XIV

6.6K 500 54
                                    

Y/N: Önümüzdeki üç ay boyunca her ay, iki geceyi hastanede geçirmem gerekecek. Ah çok mutluyum, beyaz duvarlar ve ölüm gibi kokan koca, karanlık bir bina. Sabırsızlıkla bekliyorum! 

Hikayeyin sonuna doğru yaklaştığımızı belirtmek istiyorum. Öncelikle siz "Lanet olsun! Ama henüz sadece ön dört bölüm yazdın!" moduna girmeden bilmenizi istediğim bir şey var, bu hikaye en başından beri kısa bir hikaye olarak kurgulanmıştı. Eğer karakterlerin seksen altı yaşına girip torunlarına sıkıcı öğütler verdiği bir hikaye arıyorsanız, yanlış yerdesiniz! (İğneleme yaptığımı belirtmek zorunda olmam üzücü, evet bu iğneleme yaptığımı belirttiğim kısımdı.) İyi okumalar! 

-----

"Bunun yasal olduğundan emin misin?" Ezra, önümüzdeki büyük kapının üzerinden atlamaya çalışırken konuştum. Sesim, rüzgar tarafından kesilse de beni duyduğunu biliyordum. Neredeyse kapının öbür tarafına geçmek üzereydi, tek yapması gereken zıplamaktı, ancak benim tırmanmamı bekliyordu. 

Nedense bu sadece şu an içinde bulunduğumuz durumdan çok daha fazlasını yansıtmıştı bana. Tıpkı içinde bulunduğumuz ilişkinin hareketlere yansımış hali gibiydi. Geçmemiz gereken büyük bir kapı vardı, kapı kilitli olsa bile, bir şekilde üstesinden gelmek için bir yol bulabilirdik. Ve, bu fikirle bana gelen oydu. Elbette, burada bir kapı olduğunu, ve belli bir saatten sonra halka kapatıldığını biliyordum. Ancak tırmanarak öbür tarafa geçebileceğimi de biliyordum.

Ezra her durumda olduğu gibi, benden öndeydi. Çoktan tırmanmıştı, ve öbür tarafa ulaşması için zıplaması yetecekti. Ama beni bekliyordu. Benim de onunla birlikte yukarıya çıkıp bu kapının diğer tarafındaki güzelliği görmemi istiyordu. Şimdi içinde bulunduğumuz durumu neden ilişkimize benzettiğime dair bir fikriniz vardır umarım.

Şu an olduğu gibi, her karar verişimizde, aynı zamanda kendimizle çatışmamıza neden olan başka bir şeylerin olması gerektiğine inanıyordum. Eğer bizi, bir kararı almaktan alıkoyan bir şeyler yoksa, o kararı almak zor olmazdı. Alınması zor olmayan kararlar, ne kadar önemli olabilirlerdi ki?

Kapatılmış olmasına rağmen, bu büyük piknik alanına girerek oldukça güzel bir gece, ya da güvenlik tarafından yakalanarak polis istasyonunda çok da hoş olmayan bir gece geçirebilirdim. 

Çok düşündüğüm için bir kez daha kendimi suçlayarak ellerimi sıkıca demir kapının çıkıntılarına doladım, ufak bedenimi yukarıya doğru ittirdim. Biraz daha yukarıdan beni gülümsederek seyreden Ezra elini uzatarak beni kendisine çekti. Kapı çok yüksek olmasa da, insanın gözünü korkutacak potansiyele sahipti. Ancak Ezra, bunu pek düşünmüyor gibiydi, zaten o ne zaman bir şeyleri uzun uzun düşünürdü ki?

Birlikte ufak bir gürültüyle kapının diğer tarafına, çimenlerin üzerinde düştük. Burayı tamamen karanlığa bulanmış ve sessiz görmek büyüleyiciydi. Tam tersi geçerli olduğunda bile güzel kalan bu yeri, etrafta kimse yokken görmenin verdiği his tatmin ediciydi.

"Yasal olması kimin umurunda, yakalansak bile buna tamamen değer." Sorumu geç bile olsa cevapladı ve elimi tutarak karanlıkta bana rehberlik etti. Yeşil rengi o kadar baskın ve canlıydı ki, ne kadar karanlık olursa olsun hala görülebilirdi. Görmek için uğraştığımda göremiyordum, ancak gözümün ucuyla etrafı süzdüğümde daha anlaşılabilir bir ton haline geliyordu. 

Elimi bıraktı ve olduğu yerde uzandı. Onun böyle olmasını çok seviyordum, belki biraz da kıskanıyordum. Çünkü o hiç düşünmezken, ben çok düşünüyordum. İkisinin de inanılmaz derecede olumsuz sonuçları vardı, ancak birazcık yaşamak isteyen biriyseniz, çok düşünmenin size daha olumsuz bir getirisi olurdu. 

Ezra | ⚣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin