Çok güzel bir rüya gördüğünüzde kendinizi mutlu hissedersiniz, uyandığınızda da günün güzel geçmesini dilersiniz içinizden.Ama bazen, bu dileğiniz gerçekleşmez ve uykudan uyandığınız anlar, sizin kâbusunuzun başlangıcı olur.
Ben de kendi kâbusuma uyandım.
Uyandığım yatakta yalnızdım. Etrafa saçılmış kıyafetler vardı ve ev tamamen sessizdi. Yalnızca saniyesi saniyesine hatırladığım geceden izler vardı. Yattığım yerde doğrularak gözlerimi ovuşturdum, bakışlarım odanın içinde bir süre daha gezindi. Neyin içinde olduğumu kavramaya çalışıyor, Tae'nin evde olup olmadığını düşünüyordum. Belki mutfaktaydı. Belki de acil bir işi çıktığından burada değildi.
Tüm bu masum düşüncelerim, komodinin üzerine bırakılmış notu ve yanındaki paraları görmemle cam gibi kırıldı, kırıkları düşüncelerimin içinde dağıldı.
Geldiğimde evden gitmiş ol.
Notta yazan buydu. Özensiz bir yazıyla alelacele yazılmış olduğu belli olan yazıya baktım. Yanına koyulmuş parayı ise görmemeye çalışıyordum. Gözlerim dolmaya başladığında "Hayır," diye söylendim kendi kendime. "Ağlamayacaksın, Jennie. Sen... sen çok güçlüsün. Unuttun mu? Seni hiçbir şey yı-yıkamaz." Daha kendi kendime konuşmayı bitiremeden ağlamaya başlamıştım.
Taehyung...
Sevdiğim adam bana fahişe muamelesi yapmıştı.
Ellerimle saçlarımı karıştırırken başımı iki yana salladım. Anlayamıyordum, anlam veremiyordum. Bunu bana neden yapmıştı? Ona ne yapmıştım da bana böyle bir hakareti layık görmüştü? Bilmiyordum.
Hıçkırarak ağlamaya başladığımda, bir yandan da yataktan çıkmış, kıyafetlerimi üzerime geçirmiştim çünkü onun evinde duş falan almayacaktım. Odanın içine bakarken dün gecenin her anı zihnimin içinde tekrardan dönüyordu ve bu acı vericiydi.
Komodinin üzerindeki notu alıp hırsla yırttım. Paraları da öfkeyle yırttıktan sonra öfkemi atamayarak önce bu odayı, ardından tüm evi dağıtmaya başladım.
Onun benimle sevgili olmasını beklememiştim. Hiçbir beklentim veya isteğim yoktu, kendi isteğimle buraya gelmiş ve kendi isteğimle onunla birlikte olmuştum. Ama yine de daha farklı olacağını ummuştum. Çünkü onu tanıyordum, beraber olduğu hiçbir kadına kötü hissettirecek bir şey yapmadığını biliyordum ve her ne kadar şimdi hatırlamıyor olsa da bir zamanlar o da beni tanımıştı. Birine güvenmek bile benim için imkansızken ona bedenimin yanında ruhumla da gelmiştim ve hiçbir şey söylemese bile, bana böyle hissettirmesinde hiçbir mantık yoktu. Hiçbir kadın böyle bir muameleyi hak etmezdi.
Yaklaşık bir saat boyunca evini dağıtmış, durulmayacak hâle getirmiştim. Çantamı alarak evden çıkacağım sırada aklıma gelen şeyle tekrar her şeyin başladığı odaya girdim. Yere attığım küçük not defterini ve kalemi alarak Taehyung için bir not da ben bıraktım.
Karaktersizliğinle yüzleşmekten korktuğun için bir kadına fahişe muamelesi yapmak, tam da senin yapacağın bir şeydi.
Keşke beni şaşırtsaydın.
Ağlayarak evden çıktıktan sonra ayakkabılarımı giymediğimi fark etmiştim ama almak için geri dönmedim. Çıplak ayak yürümek, o eve girmekten daha iyiydi.
Kim Taehyung diye biri artık yoktu, belki de hiçbir zaman olmamıştı.
Keşke beni şaşırtsaydın, Taehyung.
Keşke senin de bir kalbin olduğuna inandırsaydın beni.
•••
🍷Lily🍷
ŞİMDİ OKUDUĞUN
as if it's your last | taennie
Fanfiction"Bir yalanmış gibi öp beni. Sanki son aşkınmışım gibi." ••• Kim Taehyung, sarhoş olduğu bir gece Kim Jennie ile birlikte olur. Kim Jennie uyandığında ise, onu umduğundan çok daha başka şeyler beklemektedir. ••• "Sadece merak ediyorum. Hiç şansımız y...