Merhabaa. :)
Geçiş bölümü tarzı, yine bazı sır perdelerinin aralandığı ve geleceğin zemininin hazırladığı, hafif duygusal bir bölümle geldim. Umarım beğenerek okursunuz, tahmin ve yorumlarınızı deli gibi bekliyorum. ❤️
Keyifli okumalar diliyorum. ✨
Bölüm şarkısı: Kolpa - Yatağın Soğuk Tarafı
Zeynep
Bazı anlar oluyor, yerin dibine giresim bir daha da o girdiğim dipten çıkmayasım geliyor. Sorulan sorulara cevap vermemek, kaçmak, her kaçışımda daha da uzaklaşmak istiyorum.
Birileri koşsun peşimden ama yakalayamasınlar mesela. Soru sormasınlar, doğrularını bildiğim gerçekleri söylemesinler istiyorum. Tıpkı şu anki Kerem gibi..
Aksel'in söylediklerini duymamış olsa dahi şu an karşımda oturuyor olmasına bile çok farklı anlamlar yükleyecek biliyorum. Sorular soracak, cevaplar almak isteyecek ama ben her seferinde bildiğim cevapları vermekten kaçacağım.
"Zeynep diyorum.. Neler oluyor?"
A"Bir şey olduğu yok, konuşuyorduk öyle. Neyse ben gideyim." Aksel ayaklanıp Zeynep'e "Görüşürüz, kendine iyi bak." diyip arkasını dönüp gitmeye başladı.
"Sana bir soru sordum Zeynep. Şu yüzünün haline bak, bembeyaz."
"Hiç.. Bir şey yok. Aksel'in yanımda olduğunu görünce gerilirsin diye düşünüp ben de gerildim. Bir sorun yok." derin bir nefes alıp karşıma oturunca ben de arkama yaslandım.
"Eminsin değil mi? Aksel bir şey falan mı söyledi canını sıkacak?"
"Hayır, öyle dertleştik her zamanki muhabbetler."
"Elini tutuyordu?" tek kaşını kaldırıp sorduğu soruyla sanki ecel terleri döktüğümü hissediyorum.
"Sen bana hesap mı soruyorsun ben anlamadım Kerem?" boğazını temizleyip oturduğu bankta dikleşti.
"Uzaktan gördüklerimi yakından bağdaştırmaya çalışıyorum güzelim. Hesap sormak değil."
"Bilemiyorum artık." kalkıp merdivenlere doğru yürürken kolumdaki ellerle yerimde duraksayıp Kerem'in anlamsız bakışlarına maruz kaldım. "Ne, ne var?!"
"Bu öfkenin sebebi ne?" öfkem kime sahi? Kerem'e, Aksel'e, kendime.. "Mis gibi mutluyuz işte böyle olmana gerek var mıydı?"
"Öfkeli değilim. Böyle üst üste soru sorunca, bilmiyorum.. Gerildim sadece." yanağımdaki narin parmaklarıyla gözlerimi kapatırken olduğum yerde mayıştım.
"Akşam uzun bir aradan sonra ilk kez ayrı kalacağız. Böyle olmayalım olur mu?" başımı sallayabildim sadece. "Lütfen, aklım bizde kalsın istemiyorum."
"Tamam."
"Güzel." elimi tutup yürümeye başlamasıyla ben de adımlarımı hızlandırdım ve okula girdik.
~~~~
"Bugün antrenman yoktu. Sen iyi misin bir şeyin mi var?" sol ayakkabı bağcığımı da bağlayıp ayağa kalkarken ısınma hareketlerimi yapmaya başladım. Cihan hoca elinde sayaç başımda bekliyor.
Kerem'i annesi arayıp babasının mahkemesinin olduğunu söylediği için erken çıkmak zorunda kaldı. Yanında olmamı istedi ama olan biten her şeyden sonra Ahmet Sayer'i görmeye hazır değildim. Bu yüzden tek gitmesi gerektiğini söyledim. O gidince benim de düşünmek için zamanım vardı, bunu en iyi koşarken yapabildiğimi biliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KİRPİ GİBİ
Novela Juvenil16.bölümden itibaren Güneşi Beklerken.. @kediyedublaj - twitter'da @bobrekyerinde @delirmekalbayim