Seul, aşırı soğuktu. Üzerimde Taehyung'un gri sweatshirtü ve kalın siyah şişme montum vardı. Kırmızı şapkamı biraz daha gözlerime doğru indirdim ve sweatshirtün kapişonunu kafama geçirdim. Kulaklarımdan Aviva'nın şarkısı çalıyordu. Muhtemelen bir kaç güne kar yağacaktı ondan dolayıydı bu soğuk. Ellerim de cebimdeydi. Dersim bitmişti ve yapacak bir işim yoktu. Taehyung hala uyuyordu ve Jeongguk'la Namjoon dersteydi. Yurda geçmeden önce sıcak bir kahve almaya karar verdim. Adımlarımı favori kahve dükkanına yöneltirken telefonum çaldı. Arayan Yixing'ti.''Efendim, Xingie.'' son zamanlarda böyle hitap ediyordum ve onu da çok hoşuna gidiyordu.
''Jimin-ah, ne yapıyorsun?''
''Kahve alacaktım, sen ne yapıyorsun?''
''Stüdyodayım. İşin yoksa sen de gelsene.'' o an resmen gözlerim parlamıştı.
''Biliyor musun, bu harika bir haber! Hemen yurda geçip hazırlanıp geliyorum.''
''Gerek yok. Bende yedek kıyafetler var. Direkt gel sen. Bir arkadaşım daha var burda.''
''Öyle olsun. 15 dakikaya ordayım.'' telefonu kapattıktan sonra hızla kahve dükkanına gittim ve üçümüz için kahve aldım. Arkadaşının nasıl sevdiğini bilmediğim için Yixing'in sevdiğiyle aynısını aldım. Dükkandan çıktıktan sonra telefonumu kontrol ettim fakat hala Taehyung'tan mesaj gelmemişti. Gece geç uyumuştu bu aralar çok yoruluyordu ve onu rahatsız etmek istemiyordum. İç çektim ve uyandığında görmesi için bir kaç sevgi dolu mesaj attım. Bunları görmekten hoşlanıyordu yani kendisi öyle demişti.
Stüdyoya gelince Yixing ve arkadaşının çalışmaya başladıklarını görmüştüm. Esmer, uzun boylu çekici birisiydi arkadaşı.
''Ben geldim,'' diye bağırdım sesim duyulsun diye. İkisi de durup bana bakınca gülümsedim ve kahveleri kaldırdım. Yixing'in gözleri parlamıştı bile.
''Sen harikasın!'' ona kahvesini uzattıktan sonra arkadaşına da uzattım.
''Nasıl sevdiğini bilmediğim için Yixing'in içtiğinden aldım.'' gülümseyerek aldı kahveyi.
''Teşekkür ederim, severim.'' ben de gülümsedim nezaketen.
''Bu arada tanıştırayım, Park Jimin. Oda ve yakın arkadaşım.'' gülümsedim bu tabirine. Yakın arkadaş olduğumuz için aşırı mutluydum.
''Ve Kim Jongin, bölümden arkadaşım. Genelde birlikte dans ederiz.''
''Tanıştığıma memnun oldum. Lütfen iyi anlaşalım.'' ben de aynı şeyleri dedikten sonra biraz sohbet etmiştik. Jeongguk'a da haber vermiştim ders çıkışı o da gelecekti yanımıza. Ben bir kaç fotoğraf çekmiştim ve story olarak paylaşmıştım. Taehyung hala cevap vermemişti ve bu istemsizce keyfimi kaçırmıştı. Fakat ardından bilekliğimdeki titreşimi hissetmiştim. Demek ki uyanmıştı.
''Hadi başlayalım!'' soyunma odasına gidip hazırlandım ve yanlarına geri döndüm. Isındıktan sonra birlikte kareografi oluşturmaya karar verdik. O sırada Taehyung'un mesaj attığına dair bildirim geldi ama çocuklara ayıp olmasın diye bakamadım telefona. Tam başlayacağımız zaman Jeonnguk geldi ve onu beklemeye karar verdik. Bu benim için büyük bir fırsattı hemen telefonuma sarıldım.
++
Taehyung:
Günaydın, mon beau papillion
Üzgünüm
Uyanamadım bugün ve derse yetişeceğim diye telefona bakamadım
Yeni araya girdik