𝐊𝐈𝐑𝐈𝐊 𝐊𝐀𝐋𝐏𝐋𝐄𝐑 ᵀᵉˣᵗⁱⁿᵍ (ᴛᴀᴍᴀᴍʟᴀɴᴅı)

'24

Meydaya şarkı bıraktım... Önceki bölümü atlamayın. <3

------

[24]

Okulun kantininde Serkan ve çok sevgili arkadaşlarım (!) ile birlikte oturuyorduk. Hiçbiriyle ilgilenmeden sosyal medyada gezinmeye başladım. Aklıma gelen isimle mesaj yazmak için uygulamaya girdim.

Siz: X kişisi?

Mesajım iletildiğinde görmesi için beklemeye başladım. Kısa sürede çevrimiçi olduğunda gömleğimin içindeki kolyeyle oynadım.

X kişisi: Cansu?

Siz: Neredesin?

X kişisi: Bahçedeyim arkadaşlarla.

X kişisi: Sen de kantindesin değil mi?

Siz: Nereden biliyorsun diye sormuyorum

X kişisi: Sormuş varsıyorum, çıkarken kantinden geçtim o sırada gördüm Aylin

Siz: Anladım

X kişisi: Yine onların yanındaydın

Siz: X kişisi...

X kişisi: Tamam. Bir şey demedim.

X kişisi: Sonra konuşuruz.

X kişisi çevrimdışı

Sinirle telefonun ekranını kapattığımda Serkan'a baktım. "Sınıfa çıkıyorum, başım ağrıdı biraz." Gözleri yüzümde dolaştıktan sonra ayağa kalktığında, "Sen sınıfa çık, yiyecek bir şeyler alıp geliyorum." deyip beklemeden birkaç kişinin olduğu sıraya ilerledi. Arkasından baktıktan sonra merdivenleri çıkmaya başladım. Sınıfa girdiğimde kimseyi görmediğim için rahatladım. Öğle arası olduğu için herkes dışarıydı.

Sırama oturduğumda başımı masaya yasladım. Gözlerimi kapadığımda uykusuzluğum kendimi belli etti. Kapı sesini duysam da tepkisiz kaldım. Serkan yanıma oturduğunda ismimi seslendi. "Tost aldım sana," cümlesini tamamlamasına izin vermedim. "Aç değilim."

Ensemde hissettiğim baskıyla başımın sıradan kalkması bir oldu. Serkan'a ters bir bakış attığımda tostu önüme koydu. "Aç karnına uyuma daha kötü olursun." Tostu işaret etti.

Dik dik bakarken tostu aldı ve ağzıma uzattığında dudaklarım istemsiz aralandı. Tosttan bir ısırık aldığımda elini itekledim. "Yemek istemiyorum daha fazla." Başını olumsuz anlamda salladı ve tostu tekrar uzattı. "Hepsi bitecek. Hastalanacaksın diye korkuyorum güzelim, hadi ye."

Israrcı bakışlarından kurtulmak adına elindeki tostu aldım ve ufak lokmalarla yemeye başladım. Açlığımı dindirecek kadar yedikten sonra kalanı masanın üstüne bıraktım. Öğle arasının bitmesine daha yarım saat vardı. Başımı tekrar sıraya koyduğumda Serkan da benimle aynı hareketi yaptı. Yüzlerimiz birbirine dönüktü. "Başın ağrıyor mu hâlâ?"

"Yok ağrımıyor."

"Ağrırsa söyle, ilaç alır gelirim." Onu gözlerimle onayladım, gülümsediğinde dudaklarımı araladım. "Neden güldün?"

"Bazen tam bir inatçı bazen de söz dinleyen biri oluyorsun."

"İşime geldiği davranıyorum." Ona gerçekleri söyledim çünkü böyleydim. O da bunu biliyor olmalıydı ki bir şey söylemedi. Uykum daha çok geldiğinde yerimde kıpırdanıp rahat bir pozisyon almaya çalıştım ve gözlerimi kapadım. Uykuya dalarken son duyduğum, "İyi geceler ay ışığım." oldu.

*

İnstagram: ervanurunkalemi