1.8

115 14 4
                                    

Etrafa silah sesleri hakimdi, çatışmanın ortasında kalakalmıştık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Etrafa silah sesleri hakimdi, çatışmanın ortasında kalakalmıştık. Watanabe alt kattaydi, bense üst kattaydım. Bana alt katta yapması gereken bir şey olduğunu ve o esnada da benim Hamada Asahi'yle ilgilenmem gerektiğini söylemişti. Onu kesinlikle elimden kaçırmamam gerekiyormuş.

" Sumire-sama!"

Hemen yanımda duyduğum sesle bakışlarımı o tarafa çevirdim, kim olduğunu bilmediğim maskeli ancak bizden yana olan adamla dikkatimi onun üzerinde yoğunlaştırdım.

" Hedefin saklandığı odanın en sondaki olduğu bildirilmişti ancak yanlış bilgiymiş. "

Eli ile yan koridordu gösterdi.

"Soldan üçüncü oda. Sizin oraya girebilmeniz için buradakiler oyalayacağız, dikkatli olmanızı söylemek durumundayım. Odada ne ile karşılaşacağınızı bilmiyoruz."

Sözlerini kafamla onayladım ve bakışlarımı çatışma alanında gezdirdim. Gereken boşluk hazırlandığı an hızla koridora geçecek ve kendimi odaya atacaktım.

Bir kaç saniye içerisinde karşı tarafın arkasında yaşanan patlama ile fırsatın bu olduğunu fark etmiş ve hızla arkasına saklandığımız bariyerlerden çıkarak kendimi soldaki koridora atmıştım. Hızla üçüncü odaya ilerledim, kapıyı çalacakken arkamdan gelen ses hareketlerimi bir saniyeliğine dondurmuştu, göz ucu ile baktığımda gördüğüm beden sırıtmama sebep olmuştu.

"Kıpırdama! Yoksa elimdeki silahı kullanmaktan asla çekinmem!"

Yavaşça bedenimi o tarafa çevirdim ve sağ elimi maskenin üzerinden dudaklarımın üzerine götürüp kıkırdadım. Yavaş adımlarla üzerinde doğru yürüyüp bir elimi bana silah doğrultuğu bileğinden omzuna doğru gezdirdim ve etrafında dönmeye başladım.

" Ne kadar da kaslı kollar bunlar, bunları yapmak için çok uğraştın mı, hm?"

Beklenmeyen sözlerim anlık bir dikkat dağınıklığını sebep olduğunda silah tuttuğu eline bir tekme attım ve belimden silahımı çıkartıp şakağına dayadım. Boştaki elimle sessiz olması gerektiğini belirtmek için işaret parmağımı siyah dudaklarıma doğru götürdüm ve tekrar kıkırdadım.

"Eğer tek kelime edersen beynini parça parça duvara yapışmış bir şekilde bulursun kaslı çocuk."

Kafası ile korkak bir şekilde onayladığında silahı alnından çektim ve gitmesi için çenemle koridorun sonunu gösterdim, hızla uzaklaşması ile bakışlarımı girmek üzere olduğum odanın kapısında gezdirdim. Yavaş adımlarla oda kapısına doğru ilerledim ve kulpu tutup aşağı indirdim. Kapıyı sonuna kadar açtığımda gördüğüm manzara ile hafifçe gülümsedim.

Masanın arkasında geniş bir koltuk, sarı saçlı, porselen suratlı bir çocuk oturmuş, direkleri ile masadan destek almış bir şekilde dik ve donuk bakışları ile beni süzüyordu. Yüzünde tek bir mimik bile yoktu. Arkasında ise dört tane koruma, silahlarını bana doğrultmuş, tek bir komut bekliyorlardı. Beni vurmak için. Hafif ve birazda aşağılayıcı bir şekilde gülümseyip masaya doğru ilerledim.

OSAKA'S KILLER | Haruto Watanabe *Creepypasta*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin