Boğazımı temizledim ve her şeyi anlatmaya başladım
- Annemin yüzünü yada adını hatırlamıyorum. Ben yedi yaşındayken bi kaza geçirmişim. Annemin ne zaman gittiğini bilmiyorum. Babam, gerçi babam değilmiş. Bunuda annemin Mary e yazdığı mektuptan öğrendim. Beni hep döverdi. Bende sürekli evden kaçardım. 16 yaşında gücümü kullanmayı tamamen öğrenince evden kaçtım ve gidip bi banka soydum.
Herkes pür dikkat beni dinliyordu. Anna ve Jenny in gözleri dolmuştu. Megan ve Alice gözlerini kocaman açmıştı. Başta anlattıklarımı pek dinlemeyen Teo bile şimdi beni dikkatle dinliyordu. Peter da aynı Edmund gibi oturmuş bana bakıyordu.
- Evet banka soydum. Bunu yapmak zorundaydım.
Saçlarımı geriye doğru attım ve göz yaşlarımı sildim. Burnumu çektim ve devam ettim.
- Sonra eve hiç uğramadım. 17 yaşındayken bi kütüphane bulmuştum. Büyük ve çok güzel bi kütüphane. Orada Mary ile tanıştım. Gerçekten çok tatlı bir insandır. Bana anne sıcaklığı verirdi.
Bunu söylerken Peter a baktım. Oda ağlıyordu.
- Gücümün püf noktalarını ondan öğrenmiştim. O günde Yunanistana yanına gittim. Ona bi şey sormam gerekiyordu.
Durdum ve halıya baktım. Onlara kurt olduğumu söylemeliydim. Hem niye saklıyorum ki.
- Bize her şeyi anlatmalısın Jucy, dedi Anna tebessüm eden kalemle çizilmiş gibi pürüzsüz olan yüzüyle.
Başımı salladım ve nefes aldım. Meganın verdiği peçete ile gözlerimi sildim.
- Ona, ona bir...
Biraz bekledim, Peter a baktım, donmuş bi vaziyette bana bakiyordu.
- Ona bir kurt olduğumu söylemek için gitmiştim.
Yüzümü ellerimle kapatıp ağladım. O anı tekrar yaşıyordum. Biri bana sarıldı. Bu Edmund du.
- Şşşş sakin ol tatlım. O hayatta onuda bulacağız.
Eliyle saçımı okşadı. Annanın getirdiği suyu içtim. Peter yanımda diz çökmüş çaresizce bana bakıyordu.
- Lucy, böyle çift güce hatta üç ayrı güce sahip çok insan var. Lütfen endişelenme. Demişti Teo. İlk defa bu kadar uzun cümle kurmuştu.
Herkes bana bakıyordu ve beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. İlk defa beni düşünen bu kadar insan vardı hayatımda. Son olarak Jenny sarıldı. Onun bana sarılması çok iyi geliyordu. Kendimi toparladım ve tekrar gülümsedim.
- Ohh rahatladım. Anlatınca gerçekten rahatladım. İşte böyle, benim hayatım bu gerçek babam kim bilmiyorum. Annemide anlattım zaten. Şimdi ne yapıcaz.
Anna ayağı kalktı ve gülümseyerek
- Şimdi herkes güzzel bi uyku çekecek. Sabaha dinç bir şekilde kalkıp plan yapacağız. Belki bi misafirimiz bile olabilir. Bize yardımı dokunacak biri. Dedi Jenny e yan yan bakıp gülümsedi.
- Yataklarınız hazır. Lucy cim Jennifer senin ve Peterin yatağını üst kata hazırlamış sorun olmaz değil mi?
Ben bi şey demeden Peter
- Ben salonda yatabilirim. Sorun olmaz. Dedi ellerini cebine sokarken.
- Aaa burada yatamazsın Peter benim işim var sen odana çık. Dedi Jenny ciddi olmaya çalışarak.
- Benim için sorun değil yukarda yatarız. Ama pijamaya ihtiyacım var. Dedim Peter a bakıp gülümsedim.
- Ben sana almıştım. Yukarda var. Dedi Peter baş parmağıyla yukarı gösterdi. Galiba heyecanlandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATLAYICI
FantasyLucy nın sıradan hayatı atlayıcı gücüyle değişiyor. Annesini ve bu kötülükleri kimin yaptığını bulmaya çalışıyor. Bu zorlu yolda yeni dostlar ve masum bir aşk kazanıyor. Bakalım Lucy amacına ulaşabilecek mi?