You're Mine

2.5K 218 183
                                    

Taehyung'un evi küçük ama kullanılışlı bir evdi. Mutfakla salon birleşikti ve ikisini birleştiren yerde ada vardı. Açık tonlarla döşeliydi. Yatak odası ise yeterince büyüktü. Açıkçası sevmiştim evini ama en sevdiğim yeri balkonu ve manzarasıydı. Eiffel Kulesi'nin hemen karşısındaydı evi ve balkondan harika bir şekilde gözüküyordu.

''Ee, beğendin mi evimi?'' beklentiyle bakıyordu bana.

''Beğenmek ne kelime bayıldım,'' diye şakıdım ve kendimi koltuğa attım. Yorgun ve pis hissediyordum açıkçası. Yanıma oturduğunda başını hemen omzuma yasladı. Dayanamayıp saçlarına dudaklarımı bastırdım. Kıkırdadı bu hareketime.

''Taehyungie, duş alsam olur mu? Hatta ardından uyusam? Uçak acayip yordu beni.''

''Elbette olur. Gel benimle.'' elimi kavradı ve birlikte ayağa kalktık. Odasındaydı banyo. Banyoya girdiğimizde oldukça ferah, temiz ve düzenli banyoyla karşılaşmak hoşuma gitmişti. Karşıda hemen jakuzi ve onun yanında da duşakabin vardı. Kenarda lavabo ve klozet bulunuyordu.

''Hangisinde duş almak istersin?''

''Duşakabinde alırım ya. Aşırı yorgunum hemen hallederim,'' diye mırıldandım.

''Tamam, kelebeğim. Kıyafetlerini şuradaki sepete atarsın. Bu lifi kullanmadım hiç. Havlunu da çıkarıyorum.'' başımla onayladım onu.

''Ha bu arada ben bu şampuan ve duş jeliyle yıkanıyorum, haberin olsun.'' göz kırpmasıyla güldüm. Ciddi anlamda bayılıyordum bu çocuğa. Banyodan çıktıktan sonra gülmeye devam ederek üzerimdekileri çıkardım ve kabine girdim. Daha yeni gelmiştim ama sanki bu ev bana aitmiş gibi benimsemiştim. Suyu ayarladıktan sonra iyice gevşemiştim. Taehyung'un dediği gibi onun şampuanı ve duş jeliyle yıkanmıştım ve bu durum beni keyiflendirmişti. Onun gibi kokmak her zaman hoşuma gidiyordu. Duştan sonra banyoyu iyice temizledim ve havluyu belime sardım. Saç havlusuyla ıslaklığı aldıktan sonra boynuma astım havluyu ve banyodan çıktım. Taehyung, yatağında uzanmış telefonuyla oynuyordu. Kapı sesiyle bana dönmüş ve gözleri irice açılmıştı. Ağır bir şekilde yutkununca yanaklarım kızarmış ve hoşuma gitmişti. Bakışlarımı çektim ve yatağın yanındaki valizime ilerledim. Eğilip iç çamaşırlarımı ve pijamamı aldıktan sonra doğrulduğumda belime sarılan kollarla irkildim aniden. Bunu üzerine Taehyung hafifçe gülmüştü. Burnunu boynuma sürtmüş ve huylanmama sebep olmuştu.

''Mmh, benim gibi kokman çok hoşuma gitti.'' cevap verememiştim o an. İlk defa böyle bir şey başıma geliyordu ve ben çok tecrübesizdim.

''Kelebek bizim için pijama almıştım. Onu giymek ister misin?'' bu çocuk beni öldürmek istiyordu galiba. Derin sesiyle fısıldamıştı ve dünyanın en basit cümlesi en etkileyici cümlesine dönmüştü resmen. Hızla kuruyan dudaklarımı ıslattım.

''Olur,'' diyebildim sadece. Belimdeki kollarını gevşetmiş omzuma uzun bir öpücük kondurup ayrılmıştı benden. Hala kendime gelemeden elime pijamaları tutuşturdu ve ben de neredeyse koşarcasına tekrardan banyoya girdim. Yüzüme bir kaç defa soğuk su vurduktan sonra kendime gelebilmiştim. Daha fazla bekletmemek için hızlıca giyindim. Aynadan pijamayı inceledim. Siyah-beyaz kareli gömlek pijamaydı ve aşırı hoşuma gitmişti. Beni düşünüp bunu alması aşırı hoşuma gitmişti ki benim geleceğimden haberi bile yoktu. Banyodan çıktıktan sonra uzanarak beni beklediğini fark ettim. Hızlı adımlarla ilerledim ve yanına uzandım hemen. Anında beni kolları altına almıştı. O an üzerinde benim pijamamın gri renklisi olduğunu fark ettim ve gülümsedim. Vücudunun sıcaklığı beni daha da mayıştırmıştı.

''Uyusam, olur mu?'' diye mırıldandım. Göğsünün titreşmesinden güldüğünü anlamıştım.

''Uyu kelebeğim. Dinlen iyice.'' en son duyduğum cümle bu olmuştu. Tabii bir de ara sıra saçlarıma konan öpücükler de vardı.

Montana / VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin