15

126 29 122
                                    

Medya Leonard Harvey.

"Şimdi mutlulukla yazılan bir kitabı yırtma vakti. Bu bir son değil. Ama her sonun bir başlangıç olduğunu söylerler."

|

|

|

Laito, belirli bir performans bekliyordu. Zaten babasından nefret etmesi her şeyin cabası olmuştu. Bu hisler onun için bir ilkti. Nefret değildi. Ama sevgi de hissetmiyordu. Sadece öldüğü zaman bir işe yarayacağını görmek azda olsa duygulandırıcıydı.

Evrakları karıştırırken karşısına böyle bir şeyin çıkacağını bilmiyordu. Bir şeyler bulmayı sadece ummuştu. Ama babasının teyzesinin canice katledilme planını bizzat yaptığını bilmiyordu. Bu delil, sadece soylular değil. Ayrıca İmparatorluk ailesini de onlara karşı geri çevirirdi.

Aldığı kağıt ile odadan çıktı. Koridorda ilerlerken aniden Ayato ile karşılaştı. Son yaşanan olayların ardından açıkça evde hor görülmeye başlamıştı. Bunun ana nedenlerinden biri Laito'ydu. Laito onu hor gördükçe, Violet Ayato'ya yaklaşmadı.

Bütün günlerini sessizce Laito ile geçirdi. Ayato, ortada gerçekten bir aldatma olmadığını anladığında çok geçti. Violet ailesi ile anlaşıp çoktan boşanma dilekçelerini hazırlanmıştı. Buna karşın Laito, babasına bir teklif sunarak gözüne girdi.

-"Subaru ve Lauretta'da olduğu gibi olsa. Ben Violet'i korurum. Babacığım~~"

İsteği kabul görülmüştü. Sonuçta Ayato kin güttü. Bir tek Laito'ya değil. Nefret ettiği babasından tahmin edilemeyecek derece de nefreti arttı. Ayrıca hangi kafa ile boşanıp tekrardan evlendiğini anlamadığı, Lauretta'dan da nefret etti.

"Canım kardeşim." Ayato'nun iğneleyerek dediği laflar, Laito'nun umurunda bile değildi. Sadece Shuu'nun dediği gibi dikkat çekmeden gitmesi gerekiyordu. Ama eğer konu Ayato ise burada kavga ederlerse olay çıkardı. Babası muhakkak ikisinin neden burada kavga ettiğini sorgulardı.

Yandan yandan merdivenlere doğru yöneldi. "Küfredeceğini sanmıştım~~ Ama alttan aldın? Hmm? Karını kaptırmak senin için dert değil mi? Ayato-kun~~?"

Hızlıca adımlayarak aşağı inerken Ayato'da onu takip etti. "Seni çılgın piç. Annemden bir farkın olduğunu mu sanıyorsun!?" Ayato'nun kontrolsüzce dediği bu sözler iki kardeş içinde oldukça ağırdı. Laito sadece sessiz kalarak Ayato'ya baktı.

"Eğer iyi bir eş olacak kadar mükemmel olsaydın, karın şu an kollarında olurdu. Haklısın çılgın bir piçim. Ama bir konuda haksızsın. Hala en iyisi değilsin. Senden daha ve daha katlarca iyi olduğum için karın şu an benim yanımda." Laito'nun soğuk yeşil gözleri Ayato'dan ayrılarak koridora döndü.

Kendi odasına doğru yol alan Laito, arkasına bakmadan konuşmaya devam etti. "Anneme benzemem konusuna gelecek olursak. Arada sırada aynaya bakmayı dene. O zaman hangimiz daha çok o kadına benziyor görürsün."

Kendini odasına atan Laito, yatakta uzanıp kitap okuyan Violet'i gördü. Bir anda bütün siniri geçmişti. Aslında Laito'nun, Shuu'nun teklifini anında kabul etmesinin bir nedeni vardı. Eğer tatlı abisi tahta geçerse taht için savaşan diğer kardeşler ölürdü.

Bu durum da Ayato'dan da temelli olarak kurtulurdu.

Aşağıda evlilik töreni çoktan bitmişti. Herkes sohbet ediyor ve birbirini kutluyordu. Dante, elini tutuğu Agnes ile Vampir Kral'a yaklaşırken Shuu durumu anlayarak gözleriyle Diane'yi aradı. Bu dün sevgililerine anlattıkları bir sahneydi.

Demon Priestess | TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin