24

100 29 26
                                    

Medya Arashi Daisuke Jin Sakamaki. -Yetişkin Hali-

"Beni unutacaksın. Kendi hayatını yaşayacaksın. Kaderinin sayfalarını tek başına çevireceksin. Seni yalnız bıraktığım için özür dilerim. Ama mecburum. Seni seviyorum."

|

|

|

Bazenleri kelimeler davranışlardan öte olurdu. Violet yatağı hazırlar hazırlamaz, yattı. Bacaklarını iyice açıp elbisesini yukarı kaldırdı. Nasıl yapacak o da bilmiyordu. Ama bebeği hayatta olduğu takdirde her şey iyiydi.

Kapının açılması ile Violet ne yapacağını bilemedi. Buraya tekrardan geleceklerini düşünmemişti. Bir anda gördüğü kırmızı saçlar ile derin bir nefes aldı. Ayato, buradaydı. Nefes nefese kalmış, bütün her yerde Violet'i aramıştı. Ayato, Violet'i böyle görmeyi beklemiyordu.

Ama ne olduğunu hızlıca kavradı. Çocuk geliyordu. "Ne yapmam gerek?" 

"E-elimi tutup acımı azaltmaya çalışsan yeter. Be-bek g-eelince tutman gerek."

"Tamam anladım." Ayato, Violet'in hemen karşısına geçip bacaklarını biraz daha açtı. "Ikın. Hadi!" Ayato elinden geldiğince destek vermeye çalışıyordu. Hayatında hiç böyle bir şey yaşamamıştı ki!

Ayato, Violet'i dinledi. Elini sıkıca tuttu. Hatta arada sırada yüzüne doğru üfledi. Yaklaşık yirmi dakika sonra beklenen ağlama sesleri gelmeye başladı. Ayato panik olmuştu. Evet, bebek gelmişti. Ama Violet ve arasında bir bağ vardı. Bağı kopartmak için makası kullandı. Hemen ardından da Violet'in bulduğu mandal ile kapattı.

Bebek gayet iyi durumdaydı. Hafiften parlayan kızıl saçları Ayato'nun dikkatini çekti. Violet ise terler içinde kalmış ve yorulmuştu. Ayato hızlıca bebeği Violet'in kucağına verdi. Violet oğluna baktı. Kesinlikle gelecekte korkunç derece de yakışıklı olacaktı.

Ama Violet, o günleri görebilecek miydi?

Violet hızla kan kaybetmeye devam ediyordu. Bunun farkındaydı. Bu yüzden kalan zamanı değerlendirmeye karar verdi. Violet yavaşça gülümseyerek Ayato'ya döndü. "Adı, adı Arashi olabilir mi?"

Parlayan gözlerle söylediği sözlerin önemi ilk defa Ayato için bu kadar büyüktü. "Elbette." Violet'in yanaklarını öperken, yanaklarının hafiften çöktüğünü ve normalden daha da kansız olduğunu fark etti. "V-violet?"

"Efendim?"

"Sen..." Sesi titriyordu. Ama yapabileceği bir şey yoktu. Ayato kaybedecekti. Ellerini sıkıca tuttu. "Violet, ben..."

"Senin bir suçun yok. Aksine teşekkür ederim. Oğlumu kurtardığın için."

"Oğlumuz. Oğlumuzu kurtardım." Ayato yıllar boyunca özleyeceği kadına son kez defalarca baktı. Yüzünü, inceledi. Dudaklarını, gözlerini, çenesini, kaşlarını ve alnını. Hatta kulaklarına ve boynuna baktı. Bütün vücudunu izledi. Minik bebek ise ağlamaları kesmiş, hafiften mırıldanmaya başlamıştı.

"Arashi~ Annecim." Violet oğlunun yanaklarını okşadı. Mutlu olmasını istiyordu. Acı çekmemesini her daim gülmesini ve her daim neşe saçmasını. Minik bebek annesinin parmaklarından bir tanesine sıkıca tutunuyordu.

Ayato ise sevdiği kadını ve oğlunu son kez bir arada göreceğini fark etse de hiçbir şey diyemedi. Violet oğlunun yüzünü izlemeye devam etti. Ta ki gözlerinde ki yaşlar kendiliğinden düşüne kadar. Canı yanıyordu. Bırakmak istemiyordu. Ama bu sondu.

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin