Yağmur...

56 0 0
                                    

Bu hafta 3.bölüm oldu sizi bekletmemin telafisi olarak görün :)

Betül, Fırat ve en önemlisi de Ayaz bana endişeyle bakıyorlardı.

Sessizliği bozan tabiî ki Ayaz oldu.

“O herifle ne işin vardı neden bana haber vermedin?” ouvv bu sinir de ne böyle?

“Halletmen gereken işlerin yok muydu senin?” evet bunu bana o söylemişti.

“O piç bir dersi hak etti. Yürü Fırat!” dedi ve saniyeler içinde gözden kayboldu. Fırat’ta tabiî ki.

“Derdi ne bunun Betül? Bana halletmesi gereken işleri olduğunu o söyledi. Tam bir öküz. Benden ne istiyor bu adam yani ne yapmam lazım. Ona aşık olmamı istiyordu oldum işte daha ne yapmalıyım!!!” Ağzıma geleni yine söyledim. Sesli olarak dile getirmeseydim iyiydi.

Söylediklerime Betül’de şaşırmıştı. Anlam veremiyordu o da. E haklı kız ben bile yaşadıklarıma anlam veremiyorum.

“Göksu Ayaz’a olan hislerinden emin misin?” ben az önce zaten bunu söylememiş miydim? Bir daha söyletince eline ne geçicek senin kızım ya…

“Sence Betül?” ona meşhur şaka mısın sen bakışımı attım.

“O zaman peşinden git. Fırat Ayaz’dan biraz bahsetti.” Tamam Betül’ü tanıyorum eminim Fırat’ın kafasına silah dayayıp ‘anlat. Anlatmazsan ölürsün.’ Diye tehtit bile etmiş olabilir. Devam etti Betül. “Ayaz çok sinirli biriymiş Göksu. Sinirlendiğinde ne yaptığı belli olmazmış. Mert’i öldürmeden önce peşinden git. Fırat’ın dediğine göre o gün sana bir şey olmasaymış Ayaz Mert’i sakat bile bırakabilirmiş.”

“Engel olmak istemiyorum Mert her şeyi hak eden biri.”

“Peki sevdiğin adamın katil olmasına sevinirsin o zaman.”

“Saçmalama Betül o kadar da yapamaz. Değil mi?” Yapabilir miydi?

Ah tabiî ki yapabilirdi. Ayaz bu ondan her şey beklenir.

Betül’ün cevabını beklemeden Ayaz’ın peşinden gittim.

Fakat onu hiçbir yerde bulamadım.

Tam vazgeçip eve dönecekken bağırış sesleri duydum ve o yöne doğru koşmaya başladım.

Ayaz’ın elleri kan içindeydi. Mert ise yerdeydi. Dudağı ve kaşı patlamış bir şekilde yerde yatıyordu.

Aslına bakarsanız suratı kan içindeydi. Ama umrumda olan o değildi. Ayaz’a bir şey olmasından korkuyordum.

“Ayaz dur artık. Yapma. Lütfen!” Durdu ve bana bakmaya başladı bense onlara doğru ağır adımlarla yaklaşıyordum.

“Hala onu seviyorsun değil mi?” Of Ayaz bu ne biçim bir soru? E tabi adamı eski sevgilimi pataklarken durdurdum. Tabiki böyle düşünecek.

Koştum ve Ayaz’a sarıldım. Ve kulağına fısıldadım.

“Ben sana bir şey olmasından korktum.” İtiraf vaktiiiiiii!!!!!!

Ben bana sarılmasını beklerken beni kendinden biraz uzaklaştırdı. Veeeee o piç gülüşü…

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 05, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kırmızı ArabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin