Erkeğin arzusunu degersizlestiren bir durum da kadının sunduğu ya da sunacağı kaygan delikle erkeğe dünyaları bahşettiği yanılgısı. Basit yaşayan çok kadında buna rastladım.
Halbuki neslin yeniden üretimi için kadının seçimi erkeğin genlerinde kodlanmış ve bunun için diğer erkeklerle mücadeleye kadar pekçok davranış insanda sofistikasyon kazanmıştır. Alfalar yeni neslin oluşumunda büyük pay sahibidir. Buraya kadar kadına büyük bir fonksiyon da yüklenmemis zaten. Kadının bu safhaya göre daha ağır ve değerli fonksiyonu döllenme ile başlar.
Ancaaak modernite, ilk aşamada erkeğin algısını manipule etmek üzere kadını olduğundan yukarıda gösterecek, hemcinsleri arasında rekabet yaratacak görsel araçlar yaratmıştır. Yeni oluşan nesilleri de bu tüketim alışkanlıklarına entegre etmiştir. Kadının cinsel faaliyet içindeki vurgusu tuketsel olarak öne çıkarılmıştır. Bu tüketim olgusu başlı başına bir konu. Bunu ayrıca yazacağım bir yerde.
Bu, kadının ozgürleşmesi hamlesi değil, aslında erkeğin ozgürleşmesi hamlesidir. Erkeğin yerleşik fonksiyonlardan kendini kurtarması ve buna uygun serbest salınımlı dişiler bulduğu sahanın oluşması hamlesidir çünkü baskın sermaye gücü de erildir.
Kadınların da büyük çoğunluğu bu sahada kendileri için bulduğu izafi rahatlığı olumlu yorumluyor eminim. Ancak şunu unutmamak gerekir ki bu yapısal değişim büyük bir endüstri yarattı ve her büyük endüstri kendini korur. İnsanı değil. Bugün yaşanan toplumsal sıkıntılar ve kadınların yaşadığı sorunların altında bir sistem sorunu var ve hukuki adaletsizlikle açıklamak sığ bir seçim olur. Sistem kendini koruyacak ve öne hep kurbanlar atacak. Ölen ve öldüren, tecavüz eden ve edilen, taciz eden ve edilen, dayak atan ve atılan. Hukuk yetersiz kalacak ve protesto edilecek. Bunlar yüzeyin olayları. Derindeki sebep kadın ve erkek fonksiyonları üzerindeki radikal değişiklikler ve ortaya çıkan yeni erkek ve kadın modellemeleri.
Elbette şu durumda kadın gösterdiği üstün performans sonrasında, rakiplerini safdışı etmiş, arzu ettiği erkeği elde etmişken o kaygan deliğin büyük bir lütuf olduğu hissi gayet olağan hale geliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçgüdüsel
RandomBakmak ve görmek. Biz ikisini de yapmıyoruz artık okuyucu. Ne bakıyoruz, ne görüyoruz. Gördüğümüzü sandığımız kendimiziz ama kör olduğumuzu bile farketmediğimiz şizofren bir devinim içinde savruluyoruz. Biraz tebessüm ettirecek, hafif bir okumaya ha...