1.6

153 18 18
                                    

120617

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

120617

Bu satırları hastane odamdan yazıyorum, yaklaşık üç hafta gibi bir süre zarfını uyuyarak geçirmişim, doktorum yaralarımın iyileşmesi ve bedenimin dinlenebilmesi için bu yöntemi uygun görmüş, üstelik benim için sorumluluk da almış. Gitgide daha çok ona benzediğimi hissediyorum sevgili günlüğüm. Hastane yemeklerine gelecek olursak, berbatlar ancak güçlü olmak için yemem gerekiyor. Aklımda mükemmel planlar var ve bu planları kimsenin bozmasına izin veremem.

.

2912418

Aradan bir buçuk seneden daha fazla zaman geçti onu görmeyeli, sürekli ellerimin arasından kayıp gidiyor işte. Onu daha önce görüp görmediğimden emin olamaz hale geldim, sanki hayal gücümün bir oyunuymuş gibi, beni alevlere veren o değildi de ben yapmışım, hayal gücüm ise beynime beni onun yaktığını oldukça sert darbelerle çivilemiş gibi bir hisse kapılıyorum, sanki deliriyorum. Bir efsane halini almıştı resmen benim için, vardı ama aynı zamanda yoktu da. Yakında Niki'nin yanına gitmem gerekecek, bu konu hakkında biraz heyecanlı hissediyorum, prensimle konuşmayalı çok uzun zaman oldu ve ben şimdiden onunla tekrar konuşmayı iple çekiyorum.

Sayfayı çevirdim ve okumaya devam ettim, sıra üstü biraz ıslanmış ve ardından kuruduğu için hafif dalgalanmış sayfaya gelince kaşlarımı çattım, bunlar göz yaşı mıydı yoksa?

040319

Tarihi görmemle çatık kaşlarım daha da çatılırken dişlerimi sıktım, çenem iyice kasılmıştı, bu tarih dünün tarihiydi, günlükte zaman aralıkları çok fazlaydı, genel olarak kendince önemli gördüğü şeylerden bahsetmiş gibi gözüküyordu. Bakışlarım ilk satıra ulaşınca okumaya başladım.

Onu gördüm, o uzun süre zarfından sonra ilk kez gördüm onu, hem de.. Hem de bir kızla öpüşürken gördüm. Onun için bütün hayatımı, ailemi, her şeyimi geride bırakmıştım. O ise beni hiç umursamadan başka bir kızın dudaklarını öpüyor, saçlarını okşuyor, kokusunu içine çekiyor, onunla uyuyordu. Resmen benden her şeyimi alıp, bana hiçbir şey olarak geri vermişti. Bunu yanına bırakmazdım, bir şeyler yapmam gerekiyordu. Aklıma gelen en iyi fikir onu öldürmekti, böylece kendi başıma tahtımda oturabilirdim, bilirsin ki sevgili günlüğüm bir laf vardır, zirve tek kişiliktir diye, belki de doğrudur. Ardından aklıma daha iyi bir fikir geldi, hem onun için hem de benim için daha iyi bir gelecek sağlayacak bir fikir, neden o küçük sürtüğü öldürüp yeniden yerine geçmiyordum? O yokken bana gelmişti, yok olursa yine bana gelirdi. Böylece yine birlikte olurduk, bu sefer benim dudaklarımı öper, saçlarımı okşar, kokumu içine çeker ve benimle uyurdu. Beni tekrar kraliçesi yapardı, bu planı bu gece uygulayacağım sevgili günlük.

Yazılar burada son buluyordu, yazdığı son bölümde beni öldürüp yerime geçmekten bahsetmişti, bu biraz tüyler ürperticiydi ancak bir yandan düşündüğümde bu olayın yaşanması beni biraz güvensizliği itmişti. Ya Watanebe beni aldatıyorsa? Ya başka birileri daha varsa bu şekilde? Ya annem haklıysa ve Watanebe piç kurusunun teki ise? O zaman ne yapacaktım? Nereye gidecektim? Nerede yaşayacaktım? Onu hala çok seviyordum, terk edebilecek cesarete sahip miydim? İyi de kesin bir şey yoktu ki, belki de beni aldatmıyordu.

OSAKA'S KILLER | Haruto Watanabe *Creepypasta*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin