18

124 29 105
                                    

Medya Ayato Sakamaki.

"Belki de sadece pişmanımdır. Yaptıklarım ve yapacaklarım için..."

|

|

|

"Violet!! Dur!!" Bir boşanma daha bitmiş. Olayların üstünden bir kaç gün geçmişti. Nişanlanma işleri için gelen Violet, Laito yerine Ayato tarafından kovalanıyordu. Ondan kaçması yetmezmiş gibi hamileydi de.

"Artık boşandık. Senin için bir önemim olmamalı. Bu yüzden benden uzak dur." Violet, Ayato'nun hayatı boyunca görmediği tarafını görmesine izin verdi. Ondan nefret ediyordu. Ayato bir fırtına ya da bir kasırgaya benziyordu.

Dinlemezdi. Oturup konuşmaya çalışmazdı. Bu yüzden de çoğu kişiyi başarılı bir şekilde kendinden soğuturdu. Violet derin bir iç çekti. Alışık olduğu o kan kırımızı saçlara ufak bir bakış atıp gitti. Laito'nun nerede olduğu şu anda daha önemli bir konuydu.

Ayato ise sadece kendini anlatmak istiyordu. Affetmek zorunda değildi. Hatasının farkındaydı. Ondan istediği tek şey bir şanstı. Oğlu ve Violet için bir şans. Tek sorun bu tarz şeylerin Violet'e ters gelmesiydi. Ayato zor olacağını biliyordu. Ama inatçı biriydi. Başaracaktı.

Annesinden alamadığı ilgiyi ona veren kadını seviyordu. Saçları ile oynamasını, onunla dalga geçmesini ama bir yandan da sevgisini belli etmesini, gülümsemesini  ve sadece ona 'Sevgilim.' demesini özlemişti. 

Bu saatten sonra umurunda değildi. Laito ve onun sinir bozucu davranışlarını boş verdi. Karısını geri istiyordu. Gururlu olan bu vampir, gururunu bir kenara atmak üzereydi. Violet olmadan yapabileceğini sanacak kadar aptaldı. Ama yapamadı.

Violet üst kata çıkmış, sözde sevgili ve bir o kadar da masum olan kocasının telefon konuşmasını dinledi. Sözde, ona deliler gibi aşık olan adamın telefonunu...

"Evet~~ Akşam geldiğime emin olacağım. Hayır, bu sadece bir nişan. Evlenmeyeceğim Bitch-chan~~." Sakin olması gerekiyordu. Violet bunun olacağını biliyordu. Saçlarını arkaya doğru savurdu. Amacı buydu. Laito'nun karakteri buydu. Karşısında ki kişiyi aptal yerine koymayı severdi.

Violet, sadece oradan uzaklaştı. Nişanlanması zerre umurunda değildi. Bu saatten sonra sadece oğlu için yaşayacaktı. Sadece bir tanecik oğlu için...

Elinde olması gereken tek şey Sakamaki soyadı ise sahip olacaktı. Laito, onu mu kullanıyordu? Bu saatten sonra kullanılan esas kişi Laito olacaktı. Violet tatlı ve bir o kadar da hareketli bir karaktere sahip olsa da, kızgın olduğunda her şey değişirdi. Aynı Ayato'da olduğu gibi. Hele ki konu oğlu ise...

Sakince adımlamaya devam etti. Arkasından ona hızlı adımlarla yetişen Laito, Violet'in odanın kapısına gelip bir anda gittiğini fark ettiğinde geç kalmıştı. Telefon konuşmasını duyduğunu sanmıyordu. Ama gene de ağzını yoklamaya çalıştı.

"Vi, nereye gidiyorsun?" Violet yüzüne şeytani bir gülümseme yerleştirdi. "Sadece aşağı iniyordum. Benimle gelecek misin?" Laito, derin bir iç çekti. Demek ki telefon konuşmasını duymamıştı. Violet'in tepkisi hala aynıydı. Ama Laito bilmiyordu.

Karşısında duran kadın Cordelia gibi kendini tutamayan, sürekli olay çıkaran, iffetsiz, terbiyesiz ya da sakin duramayan bir kadın değildi. Laito hiçbir zaman, Ayato neden Violet'e aşık oldu anlayamadı. Nedeni buydu. Violet, annesi ile kıyaslanamazdı. Ayato ise Violet'in her hareketini izleyecek kadar ve tepkilerini anlayacak kadar, onu gözlemlemişti.

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin