'8

115 59 2
                                    

Selammm, yeni bölüm geldiii.. Medyadaki şarkıya bakarsınız 🌠 Oy ve yorum bekliyorum, hayalet okuyucu olmayın lütfenn🌙

[8]

Başımın ağrısı kat kat artarken okulun girişinden tepkisizce girdim. Gece X kişisi ile konuştuktan sonra uyuyamamıştım. Şuan da bedelini ödüyordum. Okul bahçesine şöyle bir göz atarken bakışlarım onların olduğu çardağa kaydığında onlarda beni fark etti, bana bakıyorlardı. O an bir kez daha anladım.

Onlardan nefret ediyordum.

Seri adımlarla yanlarına ilerlerken tepkisizliğimi sürdürdüm. Tebessümleri çocuk masumluğundan uzak, bir katilin psikopat gülüşlerine benziyordu. Yanlarına vardığımda çardakta bir köşeye oturdum. "Günaydın Cansu."

Karşımdaki Hale ve Didem'e ağzımın ucuyla cevap verdim. Çantamı yan tarafıma koyduğumda üzerimde birden fazla bakış hissediyordum. Tüm okul geldikten sonra onlarla olan iletişime anlam verememişti. Bu yüzden bazıları kınayan bazıları ise anlamsız bakışlar atıyorlardı.

Umursamaz davranıyordum.

Yanımda hissettiğim varlıkla oraya döndüm. Serkan bana bakıyordu. Dönmemin etkisiyle saçlarım onun yüzüne çarpmıştı. Uzaklaşmak adına sırtımı banka yasladım. "Günaydın." Bakışları gözlerimde dolaştı. "Günüm şimdi aydı." İltifatına tepkisiz gözükmemek adına yarım bir şekilde gülümsedim. Bakışlarımı bahçede gezdirmeye başladığımda bilekliğimle oynadım. "Evet," Tugay konuştuğunda hepimiz ona döndük. "Canım arkadaşlarım."

Canın batsın.

"Günlük dozumu almaya başlıyorum." Baktığı yere döndüğümde her gün uğraştığı kızı gördüm. Göz devirmemek için kendimi zor tuttum. Hale ve Didem itici bir şekilde gülüştüklerinde Serkan da benim gibi tepkisiz şekilde izledi. Tugay kız tek başına diye sürekli onunla uğraşıyordu. Benim dışımda hiçbiri tepki vermiyordu. Benim tepkim de fazla dikkat çekici olduğu için susmak zorunda kalıyordum. En azından işimi halledene kadar bunu yapmaya mecburdum.

Her ihtimale karşı onları izlemeyi sürdürdüm. Çantamın sapını sıkıca kavradım. Kız uzaklaştığında peşinden gitmeyi düşünüyordum, adım kadar emindim ki ağlayacaktı.

Tugay pisliği onunla dalga geçiyor olsa gerek gülüyordu, kız ise başını yere eğmişti. Ne dediklerini duyamıyordum. Gergince soluk verdim. "Kız ağladı ağlayacak ya."

"Tipine bak salağın." Kızlar kendi arasında gülüşürken bakışlarım kısa süre onlara döndü. Keyifle sırıtıyorlardı.

Ruh hastaları.

Tekrar Tugay'ın olduğu yere döndüğümde kızın gitmek için çabaladığını gördüm. Parmaklarımı avucuma hapsettiğimde yavaşça ayaklandım. "Nereye?" Serkan'a bir bakış atıp çantamı tek omzuma taktım.

"Lavobaya gideceğim." Gülümsedi. "Sonra sınıfa geçersin. Ders başlayacak zaten." Tuttuğu elime bir öpücük kondurduğunda başımla onaylayıp binaya girmek adına yürümeye başladım. Elimi usulca süveterime sildim. Midemi bulandırıyordu. O sırada kız koşarak merdivenleri çıktı. Kaybetmemek adına hızımı arttırdım.

İçeri girdiğinde üst kata çıktı. Tuvalete girdiğini görünce peşinden girdim. Kimse olmadığı için şanslıydım. Kız duvarın köşesine çöküp ağlamaya başladığında hızla yanına eğildim. Çantamdan bir peçete çıkarıp uzattım. "Al şunu." Sesimi duyduğunda irkildi.

Çok ürkek bir kızdı. İkiz kardeşim gibi..

Beni görmek onu afallattığında elimi biraz daha uzattım. Elimdeki peçeteye baktı. "Alsana." Tedirgin şekilde peçeteyi aldıktan sonra bakışlarını kaçırdı. Yüzünü temizlerken ağlamaktan kızaran yüzünü inceledim. "Ne dedi sana?"

"Kim?"

"Tugay." Kaşları havalandı, sonra usulca geriye kaydı. "Sen de alay etmek için geldin değil mi?"

"Ne dedi, dedim." Gözünde iyi bir imaj çizmek yakalanmam demekti, bu yüzden konuyu değiştirdim.

"Görünüşümle, kıyafetimle falan dalga geçti." Kendi çok mükemmel sanki, salak.

Çantamdan çıkardığım peçeteden bir tane daha çıkarıp eline bıraktım. "Güçlü olmayı öğren. Hayatta kalmak için bu şart. Her şeyi doya doya yaşa ama kimsenin seni kırmasına da müsaade etme." Ayağa kalktığımda kız şaşkınca bana baktı. Ellerimi suya tuttuktan sonra kapıya ilerledim.

"Neden onların yanındasın?"

"Çünkü bunu hak ediyorum." Kapıyı arkamdan kapattığımda sınıfa doğru ilerledim. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle duvara yaslanıp mesaja baktım.

X kişisi: Günüm gözlerini görünce aydı.

Siz: Demek buralardasın?

X kişisi: Bu kadar kişinin arasında bulamazsın nasılsa. Evet, aynı kattayız.

Siz: Burada gördüğüm herkes mal. Onlardan biriysen hiç yazma.

X kişisi: Cansu

X kişisi: Sen etrafındaki herkesi mal olarak görüyorsun zaten. Mal olmayanları bile.

Siz: Kimmiş mal olmayanlar?

X kişisi: Biz.

Siz: Sen ve ben demek istedin herhalde.

X kişisi: Yoo, basbaya biz dedim.

Siz: Rüyadasın herhalde, uyan öyle konuşuruz.

(Görüldü-08.28)

X kişisi: Sana bir kez daha hayran olduğumu söylemeyi unuttum. (08.29)

X kişisi: Tuvalete ağlayarak giren kız sayende gülümseyerek çıktı. (08.29)

X kişisi: Güzel kalbini herkese armağan ediyorsun. En çok da o kalbini seviyorum senin.

(Görüldü- 08.30)

*

İnstagram: ervanurunkalemi

𝐊𝐈𝐑𝐈𝐊 𝐊𝐀𝐋𝐏𝐋𝐄𝐑 ᵀᵉˣᵗⁱⁿᵍ (ᴛᴀᴍᴀᴍʟᴀɴᴅı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin