*Taehyung
Vize dönemindeydik ve ben kütüphanede sabahlıyordum neredeyse. Notlarımı yüksek tutmak her zaman önceliğimdi çünkü iyi notla, iyi yerlere gidebilmek aşılanmıştı bana. Hem, notlarım sayesinde ikinci dönem Erasmus programı ile yurt dışında seneyi tamamlayabilirdim. Yurt dışında okumak bana oldukça şey katacaktı bundan adım kadar emindim.
Gerindikten sonra gözlüğümü çıkarıp gözlerimi ovuşturdum. Ders çalışırken gözlük kullanıyordum. Derecesi düşük olduğu için doktorum bunu önermişti. Kahvem bitmişti ama konularım bitmemişti. Biraz mola vermek ve o sırada kahve almak iyi olabilirdi. Eşyalarımı toparladım ve telefonumla cüzdanımı alarak sessizce kütüphaneden çıktım. Havalar soğumuştu ve üzerimdeki ceketin pek de yardımcı olmadığını fark ettim o sırada.
Okulun kütüphanesindeydim. Yurdun çalışma salonunu sevmezdim çünkü orada gırgır şamata çok olurdu ve çalışamazdım. Odamda olursam ise yatağım cazip gelirdi ve bu yüzden okulun kütüphanesinde çalışıyordum. Kütüphanenin az ilerisinde 24 saat açık bir kahve dükkanı vardı ve bütün öğrencileri kurtaran bir yerdi. Saat gece 03.45'di ve sabah 9'da sınavım vardı. Genelde sıfır uykuyla sınavlara girerdim. Dükkana girdiğimde bir kaç öğrenci dışında kimsenin olmadığını fark ettim. Sakin adımlarla kasaya yaklaştım.
"Her zamankinden mi olsun?" siparişi alan kişi beni tanıyordu artık.
"Evet, lütfen. Bir de kruvasan alabilir miyim? İki tane." acıkmıştım ve kahveyle kuruvasan iyi gidiyordu. Yaklaşık 3 dakika içinde siparişim hazır olunca teşekkür edip dükkandan ayrıldım. Elim telefonuma giderken kahvemden de bir yudum aldım. Seviyordum buranın kahvesini.
Bizimkilerin attığı mesajları yanıtladıktan sonra Taehyung ile olan kısma girdim. Artık birbirimizde numaralarımız vardı ve genellikle WhatsApp'tan konuşuyorduk.
××
Jimin:
Müsait misin?××
Çok geçmeden telefonum çaldığında hızla cevapladım."Hey!"
"Hey!"
"Umarım yurda dönüş yolunda sıkılmamak için bana mesaj atmışsındır?"
"Şey, %50 doğru %50 yanlış."
"Hımm, nedir peki doğru olanı Park Jimin?"
"Mola verdim ve bir şeyler atıştırırken mesaj attım sana." oflama sesi geldi hattın diğer tarafından. Gece geç saatlere ders çalışmam ona göre sağlıksızdı ve bunu her fırsatta dile getirmekten çekinmezdi.
"Jimin, saat gecenin dördü ve sen hala ders çalışıyorsun. Bu senin için ne kadar zararlı biliyor musun?"
"Endişelenme Taehyung-ah! Bunu hep yapıyorum ben." Kütüphanenin bahçesindeki banklardan birisine oturdum ve paketteki kruvasandan çıkardım.
"Sınavın kaçta senin?"
"Dokuzda."
"O zamana kadar uyanık mı kalacaksın? Söylesene en son ne zaman uyudun?" bu soruyu cidden düşündüm. Ben ne zaman uyumuştum en son?