iyi sabahıydı bu belkide.

''Taehyung,'' diye fısıldadı Jimin. ''Mon bebe.'' kollarını boynuna sardı ve Taehyung'un daha da üzerine doğru gelmesini sağladı.

''Hım?'' sakince saçlarını okşadı sevgilisinin.

''İyi ki doğdun, sevgilim. İyi ki doğdun ve benim oldun. Seni çok seviyorum.'' bugün 30 Aralıktı ve Taehyung'un doğum günüydü. Gözleri parladı Taehyung'un. Basit cümleler ne güzel dökülmüştü ağzından öyle. Eğildi ve yumuşakça öptü sevgilisinin dudaklarını.

''Teşekkür ederim, mon beau papillion. Ben de seni çok seviyorum.'' bir daha eğildi sevgilisinin dudaklarına ve yumuşak bir öpücüğü paylaşmaya başladılar. Dudakları ritimle oynuyordu ve dünyanın en güzel anlarıydı. Tamamen sevgi doluydu bu öpüşme. Sakince, acele etmeden öptüler birbirlerini.

Montana / VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin