Beklenmeyen opucuk

223 7 2
                                    

Sözde ayakkabım ayağımı sıkmış yeni ayakkabı alıcaktık. Buğra mağazaya yürürken elimi tutmuştu. Dışarıdan gören bizi gerçekten sevgili zannederdi. Mertle Buğrayı hiç tanıştırmamıştım. Dolayısıyla birbirlerini hiç görmemişlerdi bile. Mağazaya girince oflayıp puflamaya başladım. Sözde ayakkabım ayağımı acıtmıştı. Mert beni görür görmez hayalet görmüş gibi bembeyaz oldu, yanıma yaklaştı.
"Göksu senin burada ne işin var?" dedi şaşkınlıkla ve gözleri Buğranın elleriyle birleşen ellerim buldu.
"Mezuniyete gidiyorduk fakat yanlış ayakkabı seçmişim yeni almaya geldik." dedim en yalancı ama ikna eden gülümsememle.
"Özür dilerim" dedi. Şaşırmıştım doğrusu hiç beklemediğim bişeydi söylediği. Umursamaz olmalıydım uzatmamalıydım. Ancak bu şekilde ona acı çektirebilirdim.
"Önemi yok" dedim. Buğraya döndüm ve sonra tekrar Mert'e dönerek;
"Tanıştırıyım Buğra, yakışıklı kavalyem" dedim.
Bunun üzerine Buğra "Erkek arkadaşı, memnun oldum" dedi ve Mert'e elini uzattı.
Mertte ben de şok olmuştuk. Ben Buğradan bunu demesini, Mert ise bir sevgilim olmasını beklemiyordu.
Mert elini uzattı ve tokalaştılar. Bunun üzerine Mert o sürtüğe seslendi; "Derya hayatım gelir misin?"
Demek adı buymuş sürtüğün.
"Tanıştırıyım eski bir arkadaşım Göksu ve erkek arkadaşı Buğra"
ESKİ BİR ARKADAŞ??? Bu ne dedi şimdi? Şeytana uyup anlatsam keşke herşeyi ama yapamam Buğra var arada onu bu işe karıştıramam.
"Memnun oldum" dedik birbirimize.
O sırada gözüme bir ayakkabı takıldı. Buğrayı çekiştirerek " aaa aşkım bak bu çok güzel kıyafetime de uyar" diye çığırdım birazcık.
Mertin hala arkamdan baktığını hissedebiliyordum. Deli olmuştu onu umursamayışıma. Hemen ayakkabıyı denedim ve gerçekten kıyafetimle daha uyumlu olmuştu. Platformdu ama neyse ki kavalyem yani Buğra çok uzun boyluydu. Aynada kendime baktım son kez. Gücümü topladım arkamo dönmek için.
Tam o sırada bir el belimden kavrayıp kendine çekti beni. Kim olduğunu anlayamadan dudalarını dudaklarımda hissettim. Ben hayatımda bu kadar güzel öpen biriyle karşılaşmamıştım. Gözlerimi açtığımda karşımdaki bana her zamankinden daha farklı gözüken Buğrayı gördüm. Gülümsedim, utandığımı belli etmek istemedim. Elimi tuttu kasaya parayı ödedi. Israr etmeme rağmen bana ödetmedi. Mert hayatta böyle bir şey yapmazdı. Çoğu zaman ben öderdim. Buğranın bu davranışı çok hoşuma gitmişti.
Bir dakika ya!!!! Buğra beni öptü mü gerçekten????? Bu nasıl olabildii ki birden. Oyun muydu gerçek miydi? O kadar güzel bir öpücük oyun olamazdı. Sevmeyen biri bu kadar güzel öpemez ama. Ne kadar içtendi...
Elimi tuttu ilerlemeye başladık. Mert ve yanındaki sürtük sevgilisine "iyi akşamlar" diyip mağazadan çıktık. Buğra kapımı açtı. Bindim ve kapını kapattı. Arabanın etrafından dolaşıp sürücü koltuğuna oturdu ve arabayı çalıştırdı. Müziği açıp sürmeye başladı. O kadar havalı bir kalkış yaptık ki kesin Mert görmüştür. Adım gibi eminim içinden bir of çekmiştir. Beter olsun pislik!! Sahile geldiğimizde geç kalmıştık tekne bizi bekliyordu. Arabayı park ettik. Kapıyı açtım indim. Buğra da indi ve kapıları kilitledi. Bana doğru yürüdü ve...

Kırmızı ArabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin