Ethereal|Changlix

-8-

Stresten ölmek üzereydim. Davanın başlamasın 5 dakika vardı. Soo Jin karşımızda durup bize bakıyordu. Seungmin Sun Hee'yi kucağında tutup gezdiriyordu. Diğerleri de aralarında konuşuyordu.

Adımızın söylenmesiyle içeriye girmiştik. Dava başlamıştı.
Soo Jin'in avukatı onu savunuyordu fakat savunucak bir durum yoktu.

Birşey söylendiğinde susup duruyordu. O da biliyordu biz haklıydık. Konu velayete gelmişti. Kalbim yerinden çıkacaktı.

Avukat ve şahitler Soo Jin'in Sun Hee ile çok fazla ilgilenmediğini anlatıyordu. Sun Hee ise bunu inkar ediyordu.

-Peki Soo Jin neden bu boşanma sürecinde Sun Hee'nin yanına bir kez olsun gelmedin?

Susmuştu. Herkes susmuştu. Hakim de kararı açıklayacağını söylemişti.

Boşanmıştık..
Ve Sun Hee'yi almıştım..

O an ki mutluluğumu anlatamazdım. Stresim gitmiş yerine rahatlama gelmişti. Hemen Sun Hee'yi kucağıma alarak dışarı çıktım.

-Changbin.
Soo Jin'in seslenmesiyle oraya döndüm.
-Ona son kez sarılabilir miyim?
Her ne kadar istemesem de annesiydi değil mi? Onu istediği zaman görebilirdi. Ona güvenmediğim için onları yalnız bırakamazdım.

Sun Hee'yi kucağına aldı ve sarılıp, öpmeye başladı. Soo Jin'in annesi yanıma gelmişti.

-Her ne kadar boşanmış olsanız da ve  sen haklı olsan da lütfen Sun Hee'yi bizden uzak tutma. 2 haftada bir onu görmemize izin ver. İster sen gel ister biz gelelim. Yanımızda da durabilirsin ama yeter ki uzaklaştırma onu.

-Her ne kadar velayet bende olsa da onu görmeye hakkınız olduğu için müsait olursam görmeye gelirsiniz yada getiririm. Ben getiremezsem bile arkadaşlarımdan biri size getirir. Biz sizinle anlaşabiliyoruz her ne kadar Soo Jin'in annesi olsanız da sizi seviyorum. Ayrıca Soo Jinle de görüşebilir ama benim yanımda. Ona güvenmiyorum.

-Ne dersen de haklısın. Soo Jin'in yaptığı affedilir gibi birşey değil. Siz yıllardır beraberdiniz ve -
-Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum. O onun karakteri ile alakalı birşey artık beni rahat bıraksın yeter. Görüşürüz Bayan Kim.

-Artık gitmemiz gerekiyor.
-Onu bir daha ne zaman görebilirim?
-Müsait olduğum bir gün gelip görürsün.
Kafasını sallamıştı. Tam gideceğimiz sırada konuşmaya başlamıştı.

-B-Ben üzgünüm Changbin. Her şey için özür dilerim.
Umursamaz tavırla ona döndüm.
-Özrün umrumda bile değil. Beni rahat bırak artık.
Hızlıca oradan ayrılıp arabaya bindik.

Sun Hee'yi lunaparka götürecektik.
-Resmen çocuğun annesinden ayrılmasını kutluyoruz.
-2 yaşında ne anlayacak Jisung.
-Onu annesinden ayıran yok. Annesi gitmeyi tercih etti.
-Niye hala bu konuyu konuşuyoruz? Eğlenmemize baksak ya.

Lunaparka geldiğimizde herkes bir yere gitmişti. Sun Hee ile atlı karıncaya binmiştik. Yüzünde gülücüler açıyordu. Onu böyle görmek beni mutlu ediyordu.

-Her zaman yanında olacağım bebeğim. Ne olursa olsun baban hep arkanda olacak. Her şey de sana destek olacağım ve tek hedefim seni mutlu etmek olacak.