Kapı çaldı.
İkimiz birden kapıya döndük. Gelen bizim playboy du. Önce kafasını uzattı. Sonra yavaşça içeri girip kapıyı kapattı. Biraz mahcup gibi duruyordu. Belkide ben öyle olmasını istemiştim. Bir kadının aldatılması bana göre en büyük ahlaksızlık ve suçtur. Ona ters bakışlar atıyordum. Karşımıza geldi ve bana baktı.
- Lucy bize biraz izin verebilir misin?
Ona cevap vermeden Jenny e baktım. Evet anlamında gözünü kırptı. Bende yavaşça kalkıp dışarı çıktım. Ne konuşacaklarını çok merak ediyordum. Odadan çıkınca Peter ı gördüm.
- Noldu? Jennifer nasıl? Dedi
- Nick onunla konuşmak istedi. Bende çıktım.
Pet yine sinirlenmişti.
- Ya yine saçma bi şey yaparsa. Bu sefer onu gerçekten yerim.
Ben şok olmuştum. "yerim" derken? Oda şaşırdığımı anlamış olacak ki
- Yani döverim. Dedi parmaklarını çıtlatırken. Bu durum beni git gide korkutuyordu.
Sonra,
- Peter ne olur ne olmaz bence kapıyı dinleyelim. Dedim
- Dinleyelim. Nede olsa Jennifer için.
İkimizde vicdanımızı rahatlattıktan sonra kapıya kulaklarımızı dayadık.
Ama içerden ses gelmiyordu. Peter bi kaç dakka bekledi. Sonra birden kapıyı açıp içeri girdi.
Gördüklerimiz karşısında ağzımız açık kalmıştı.
Nick Jenny i dizlerine yatırmış ve şakaklarından tutuyordu. Onunda gözleri kapalıydı. Peter birden bağırdı.
- Sen ne yapıyorsun? Çabuk bırak onu!
Peter in kolunu çekiştirdim.
- O ne yapıyor orda? Dedim edişeyle.
- Büyük ihtimal Jennifer in hafızasından kendi hatalarını siliyor. Nick kızı hemen bırak. Dedi.
Nick hala aldırmadan devam ediyordu. Sonunda Peter dayanamadı. Ve Nick i bileklerinden tutup ayağı kaldırdı. Bu sırada Jenny gözlerini açtı ve şaşkın şaşkın etrafa bakmaya başladı.
- Nick yine mi? Bu sefer başaramayacaksın! Dedi Jennifer ondan hiç beklemediğim bir sinirle. Nick in tam önünde dikildi ve kuvvetli bi tokat çarptı. Nick yanağını tuttu.
- Özür dilerim Jenny. Ben bi şey yapmadım.
- Ne demek bi şey yapmadım, yaaa ne demek? Sen beni en sevdiğim arkadaşımla aldattın. Senden nefret ediyorum. Dedi Jenny, onu anlayabiliyordum. Böyle bi şeyi hiç yaşamamıştım ama anlıyordum.
Nick hiç bir şey diyememişti. Başını eğdi ve yavaşça dışarı çıktı. Geçerken Peter ona omuz attı ama o hiç aldırış etmedi.
Jenny hızla kendini yatağa bıraktı. Ve kollarını yana sarkıttı.omuzlarını düşürdü. Bende yanına oturdum. Kafasını göğsüme bastırdım, saçlarını okşadım. Biraz sakinleşmiş gibiydi. Peter ayaktaydı ve bize bakıyordu.
Birden patır kütür sesler geldi. Üçümüz birden yerimizden fırladık. Nick merdivenin sonunda yerde yatıyordu. koşarak aşağı indik, diğerleride başındaydı. Jenny ise merdivenin başında donmuştu. Edmund ve Anna, Nick e seslendiler. Ama yanıt yok. Birden Jenny koşarak aşağı indi. Nick in baş ucuna diz çöktü. Bağırarak ağlıyordu.
- Nick lütfen uyan, lütfen. Tamam, tamam seni affettim. Lütfen yalvarırım uyan. Tanrı aşkına Nick lütfen Nick!
Nickten hiç ses çıkmıyordu. Jenny telaşla kalbini dinledi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATLAYICI
FantasyLucy nın sıradan hayatı atlayıcı gücüyle değişiyor. Annesini ve bu kötülükleri kimin yaptığını bulmaya çalışıyor. Bu zorlu yolda yeni dostlar ve masum bir aşk kazanıyor. Bakalım Lucy amacına ulaşabilecek mi?