✖ 10.Gün ✖

154 8 0
                                    

Günlük,

Dün gecenin stresi bütün vücuduma eziyet ediyor. Her yerim ağrıyor ve başım çatlayacak gibi fakat bu gün en azından az da olsa iyi hissettirecek şeyler oldu. Sabah yatağımdan çıkmadım. Sabah hemşireden ağrı kesici istedim ve yorganımın içinde acılı bir yarım saat geçirdim.

Yarım saatin sonunda kapım üç kere tıklatıldı. Sesimi çıkarmadım fakat yorganımı üzerimden ittirip temiz havanın ciğerlerime dolmasını sağladım. Kapı açılıp da, kapıyı tıkltan kişinin kim olduğunu görünce şok oldum.

Victor!

Victor! Victor! Victor! Da,da,da,daaam!

Başını kapının diğer tarafından içeriye uzatmış tatlı tatlı gülümsüyordu. 'Duydum ki birileri kendini iyi hissetmiyormuş?'

İçeri gelmesini söyledim. Arkasından kapıyı kapattı ve yanıma geldi. Elinde bir tepsi vardı. Bana getirmiş. Günlerdir el işi saatlerine katılmadığım için beni merak etmiş. Katılmadığım günlerde hangi güzel sözleri yazdığını sorduğumda hiç yazmadığını söyledi. Oysa ben meraktan çatlıyordum. Boşunaymış.Neyse...

Biraz sohbet ettikten sonra ayakta durmaması için yatağıma oturmasını söyledim. Açıkcası güzel espriler yapıyordu. Yaptığı bir espriye yirmi dakika kadar güldüm.

Sonra neden el işi saatlerine ve kahvaltıya katılmadığımı sordu. Bir süre sustum. Sonra anlatmaya başladım. Beni dikkatle dinledikten sonra önüme düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Buz tuttum. Kilitlendim bir an. Sonra eğilmiş olan yüzümü çenemden tutarak kaldırdı. Gülümsüyordu. Buruk da olsa bende gülümsedim.

Sonra sıkıca sarıldı. Ellerimi sırtına doladığımda ellerini saçlarımda gezdirdi. Ve fısıldadı...

' Je suis d'accord...*'

-Ivy...

(* : Yanındayım... (fr.))

120 Gün ♦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin