4

151 35 265
                                    

Medya Adreanna Sakamaki.

"İstediğin kadar ağla ve yalvar. Yaptıklarının bedeli, senin karanlık ruhunda..."

|

|

|

Canına tak etmişti. 

Yavaşça merdivenlerden yukarı çıkarken hem bıkkınlığın hem de mutsuzluğun verdiği duyguyla iç çekti. Reiji ile evlendiğinde başına bunların geleceğini biliyordu. Tahmin etmişti. İsteyerek ikinci eş olmuştu. Babası ve işleri adına evlendiği adamı kendisi de seviyordu. Bu yüzden sorun etmemişti. Hatta babasının sırf onun için Tougho Sakamaki ile iş yaptığı söylenebilirdi.

Her şey iyiydi. Ama o kadın. Birinci eş, Diane. Ne zaman görse sinirleri bozuluyordu.Sarı saçları ve mavi gözleri ile kendisinin tam tersi gibiydi.

Varlığı en baştan kendisi için bir tehlikeydi. İlk evlendiğinde, Reiji'den hamile kalmak için elinden geleni yapsa bile bir işe yaramamıştı. İkinci bir eş olarak, ilk eşin hiç çocuğa sahip olmamasını kullanacaktı. Ama fırsatı kendi elleri ile geriye tepmişti. Evlendikten bir ay sonra, ilk eşin dört aylık hamile olduğu ortaya çıkmıştı.

Hala Diane'nin şaşkınlığını hatırlıyordu. Çünkü en başta, kendisi boşanmak istiyordu. Şimdi ise bir çocuk doğacaktı. Adreanna, derince nefes aldı. Oysa en başta Diane ile çok iyi anlaşmıştı. Sanki uzun zamandır arkadaş gibiydiler.

Sonuçta, Reiji ile boşanma esnasında tanışmışlardı. Ama şimdi kendisinin en büyük baş düşmanıydı. Bu biraz kendisini de üzse de aklına oldukça korkunç fikirler geliyordu. Reiji ve Diane zaten birbirlerini sevmiyordu. Çocuk doğduğunda ne olacaktı?

Ölmesi daha iyi olmaz mıydı?

Kısa sürenin ardından düşüncelerini topladı. Bunu yapamazdı. Ama belki de yapmalıydı. Uzun zamandır Diane'yi görmediğini fark etti. Kadın resmen ondan kaçıyordu. Bunun nedeni ise büyük ihtimalle azda olsa kendisine karşı mahcup hissetmesi olmalıydı.

Diane, işte bu kadar nazik ve bir o kadar da düşünceli bir kadındı.

Adreanna, yavaşça mutfağa doğru giderken iç çekmeye devam etti. O esnada ise Diane, mutfakta dolaptan bardak alıyordu. Buraya gelmek bile onu zorlamıştı. Mutfakta bir bardak su doldurup ağzına doğru götürdü. Hamileyken bile rahatça etrafta dolaşamıyordu. Artık karnı burnundaydı. Doğumuna bir kaç hafta kalmıştı. Aniden arkasında duyduğu tıkırtı sesleri ile o tarafa döndü.

Diane, Adreanna ile karşılaşmak istemiyordu. Ama korktuğu olmuştu. Kadın mor renkli koyu gözleri ile kendisine bakıyordu. Aslında daha çok karnına bakıyor demek doğru olurdu. Diane elleri karnını kapattı.

"İyi geceler." Hızlı adımlarla mutfaktan çıkıp gitti. Koridorda ilerlemesinin ardından arkasından hızlı adım sesleri gelmeye başladı.

"Nereye gittiğini sanıyorsun." Bu bir soru değildi. Açıkça ona gidemeyeceğini söylüyordu. Adreanna'nın hafiften çıldırdığını fark edebiliyordu. Hayır, belki de başından beri psikolojik olarak sağlıklı değildi. "B-ben odama gidiyorum."

Aniden tutuldu. Kolları Adreanna tarafından sıkılmıştı. Kan akışının yavaşladığını hissediyordu. Kollarına kan gitmiyordu. Kollarını kurtarmak adına yaptığı hamlelerin ardından Adreanna kendisini yere itti. Hamile insanın yaptığı şey ise her annenin yapacağı gibi karnını tutmak oldu.

"N-ne yapıyorsun?!" Ya bebeğe bir şey olsaydı? O zaman Diane ne yapardı?

"Bana boşanacağını söyledin! Ayrılacağım dedin!! Bana sanki arkadaşımmışsın gibi davrandın. Ama. Gene günün sonunda buradasın! Seni sürtük!" O esnada Diane kendini toplamış ayaklanmıştı. Bir an önce odasına gitmesi gerekiyordu. Aslında çığlık atıp direkt olaydan kendini kurtarabilirdi. Ama bunu istemedi. Yüzleşmesi gerekiyordu.

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin