Görüştüğümüz biri vardı. Şimdilerde dizi oyuncusu. Heykel gibi bir adam. Çok şey paylaştığım ve kendisini etrafımdan kadınlarla da tanıştırdıgim, rüya gibiydi, yorumlarını aldığım tam bir salon erkeği.
Çok defa aramızda yer de aldı. Ancak eşimle hiç yalnız kalmadılar. Daha doğrusu öyle sanıyordum. Bir gün eşimin benim kadınlarla rahat tavrımdan sinirle tamamen beni kışkırtmak için itiraf ediverdigi bir öyküyle öğrendim. Evet hiç kızmadım ancak içimi kaplayan merak duygusu herşeyi sardı ve o gece inanılmaz oldu. Sabahı da. Tüm gerginlik yerini iyi olma haline bıraktı.
Evet, şehir dışı bir seyahatimde onunla program yapmışlar. Bizim yatağımızda kendi tabiriyle son derece hunharca ve sınırsız şeyler yaşanmış. Üzerinden geçen 5 yılın ardından ilk kez adamla konuştuk. Ünlü olmak, yoğunluk falan ayrı dursun zaman ayırdı, sıcak davrandı. Uzun dostluğumuz olan bir arkadaş. Gurur yapamadım, nasıldı dedim. Anlattı. Tabii araya giren sayısız kadın arasından suzmesi de zor onca zamandan sonra. Tuhaftı. Konuyu açtığım için pişman mıyım bilmiyorum ama odadaki canhıraş bağırtılar adeta şu anda oluyor gibi kafamın içinde.
Bana soruyorlar çok zaman. Özellikle burada. Arkadaşlar bir şeyler bir şekilde yaşanıyor ama düzen olgusu hayatınızda bir zamandan sonra merkeze oturuyor. Konu aşk meşk ihtiras değil. Düzen...Düzene tehdit olmayan şeyleri tehdit kabul etmiyorsunuz. Öyle ataerkil naralar ile olmuyor. Bilinmeyen ve iyi gizlenen şeyler görmezden geliniyor. Çünkü bir yaştan sonra yaşanası en büyük felaket aşkın yitmesi değil, yeni bir düzen tesis etmek zorunda kalmak.
Kadının da erkeğin de idsel bir yanı var ve bunu yaşarlar. Çok yalın aslında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İçgüdüsel
RandomBakmak ve görmek. Biz ikisini de yapmıyoruz artık okuyucu. Ne bakıyoruz, ne görüyoruz. Gördüğümüzü sandığımız kendimiziz ama kör olduğumuzu bile farketmediğimiz şizofren bir devinim içinde savruluyoruz. Biraz tebessüm ettirecek, hafif bir okumaya ha...