Bölüm 8

27 3 1
                                    

BÖLÜM 8 -  Milano olmazsa italyaya ne kalır??

"Efendim?"

"Yok bir şey. Diyorum ki yaldızlar otel gibi güzeller."

"Ha" diye bir ses çıktı ağzımdan bir an benim güzel olduğumu söylediğini düşünmüştüm. Cidden de saçmalıyordum. O sırada bağırışlar duyduk.

"Ulan saman! Seni atların arasına alacam be!"

"Pisa kulesi!"

"Saman! Sana bir şarkı yazdım. Yazarımızın orijinal üretimidir çalmayınız."

"Saman Saman
Bana laf sokmaya çalışma
Sokarım seni at yarışına
Emeği çalma sakın ama
En azından yalnız kalmazsın orada
Bırakmazlar seni tek başına
Yazarının emeğini çalma
Dedim bulaşma bana
Buda oldu sonuda"

"Doğru düzgün bir şey yazsan şaşardım zaten. Hem.. Önce bir şu boyunu düzeltsene sen kaçsın be? 1.58?"

Milenanın bağırış sesi duyuldu "Ne bir elli sekizi ulannnn!! Sen uzunsun amele!"

"Yalnız amele dediğin insan çok yakışıklı birisi."

"Egon batsın. Bir saniye!" Dedi ve devam etti "Dünyaya yararlı bir şey yapmak ister misin?"

"Yo."

"İstersin istersin. Egonu patlatalım ve Afrika'ya verelim sonra açlık diye bir şey kalmaz dünyada da yeni bir nesil için yer açılır."

Ortamın da içine ettiniz be

Milenadan

"Pişşt!" Diye fısıldadım. Biz mal gibi bunları görmemiştik.!

"Ne var?"

"Ağacın altına bak. Sessizce." Dediğimle ağzı 'O' şekli aldı. "Gel tüyelim buradan."

Birlikte sessizce ağaçların yanına gittik. Bir ses duyduğumda arkama baktım. Bir şey yoktu. "Saman?" Diyerek ona döndüm. "Ağaca çıkalım hadi."

"Ben çıkmam." Diyerek doladı bana. Bende karşılıklı ofladım. "Çıkmazsan çıkma Amip beyinli amele tavuk." Dedim ve onun yetişemeyeceği bir hızla ağaca tırmandım.

İyice yukarı çıkınca bir bağırış duydum. "Ananı***iyim! Aaaggg!" Diye bağırıştan sonra yanımda bir adet saman gördüm. Yere baktığımda ise bir çift siyah göz ve karamel rengi tüylü bir kediyle karşılaştım.

"Saman? Sen gerizekalı mısın? Merdiveni düşürdün lan. Nasıl ineceğiz biz!?" Dediğim yeni aklına gelecek olmuş olacak aşağı baktı. Merdivensiz inmek imkansız gibiydi. Hatta direkt imkansızdı.

"Sen bana ne demiştin? Amip beyinli amele tavuk?" Şirince sırıtmaya çalıştım. "Kertenkele taklidi yapma?" Demesiyle bağırdım. "O benim şirin sorıtoşımdı ulan!"kahkaha atmaya başladık. Tam o sırada dengemi kaybedip düşüyordumki saman beni belimden yakaladı. Ve kendine çekti.

"Mileno olmazsa İtalyaya ne kalır?"

Yüzü aşırı yakındı..

"Sen yanıma otur şimdi düşersen hastane filan uğraşamam." Demesiyle beni biraz daha kendine çekti. Kafamı göğsüne dayadım.

"Yıldızlara bak.." dememle oda kafasını çevirdi. Bir yandan da bir kolunu omzuma attı. Beni kendine biraz daha çekti. Artık ona yapışıktım.  O yıldızlara dönünce ben de onun yüzüne baktım.

O anda o tekrar kafasını aşağı çevirdi ve benim yüzüme baktı.

Yüzlerimiz arasında aşırı az mesafe vardı. Nefesi yüzümü yalıyordu. Gözleri ise benim gözlerimi delicesine kucaklıyordu. Dudakları ise dudaklarıma çok yakındı.

Nefesi yüzüme daha da çarptığında irkildim. Bir eli hala düşmemem için belimden destekliyordu. Sonuçta kütükteyiz abicim!

"A- Ayı sana benziyor." İşte ortamın içine etmeyi başarmıştı gene.

"Okyanussss!!!!" Diye bağırdım. Belki duyarsa bizi kurtarabilirdi. Ben de bu odundan kurtulabilirdim. "Neeeğğğ!" Diye bağırış gelmesiyle aşırı mutlu olmuştum. Sonunda!

"Beni kurtarır mısın?"

"Yo. Sen orada iyice bir kal! Vatan haini!" Diye bağırmasıyla ağlamaya başladım. TABİKi gerçek değildi ama bir inandırıcıydım.

12 saat sonra

Sabahın ağarmasından bir kaç saat geçmişti. Sol yanımda uyuyordu ve ne.!? Benim kafam omzuna yatmış onun kafası da biraz eğilmiş ve onun eli benim belimden tutuyordu!

Bu şekilde gören birisi bizi aşık çift sanabilirdi. Allah korusun!

"Anne bak ben de büyüyünce böyle olucam!" Diyerek bir kızın bizi göstermesiyle kızardım. Okyanus biz uyuduktan sonra merdiven dayamıştı.

"Samaaan.." diye seslendim Başımdaki bela kalk lan!" Diye cırladım soruna da merdivenin yanına gittim.

"Oyh.. sırtım..." diyerek ayaklandı. Hepsi bunların suçuydu.

"Saman senle çok güzel bir planım var."

Bu Gece - Okyanustan

Ulaş ile sohbet ediyorduk. Otelin bir odasında bizim sınıf olarak kullandığımız bir odada sohbet ediyorduk. Saat neredeyse 3 e gelmişti.

"Sonra bu sefer adam dediki Abi bu telefon klozete filan düşmedi değil mi? Ben de nereden bileyim yapacağını utanıp hayır diye yalan söyledim. Bu sefer adam gitti ağzını telefona dayadı ve suyu çekti..!" Kahkaha atmaktan gözüm sulanmıştı. Tam kapıdan konuşacaktım ki bulunduğumuz odanın ışıkları kapandı.

Karanlıktan korkuyordum. Çığlık atarak ulaşa kaçtım. "Şşş iyi misin?" Diye sordu. Tam o anda kapının kilitlenme sesi duyuldu. Ona iyice sarıldım. Fındık kokusu burnumu okşuyordu. Yeşil gözleri bana bakıyordu ve karanlıkta parıldıyordu. Yavaş yavaş bana yaklaştı ve dudağıma mesafeler kala durdu.

Bu sefer ona ben yaklaştım ve onu öpmeye başladım.

Merhabaaa

Sizce doğan- Okyanus mu Ulaş- Okyanus mu?

Sövme kutusu

Ayrıca sol ve elmas birbirlerini arkadaş olarak görüyorlar..

Sorularınız varsa dm den atabilirsiniz. Bekliyor olacağım

İyi günler pikaçular

İşte Şimdi Bittik Biz!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin