You better run away🏃//Hyunlix

#A small freckled trouble#

"Bir rahat dur be".Kollarının tamamını çizen kediyle pek anlaşamıyordu Hyunjin.Bir elinde kedi diğer elinde ise telefonuyla çilingiri aramaya çalışıyordu.Ayrıca koca bir kova suyu üstüne yedikten sonra üşümeye de başlamıştı.

"Ne? Ne demek yollar kapalı?Abicim kapıda kaldım diyorum.Başkası arasa ne b...yani başka arasa ne diyeceksin?Bari tanıdığın çilingir varsa numarasını v...Ulan yüzüme niye kapatıyorsun şerefsiz?! Lan sen de bir dur delik deşik etmediğin yerim kalmadı."

Hyunjin içinde bulunduğu duruma bir kez daha küfretti.

Bir anda bahçelerinin kapısından gelen sesle arkasını döndü Hyunjin.

"Çilli çocuk emanetini almaya geldi.Şimdi bana kedimi geri ver."

Felix Hyunjin'i evine kadar takip etmişti.Felix'in bu tavrını çok tatlı buldu Hyunjin.Biraz daha incelemek istedi Felix'i.

Dudaklarına odaklandı ilk önce.Küçüklerdi ve kirazı andırıyorlardı.Hafif aralanan dudaklarından hızlı hızlı nefes alıp veriyordu.Ona yetişebilmek için...koşmuştu.

Felix'in bu hali Hyunjin'i güldürmeye yetmişti.Gerçekten de onun için evlerine kadar koşmuş muydu ?

"Lan nereye daldın gene?Ver şu kediyi."

Hyunjin'in daldığı hayal dünyasını çillinin tok sesi kesmişti.

"Oğlum her güzel anı bozmak zorunda mısın sen ?"Bu cümle Felix'i biraz şaşırtmıştı.

"Boş konuşma da kedimi ver"

"Yok ya oldu.Tokamı ver"

"Kediyi ver tokayı al"

"Sen de tokayı ver kediyi al"

Felix koca bir iç çekip elindeki siyah tokayı Hyunjin'in yüzüne fırlattı.

Hyunjin hâla Felix'in bu şirin halinden nasıl bu kadar hanzo birinin çıktığına inanamıyordu."Ulan hiç kimseyi kabına göre yargılamamak gerekiyormuş."

Hyunjin heryerini yaralayıp sağlam yer bırakmayan kediyi yere indirdi.

"Kuduz olursam senden bilirim çilli"

"Aşısız kedi bakıcak birine mi benziyorum oradan?"

"Evet."

Felix'in bu gün çektiği 100. sabır olmuştu büyük ihtimalle.Kedisini kucağına alıp kapıdan çıkacaktı ki tekrar uzun saçlının sesini duydu.

"Anahtarım evde kaldı"

Felix duyduğu sesle arkasını dönüp uzun olana baktı.

"Sonuç olarak?"

"Yani ben senin zilini çalıp seni sinir etmek için hızlıca evden çıkayım üstüne bir de anahtarımı unutayım ve sen beni burada bırak.Ayıp be.Hmm...ama bir düşünüyorum da belki seni affetmem için beni çilingir gelene kadar evinde ağırlamak isteyebilirsin.Hem şu halime bak sırılsıklam oldum senin yüzünden bebeğim."

"BEBEĞİM LAFINI GÖ-Sakin ol Felix...Lan sen ne çeşit bir manyaksın oğlum ?"

"Manyak ama sana"
...

"Evin güzelmiş"

Hyunjin Felix'in açtığı kapıdan hızlıca içeri girdi.Evi yoklamaya başladı.Tatlı bir evdi burası.Tek başına yaşadığını düşündü Felix'in.

"Tek başına mı yaşıyorsun ?"

"Evet annemler İncheon'da yaşıyor Seul'e okumaya geldim."

Hyunjin etrafa bakarken başıyla ona dönmeden onaylamıştı Felix'i.