Birbirini tanımayan dört arkadaş. Kilitli kalınan bir AVM . Bir katil ve binlerce ceset. Burdan çıkınca her şey eskisi gibi mi devam edecekti? Kilitli kaldık sandık ama aslında ruhlarimizin kilidini açtık.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Duru uyan artık hadi."
Uyanamıyorum.
"Duru hadi gözünü aç artık."
Açamıyorum.
"Duru bizi duyuyor musun?"
Duyuyorum ama siz beni duymuyorsunuz.
"Duru sana ihtiyacımız var."
Biliyorum ama olmuyor uyanamıyorum. Bu kasırga çok güçlü kurtulamıyorum.
Kafamın içinde onların sesleri dönüyordu. Berk, Hilal ve Emre beni uyandırmaya çalışıyor olmalıydılar. Ama ben bulunduğum bu yerden bir türlü çıkamıyor, gözlerimi açamıyordum.
"Duru güzelim hadi uyan. Bana söz vermiştin uyanman lazım."
Yapamıyorum Emre affet beni ama olmuyor. Uyanamıyorum.
"Duru benim tek arkadaşım sensin. Sensiz yapamam."
Ailesi hakkındaki gerçekler bir tokat gibi ona çarpmışken onu nasıl bırakıp gidebilirdim ki? Bana ihtiyacı vardı. Ve benimde ona ihtiyacım vardı.
"Duru sana biraz kaba davranmıştım. Ama bilerek yapmadım gerçekten. Senin yüzünden olmadı bunlar hatta belkide senin sayende biz çıkışa kadar bu kadar yaklaştık. Sen çok cesur bi insansın Duru. Kardeşinin kaybolmuş olduğu gerçeği ile başa çıkacak kadar."
Berk'in kurmuş olduğu son cümle kafamın içinde farklı bir sesin yankılanmasına sebep olmuştu. Yankılan bu ses uyanmam için yeterliydi.
"Abla kurtar beni!!"
*******
"BARAN!"
Gözlerimi korku içinde açtığımda ilk gördüğüm şey tam önümde ağlamak üzere olup bana bakan Hilal'di. Sonra onun tam arkasında duran Berk'i. En son da saçlarımı okşayıp elimi sıkıca tutan Emre'yi gördüm. Çok korkmuş olmalılardı.
"Duru iyi misin?"
"Baran'nın bana ihtiyacı var."
"Bulacağız Duru. Sana söz veriyorum Baran'ı bulacağız."
Emre'ye güveniyordum. Çünkü o Emre'ydi söz verirse tutardı.
"Bu arada neler oldu ben uyarken?"
Benim bu sorum ile beraber bir an da hepsi birlikte konuşmaya başladı.
"Teker teker konuşsanız?"
"Hilal ile seni baygın bir şekilde bulduk. Senide alıp Berk'in yanına gittik. Panzehirin kime ait olduğunu da bulup enjekte ettik. Sonrada buraya geldik."
