Vol 18

4K 313 455
                                        

Uyandığımdan beri sırtımda bir ağrı olsa da kendimi çok iyi hissediyordum.

Dün akşam o hayvanların altında ezildiğim ha bir de bu sabah uykumdan aynı adamların üzerime atlamasıyla uyandırıldığım için ağrıyor olabilirdi.

Olsun gene de mükemmel bir sabahtı.

Minho—“Çocuğun ağzına sıçtınız ya. Doğru düzgün sevin gerçekten sinirleniyorum.”

Jisung—“Evet bende sinirleniyorum.” Tamam çok tatlıyım biliyorum ama biraz ciddiye alınmak isterdim.

Hyunjin—“Ay Minho ne tatava yaptın. Yatakta bir şey varsa da ödemem bilginize.”
Ay göte bak.

Minho—“O zaman atlamayacaksın efendim zor değil. İlla gel beni döv diyorsun ya.” Hyunjin korksa da belli etmemiş ve gevşek hareketlerine devam etmişti. 

Jisung—“Bizden önce kırsaydın bu yatağı seni ben öldürürdüm kendi ellerimle. Bizden önce kimse kıramaz hatta bizden başka kimse kıramaz.”

Tüm herkes bana döndüğünde gülmemek için kendini zor tutan Felix dikkatimi çekmişti. Ne var be bunda?

Chan—“Biz de her gün yatak kırarız, zevk işte.” Milletin sevgilisine bak bir de benimkine.

Jeongin—“Ya hyung ne diyorsun? Ne yatak kırması?” Sus, azgınlığını bilmesek masum sanacağız.

Jisung—“Relax baby face. Ne güzel işte, ben daha kendiminkini kelepçeye ikna edemedim.” Harbiden sinir oluyordum.

Minho—“Jisung ne diyorsun?” Minho ağzımın üzerine elini kapattıp kendine çektiğinde kaçmaya falan çalışmamıştım. Bu haşin Minho’ya bayılıyordum.

Minho—“Arkadaşlar çıkın biz de giyinip gelelim ardından kahvaltı eder gezeriz.” Jeongin ve Wooyoung herkesten önce koşarak çıkarken diğerleri de onu takip etmişti.

Changbin—“Kanka hızlı giyinin kelepçeyi de unutma hatta istersen ben bizim yedeklerden vereyim.”

Changbin güldüğünde ben sinirlenmiştim. Onların bile vardı ve benim yok muydu? Bu gerçeklikten çıkıp Minho’nun küfrederek elindeki terliği Changbin’in sırtına fırlatışını izledim, haşin erkeğim benim.

Bir dakika buna düşmemeliyim.

Jisung—“Ya herkesin var bir bizim yok. Sözde bizim ilişkimiz daha uzun.”

Minho—“Sende şunların ağzına laf veriyorsun ya bayılıyorum sana.” Minho sinirle çekilip yatağı toparlamaya koyulmuştu ama ben tabiki ondan başka bir şey düşünemiyordum.

Jisung—“Keşke benim de ağzıma bir şey verilse.” Yaslandığım duvardan seyre dalarak söylemiştim ve tabiki benim öküz sevgilim gülmüştü.

Minho—“Sevgilim neredeyse her gece sevişiyoruz abartmıyor musun?” Hayır efendim abartmıyorum.

Jisung—“Herkesin kelepçesi var ama benim yok, niye yok? Benim sevgilim böyle şeyleri sevmediği için.” Hala gülüyor ya hala.

Jisung—“Komik bir şey varsa söyle bende güleyim.”

Elindeki battaniyeyi yatağın üzerine atıp yanıma gelmiş ve iki elini belime sararak, beni kendine çekmişti.

Minho—“Bizim yoksa kimsenin yoktur. Onlar şakasına söylüyor sen niye hemen atlıyorsun?” Bok diye, gerizekalı.

Jisung—“Bana ne onların özel hayatından. Benim konum yine benim, bir kelepçe be abi çok mu şey istiyorum?”

ANGEL/MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin