22

2.3K 177 22
                                    


Kim Jongin.

İsmi tanıdık geliyordu. Tanıdıktı. O... Evlilik sözleşmesinde adı yazan adam değil miydi?

"Sen..." dedim kaşlarımı çatarak ona bakarken. "Sen bir de benimle tanışmaya mı geliyorsun? Cidden, hiç kendinden utanmıyor musun sen?" Eli usulca aşağı inerken kaşlarını kaldırarak "Anlayamadım," dedi söylediklerimin kafasını karıştırdığını belli eden bir sesle. "Daha önce tanışmadık, tanışmadan utanmamı gerektirecek bir şey mi yaptım?"

Ona doğru bir adım attım. "Seni şimdi..." Taehyung kolunu belime sararak beni geri çekti. "Sakin ol, Jennie," diye fısıldadı kulağıma doğru. "Onun henüz hiçbir şeyden haberi yok."

Gözlerim şokla aralanırken hızlıca Jongin'e döndüm. "Ben... ben özür dilerim, gereksizce kaba davrandım. Lütfen az önceki konuşmalarımı unut, olur mu?"

Hafifçe omuz silkti. "Yani, tabii... Olur ama ben neyden bahsettiğini bilmek istiyorum. Ailem bana seninle beraber çalışacağımı söylemişti, bu yüzden tanışmak istedim fakat tepkinden sonra bilmem gereken bir şey varmış gibi hissediyorum."

Sıkıntıyla Taehyung'ın gözlerine baktım. "Ne diyeceğim ona?" diye sordum yalnızca dudaklarımı oynatarak. Bilmediğini anlatmak isterce alt dudağını büzerek omuzlarını kaldırdığında gözlerimi devirerek etrafa baktım. Ona söylemeli miydim? Yoksa söylediklerine inanıp inanmamam gerektiği konusunda iki kez mi düşünmeliydim? Gerçekten bir şey biliyor gibi görünmüyordu ama bu tamamen rol de olabilirdi. Sanırım yaşadıklarımdan sonra kolay kolay insanlara güvenemeyecektim.

"Aslında," diye mırıldandım aramızdaki tuhaf sessizliği bozarak. "Bizim biraz acelemiz var, daha uygun bir zamanda daha rahat konuşabileceğimiz bir yerde tanışmamızı tercih ederim."

Anlayışla beni onayladı. "Sorun değil, tabii ki. Geleceğimi önceden söylemem gerekirdi, üzgünüm. En kısa zamanda tekrar görüşürüz umarım, Jennie."

Sakin konuşması ona söylediklerimi düşünüp utanmama sebebiyet verirken sıkıntıyla iç çeksem de bunu gülümseyerek gizlemeye çalıştım. "Hadi, Taehyung," dedim Jongin'e dik dik bakan Tae'nin omzunu hafifçe dürterek. "Acelemiz var ya bizim, gidelim."

Tae ile beraber Jongin'in yanından geçtiğimizde "Nasıl hiçbir şeyden haberi olmuyor?" diye sordum hemen. Taehyung bana bakmadan "O da senin durumunda," diye cevap verdi. "Babası oğlunun geleceğini umursamadan onun adına kararlar veren alçak bir adam."

Yutkundum. Üstelik o henüz neler olduğunu bile bilmiyordu. Aynı durumu yaşıyorduk. "Onunla nasıl konuşacağız?" diye sordum koridorun sonunda, kimsenin olmadığı bir köşede durduğumuzda.

Taehyung yüzüme baktı. Bakışlarında anlam veremediğim bir ifade vardı. Üzgün müydü? Yoksa ikilemde kaldığı bir durum mu vardı? Anlayamıyordum.

"Bir yolunu buluruz," dedi. "Şimdi bunu düşünme."

"Olur," diye mırıldandım. "Düşünmem."

Birbirimize baktığımızda, bu bakışmanın nereye varacağını hissederek bunu engellemek için konuşma ihtiyacı hissettim. "Artık gitmem gerek, Jisoo'ya işlerini bitireceğimi söyledim."

Yanından geçip gideceğim sırada "Jennie," demesiyle durarak ona döndüm. "Beni affettiğini bilmek istiyorum, seninle görülmemek için gizli köşelerde buluşmayı değil, elinden tutup özgür olmayı istiyorum. Bunun ne zaman olacağını söylemek zorunda değilsin, ama en azından bir gün olacağını bilirsem, kendimde seni bekleyecek gücü bulabilirim."

Yılbaşı gecesine kadar, Taehyung.

Beni sadece yılbaşı gecesine kadar beklemeni istiyorum.

Seni elbette affediyorum çünkü seni severken büyüdüm, gerçek aşkın affetmeye değer olduğunu gördüm. Ve gelecekteki kendimi düşünürken yanıbaşımda hep seni buldum.

Sadece çok az, biraz daha beklemen gerekiyor.

Beklediğine değsin istiyorum, Taehyung. Beklediğimize değsin. Bizim için kolay olmayacak biliyorum ama yolun sonunun sana çıktığını düşündüğümde güçlü hissediyorum.

Lütfen, sen de öyle hisset.

Bunları sesli dile getiremesem de gözlerinin içine bakarak gülümsedim. Ve bence o beni anladı. Gözlerindeki umudu gördüğümü hissettim ve yanılmıyor olduğumu umuyordum.

Lütfen, Taehyung.

Lütfen aynı şeyleri hissediyor olalım.

•••

Selam! Bunu söylerken duygusal krizlere girip ağlamama engel olmak çok zor ama hâlâ taennie etiketinde birinciyiz.
🥺🙏🏻
Sonraki bölümü elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışacağım, birkaç gündür hayatımda pek iyi şeyler olmuyordu ve stresli bir süreçti. Şu an gayet iyiyim ve burayı aksatmamak için uğraşacağım.

Yorum yapmayı, yıldızımı turuncuya boyamayı lüütfen unutmayın.

Öpüldünüz.

💜

🍷Lily🍷

🍷Lily🍷

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
as if it's your last | taennie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin