Vol 9

2.9K 302 1.2K
                                    

Wooyoung--"Aa Minho seni aldatıyor muymuş?" Wooyoung'un o resmi gördükten sonra sanki çok kolay bir şeymiş gibi ardı ardına bu konu ile konuşması yüzünden kriz geçirebilirdim.

Jisung--"Aldatmıyor, sadece gerizekalı bir arkadaşı benim öyle düşünmemi istiyor."

Wooyoung--"Minho ak kaşık o zaman, ben bunu anladım."  İçeceğinden bir yudum alırken dalga içerisinde söylediği şeye göz devirdim.

Jisung--"Seninle bunun tartışmasına girmeyeceğim."

Wooyoung--"Bence de, tartışman gereken kişi Minho." Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Herkes kafayı yemiş.

Jisung--"Eve gidince bu konuyla ilgili konuşacağım."

Wooyoung--"Niye o diğer arkadaşı senin böyle düşünmeni istiyor?" Aptal bir piç olduğu için olabilir.

Jisung--"Bende anlamadım ki. İki gün önce bize geldi. Bir şeyler yaşandı ve geldiği dakikadan itibaren bana sarkmaya, alttan alttan Minho'yu kötülemeye başladı."

Wooyoung--"İlginç, tanışmış mıydınız önceden?"

Jisung--"Yok işte, sanki yıllardır beni tanıyormuş gibi davranıyor. Bu ne saçmalık."

Wooyoung--"Ama niye boşu boşuna böyle bir şey yapsın ki?"

Jisung--"İnsanların mallık seviyelerini bilemezsin." Doğru söze ne denir ki, kendimi öpmek istiyorum.

Wooyoung--"Sende haklısın tabii, bende sevgilimin beni üçüncü aldatışında anca anlamıştım beni aldattığını. Yakıştıramıyor insan." Yeter diye bağırmama az kaldı.

Jisung--"Senin gibi çocuğu aldattığına yansın, it."

Wooyoung--"Değil mi? Ben bile aldatılıyorsam başkaları nasıl aldatılmasın?" Başkaları dediği kişinin ben olmam dışında başka bir problemimiz yok.

Jisung--"Çok güzel destek oluyorsun."

Wooyoung--"Arkadaşlıkta da mükemmelimdir, her şeyde olduğu gibi." İşte bu  yüzden telefonumda ikinci Hyunjin olarak kayıtlısın.

Jisung--"Sınıfa çıkalım artık yoksa verdiğin destekten dolayı göklere falan çıkacağım." 

Wooyoung--"Her zaman canım benim her zaman. Ağlayacak bir omuz ararsan eğer benim şekilli, yanık, güzel, köprücük kemikleri baya belirgin, seksi, kaslı, oynak gövdemin, güzel mi güzel omzunda ağlayabilirsin."

Resmen hipnotize etmişti manyak beni.

Jisung--"Lütfen ben beynimi kaybetmeden gidelim."

Wooyoung--"Ağlamak istersen sınıfta da benim şekilli, yanık--"

Jisung--"Tamam, Wooyoung ağlamak istersem senin omzuna geleceğim."

Wooyoung--"Ama sadece omuz değil, şekilli, yanık--" Yeter diye çıklık atacağım şimdi burada.

Jisung--"Ders başlayacak Wooyoung anladım hadi." 

.

.

.

Dersler sonunda bitmişti. Wooyoung sürekli başka şeylerden bahsedip durmuştu ve en azından kafam dağılmıştı.

Şimdi ise ayrılmış ve evlerimize yönelmiştik. Gittiğimde Minho olmayacaktı, Sooyoung abla da işi olduğunu söylemişti yani o da olmayacaktı.

Belki de şımarık bir çocuk gibi görünüyordum bilmiyorum fakat o evde kimse olmayınca kendimi çok yalnız hissediyordum. Onlara hala yük gibi geldiğimi hissetmem de cabasıydı.

ANGEL/MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin