ARKADAŞLAR EVET AMK UNUTTUNUZ FİCİ BİLİYORUM.Ama vaktim yoktu yemin ederim.Okul bitti ve ben daha nefes almadan yurt dışına çıktım.Gene unutmadım siz-Tamam amk kızmayın da okuyun.
Gelen kuş sesleriyle hafifçe gözlerini araladı Felix.Görüş alanına giren sarı saç tutamlarıyla kıkırdadı ve ardından göğsünde uyuyan sevgilisine baktı.Çok tatlı uyuyordu.Kokusunu içine çekti ve yavaşça doğruldu.
Başını yatağın yanındaki komodine çevirdi.
"7.30..."
Gördüğü saati kısık sesle mırıldandı.
"Bir dakika...bugün..."
Bir anda gözleri fal taşı gibi açılmıştı.
"HASSİKTİR BUGÜN PAZARTESİ!"
Aklına gelen şeyle yataktan kalkmaya yeltendi fakat bir şey gitmesine engel oluyordu.
"LAN NİYE GİDEMİYORUM!"
"FELİX SABAH SABAH NE OLUYOR AMINA KOYAYIM?!"
Bir anda sesin geldiği yöne döndü çilli.Bir eliyle başını tutup,uykusundan uyandırılmanın siniriyle yüzünü buruşturan sevgilisine baktı bir de diğer eliyle kavradığı beline.
Ardından tekrar aklına gelen şeyle sirkelenip başını iki yana salladı.Belini sarmalayan eli hızla kendisinden ayırdı ve yataktan kalktı.
Sevgilisi anlamsız bakışlarla hâlâ kendisine bakıyordu.
"HYUNJİN DERSİN BAŞLAMASINA 15 DAKİKA VAR."
Hyunjin 'bu muydu?' dercesine göz devirip huysuz bir şekilde bağırdı ve yastığı kafasına kapatıp uymaya devam etti.
Felix şaşkınlığını belirtircesine yastığı yüzünden alıp odanın öbür ucuna fırlattı.
"Dalga mı geçiyorsun?Bugün de yok yazılırsan artık okuldan atılacaksın.Devamsızlığın sınırda."
"Hassiktir..."
Hatırladığı şeyle aniden yataktan fırlayıp banyoya koştu uzun beden.Uyku sersemliğinin verdiği etkiyle bir sağa bir sola çarparak koşuyordu.Bu hali Felix'i güldürmüştü.
"Hay sikeyim ya..."
Tabii kendisinin de okula geç kaldığını hatırlayınca o da depara geçmişti.
...
"Hyunjin elin kolun bi rahat dursun."Okula zor da olsa vaktinde yetişmişlerdi.Arada Hyunjin'in tam olarak iyileşmemiş yarasından dolayı Felix'in zoruyla mola vermek zorunda kalmışlardı.
Her ne kadar Hyunjin iyi olduğunu söylese de Felix izin vermemişti.Fakat sonuç olarak okula yetişmişlerdi.
Şu an ise öğle teneffüsüydü.Yemekhanede Hyunjin ve Felix yan yana oturuyor,karşılarında da Jisung ve Minho ikilisi yüzlerini buruşturarak önlerindeki çifti izliyordu.
Hyunjin sürekli işaret ve orta parmağını sevgilisinin yanağına sürtüyor,mini öpücükler bırakıyordu.
Felix ise büyük bedeni ittirmeye çalışıyor ama gönderdiği an geri geliyordu.
"EH YETER BE!"
Bir anda ayağa kalkıp bağıran Minho yüzünden Hyunjin hariç tüm yemekhane onlara dönmüş,ardından herkes hiçbir şey olmamış gibi yemek yemeye devam etmişti.
Jisung tarafından Tshirt'ünden tutulup yerine oturtulan Minho ise Jisung'la atışmaya başlamış ve ikili birbiriyle öldürücü bakış savaşına girmişti.
"Ne sikim yapıyorsun?!"
"Bizi rezil mi etmeye çalışıyorsun gerizekalı?Ne bağırıyorsun?"
Minho ukala bir şekilde sırıtıp konuştu.
"Kusura bakma ama karşımda biraz daha bıraksak birbirini götürecek ikili varken beni sikleyeceklerini pek düşünmüyorum."
Jisung Minho'nun bu sözünü haklı bulmuştu.Bir şey söylemedi ve göz devirip hala istifini bozmadan Felix'i öpmeye çalışan Hyunjin'e döndü.
"Sen hetero değil miydin?"
Gülerek sorduğu bu soru üçünün de anlık şokla Jisung'a bakmasına neden olmuştu.
"Eğer Felix kız olsaydı muhtemelen evet.Ama gördüğün gibi o erkek ve biz..."
Sevgilisininkilerle kenetlediği ellerini Jisung'ın gözüne sokarak konuştu:
"...sevgiliyiz."
Derin bir nefes alıp bıraktı Jisung.Gözlerini kaçırıp arkasına yaslandı ve kollarını göğsünde birleştirdi..
"Haklısın ama beni de anla.Her gün okulun kuytu köşelerinde kızlarla yiyişen adamın başka bir gün gelip de bir erkekle sevgili olması kafamı karıştırdı.Neyse öğrenmiş oldum."
Sahte şekilde gülmüş ve ayağa kalkmıştı.Minho'nun bacağını sertçe ittirip yemekhaneden çıktı.
Minho içinden Jisung'a küfrederken gözlerini karşısındaki ikiliye çıkardı ve olacakları izlemeye başladı.
"Ne demek oluyor bu?"
Hyunjin çillinin sorduğu soruya cevap vermek için boğazını temizledi fakat yapamadı.Gözlerini Minho'nunkilerle buluşturdu.
Fakat Minho 'Şimdi ne bok yemeyi planlıyorsun?'dercesine kendisine bakıyordu.
Kenetlediği ellerini ayırdı ve dibine kadar girdiği sevgilisiyle aralarındaki mesafeyi açtı.
"Ben gidiyorum.Siz de kavga mı ediyorsunuz,yiyişiyor musunuz,öpüşüyor musunuz,sevi-"
"Hooop."
Minho sözünü tamamlamadan Hyunjin araya girmişti.Buna karşılık gözünü devirip bulunduğu ortamdan ayrıldı.
"Bana cevap vermeyi düşünüyor musun?"
Kaçamayacağını biliyordu Hyunjin.Fakat geçiştirmek istedi.
"Felix aramız yeni düzeldi bebeğim.Biliyorum dediğime kızacaksın ama...akşam konuşsak?"
Felix sahte bir şekilde gülerek 'hah' diye mırıldandı.
"Yine Hwang Hyunjin,yine sırlar,yine sikim sonik bir gizem,yine yediği boklar ve yine bekleyen bir Felix."
Cevap vermedi Hyunjin.Ne diyebilirdi ki?
Cevap gelmeyince ayaklandı ve yemekhaneden çıkmadan son bir kez konuştu.
"Hetero Hyunjin ve yiyiştiği kızlar...Haha...Bekleyelim bakalım.Çok merak ediyorum bu sefer ne bok çıkacak altından."
...
Kızmayın...Tamam aradan yarım yıl geçmiş olabilir.AMA VALLA VAKTİM YOKTU AMK🦍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You better run away🏃//Hyunlix
Teen FictionHer gün okula giderken evlerin ziline basıp kaçan Hyunjin,hayatını düzene sokmuş ve sakin yaşayan Felix'i kendi bok çukuruna bulaştırıyor...