Vol 12

2.7K 288 259
                                    

Wooyoung San'ı görmesinin üzerine ufak bir şaşkınlığın ardından koşarak karakoldan çıkmıştı. Ne kadar seslensemde dönüp bakmamış, öylece gitmişti.

Ne ben ne Minho, ikimizde anlamamıştık ne olduğunu. Birbirimize bakmayı kesip Wooyoung arkasından öylece bakakalan San'a döndük. Her şeye dalgayla yaklaşan bu kötü çocuğun Wooyoung'un arkasından böyle bakması pek hayra alamet değildi.

"Wooyoung'la tanışıyor musunuz?" Sonunda Minho sessizliği bozmuştu.

"Evet, eski bir arkadaşım." Öyle bir ses tonu ile söylemişti ki San'ı omzuma yaslayıp ağlatasım gelmişti.

"Sadece arkadaş olduğuna emin miyiz?"

"Gidelim mi?" Sorumu duymazdan gelip kapıya doğru sakin adımlarla ilerlediğinde aklıma Wooyoung'un eski sevgilisi geldi, onu üç kere aldatmış olan sevgili. O kişinin San olma ihtimali yüzde kaç acaba?

"Biz de gidelim Jisung, annem evde şu an mesaj atmış." Evet, şu an Wooyoung ve San'dan daha büyük dertlerimiz olduğunu hatırladım.

"Annenin durumdan haberi var mı?"

"Sence olsaydı şu an burası bu kadar sakin olabilir miydi? Kalbine inmesin diye söylemedim." Gerçi o da doğru.

"Ee anlatacak mıyız peki?" Nasıl saklayacaksak.

"Bunu sormadın sayıyorum ve anlattıktan sonra ne kadar lafını çekeriz onu bilmiyorum." O da var değil mi

"Bence kızmasına, gülmekten fırsat kalmayacak ama olsun." Güldüğümde o da gülmüş ve bir kolunu omzuma atıp beni kendine çekmişti. Saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kolunu omzumdan çekmeden yürümeye başlamıştı.

"O da olabilir aman sapasağlam atlatalım da şu olayı, gerisi önemli değil."

"Evet öyle sevgilim." Şu an da sadık bir aşığa dönüyordum ama bir çocuğu da hastanelik etmiştim ölse hapse girecektim ama hala aşk meşk peşindeydim, ilginç gerçekten.

"Bu arada San ne ara gitti?" Etrafımda göremeyince sormuştum.

"En son yürüyordu gitmiş herhalde. Wooyoung'u gördükten sonra ne yaşandı anladın mı? Belki Wooyoung anlatmıştır sana."

Hiç konuşmamıştık ama yarın onu sorguya çekeceğim kesindi.

"Hiç anlatmadı ki öyle bir şey, aslında yanında San'dan bahsetmiştim bir tepki vermemişti, tanımıyor gibiydi."

"Tanıştıkları konusunda hemfikiriz bence." Doğru, o tepkiden sonra bunu düşünmek saçma olurdu.

"Boşver, çıkar kokusu biz eve gidelim artık."

Ardından Minho'nun bu konu hakkındaki teorilerine bende kendi teorilerimi ekleyerek yürümüş, köşedeki taksi durağından bir taksiye binmiş ve eve doğru yola çıkmıştık.

Çok yorgundum. Kafam asla yerinde değildi.

Bana ne olacak, bu hastane olayı beni nasıl etkileyecek, bilmiyordum. Ve bu bilinmezlik beni içten içe yemeye başlamıştı bile.

Minho çaktırmasa da beni kolunun altından dahi çıkarmayışından ne kadar endişelendiğini anlamıştım.

En az benim kadar endişeliydi ve tabiki endişeli olmalıydık.

Ama bir yandan da mutluydum.

Beni benden daha çok düşünen birileri yanımdaydı.

Ve bu benim mutluluğum için yeterdi.

ANGEL/MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin