0.9

208 23 26
                                    

Üstteki ses ile okumanızı tavsiye ederim -3. paragrafta başlatırsanız daha iyi olabilir- .
Gerçekten bu ses ile çok daha gerçekçi hissedecektir size bölüm, yazarken bir ara gerçekten ağlayacağımı hissettim :').
Umarım okurken keyif alırsınız.

.

 Gözlerimi aralamaya çalıştığımda bunu başaramamam içimde, karnımdan başlayarak bütün vücuduma yayılan sanki elektrik çarpmışçasına beni aniden etki altına alan korku ve adrenalin karışımı ile bütün vücudumda hissettiğim acı, her nefes alışımda ço...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

 Gözlerimi aralamaya çalıştığımda bunu başaramamam içimde, karnımdan başlayarak bütün vücuduma yayılan sanki elektrik çarpmışçasına beni aniden etki altına alan korku ve adrenalin karışımı ile bütün vücudumda hissettiğim acı, her nefes alışımda çok daha artıyor, çekilmez bir hal alıyordu. Hayatımda hiç hissetmediğim kadar çok hissediyordum acıyı, en son hatırladığım şey Watanabe'nin hastaneden taburcu olmuş olduğu, evlerine geri döndüğüydü ve ben de onu görmüştüm, sonra ise ani çöken yorgunluk ve halsizlik yüzünden uyumaya gitmiştim. 

 Bembeyaz teni ve cehenneme gidip, cehennemin en derinliklerinde şeytanı bulmuş, ondan minik sırlar öğrenmiş gibi bir hava veren ve sanki içinizi delip geçtiğini hissettiğiniz bakışları ile görmüştüm onu, fakat sonrasına dair hiçbir şey hatırlamıyordum, gerisi büyük bir karanlıktı. Gözlerimin önünde beyaz bir bez veya ona benzer bir şey vardı, vücudumu kıpırdatamıyordum, gözlerimi açamıyordum. Birden kaçırıldığımı düşünmüştüm fakat bir kaç dakika içerisinde ciğerlerime soluduğumu fark ettiğim hastane kokusu ile hastanede olduğumu fark ettim. Ama neden?

Yerimde kıpırdanmaya çalıştım, eklemlerimi bükemiyordum anlaşılan bütün vücudum bir şey ile sarılıydı, ve doğrulmaya çalıştığımda birden belimde ve sağ kolumda hissettiğim eller ile bağıracaktım ki duyduğum tanıdık ses bu düşünceyi yok etmişti.
''Küçük hanım, kıpırdamamalısınız, yoğun ve zor bir ameliyat geçirdiniz, dinlenmeniz gerekiyor.'' Bu sesi tanıyordum veya daha önce duymuştum, ama nerde? Zihnimin derinliklerini kurcalarken gözlerimin önünde beliren anılarla hatırladım onu, bir önceki hastane maceramda Watanabe ve benim çift olduğumuzu sanan hemşireydi bu. Muhtemelen beni yine aynı odaya koymuşlardı ve bu yüzden yine bana bakmakla sorumlu olan hemşire o olmuştu. Onunla konuşabileceğimi ve neden hastanede olduğumu bana açıklayabileceğini umuyordum. Sorumu sorduktan sonra odada bana uzun gelen bir süre zarfında kulakları sağır edecek dereceden bir sessizlik olmuştu, söylemekten bu kadar çekindiği şey neydi? Derin bir nefes aldığını işittim ve sonra da konuşmaya başladı.

''Vücudunuzda ikinci derecede ve bazı bölgelerinde de üçüncü derecede yanıklar bulunuyor. Çıkan yangında bütün vücudunuz yanmış ancak umuyoruz ki iyileşeceksiniz..'' duyduklarımla gözlerimin önüne gelen ölü bedenler ve anılar ile her şeyi hatırlamıştım.

Watanabe beni canlı canlı yakmıştı, ailemi katletmişti ve muhtemelen hala elini kolunu
sallayarak dışarıda dolaşıyordu, belki de başkalarına zarar vermeye devam ediyordu. 
Hemşire ailemin ve arkadaşlarımın yangın yüzünden hayatlarını kaybettiklerini, bir tek benim hayatta kaldığımı söylemişti. Ayrıca doktorların vücudumun rahatça iyileşebilmesi ve çok acı çekmemem için beni iki haftadır birkaç ilaç yordamı ile uyuttuklarını söylemişti. Bugün bandajlarımı çıkartacaklarını ancak yakın zamanda taburcu olamayacağımı da söylemişlerdi. 

OSAKA'S KILLER | Haruto Watanabe *Creepypasta*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin